Geçtiğimiz hafta tam bir yerli futbol şöleni yaşadık. 1 ay süren ve İtalya’nın şampiyonluğu ile sona eren Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Türkiye’de U-19 Gelişim Ligi’nin finallerini seyrettik ve gelecek adına ciddi şekilde ümitlendik.
Türk futbolunun yıllarını kurtaracak yeni yıldız adayları izledi futbolseverler...
Şampiyon olan Trabzonspor ile G.Saray, F.Bahçe ve Kasımpaşa’nın yarı final oynadığı ve A Spor’un canlı yayınladığı müsabakalarda takımlarımızdaki gençler ışıl ışıl parladı...
Pek çok oyuncu adeta “Bırakın yabancı hayranlığını, sizin ilacınız biziz, hem de size para kazandıracak futbolcularız, bizi görün” der gibiydi...
Ancak TFF ile Kulüpler Birliği arasında devam eden düelloda kulüpler hala yabancı sayısının azaltılmasına itiraz ediyor...
Yerli yetenekli gençlere fırsat verip ihtiyaçlarını gidermek ve yetiştirip transfer etmek ve bunlardan ciddi paralar kazanmak varken, ille de yabancı hayranlığı yapmak da neyin nesi?...
Üstelik de borç dağları altında ezilirken yaşlı ve bir daha satamayacağı, elde kalacak yabancılara milyon Euro’lar vermenin ne ekonomik, ne de yönetim standardı yok... Bu açıdan da büyük bir çelişki var...
YERLİ ORANI YÜZDE 75’TEN 59’A DÜŞMÜŞ
TFF’den yapılan cevabi açıklamada ilginç ve bir o kadar da düşündürücü rakamlar var...
İşte o hazin tablo:
"Süper Lig’de on yıl önce bir sezonda tescil edilen yabancı futbolcu sayısı 150 iken, iki katından fazla artarak geçen sezon 356 olmuştur.
UEFA'nın incelediği 11 Avrupa ligi arasında sadece İngiltere ve İtalya'da yabancı sayısı Süper Lig’in üstündedir.
Süper Lig'deki yerli oyuncu oranı yüzde 75’ten yüzde 59'a düşmüştür, bu rakam Hırvatistan'ın ardından en yüksek düşüş olarak dikkat çekmektedir."
YABANCILAR 30 YAŞ ÜSTÜ
"30 yaş altı Türk oyuncuların yerine 30 yaş üstü yabancı oyuncular geldi"
Süper Lig'deki oyuncuların yaş ortalamasının Avrupa'nın en yükseği olduğuna dikkat çekildi.
"Yabancı oyuncu yaşı Hollanda'da 23 iken Süper Lig'de 28'dir. Transfer değerlendirmeleri yapıldığında, yabancı sınırlamasının kaldırılması ile 30 yaş altı Türk oyuncuların yerine 30 yaş üstü yabancı oyuncular geldiği net bir şekilde gözlemlenmiştir.
En önemli konulardan birisi, Süper Lig'in transfer gelirlerinin çok düşük olmasıdır. Oyuncular en yüksek değerlerinden satın alınmaktadır.
Yerli oyuncularını yetiştiren Belçika, Hollanda ve Portekiz, Süper Lig kulüplerimizin elde ettiği transfer gelirlerinin iki katından fazla transfer geliri elde etmiştir.
Halka açık 4 büyük kulübün finansal borcu, 2014/15 yılı sonunda 1.7 milyar TL iken, yüzde 330 artarak 2020/21 sezonunda 7.3 Milyar TL'ye ulaşmıştır.
356 YABANCI OYUNCUYA, 268 MİLYON EURO ÖDENDİ
2020/21 sezonunda 356 yabancı oyuncuya 268 Milyon euro ücret ödemesi gerçekleşmiştir. Yine yabancı sınırlaması öncesi 106 adet olan FIFA nezdinde açılan itilaf dosyaları, iki katına çıkarak 207 adet olmuş ve tutar euro bazında yüzde 270 artarak 18 Milyon eurodan 50 Milyon euroya ulaşmış; TL karşılıkları yüzde 722 artmıştır."
“Bu sebeple yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidilmesi bir zaruret olmuştur” diyor TFF ve biz de bu konuda aynı düşünüyoruz...
Çünkü ne kadar kontenjan veriliyorsa kulüpler de yerli yersiz, lazım mı değil mi demeden son noktasına kadar bu fırsatı kullanıyor ve borcuna borç katıyor...
U-19 Gelişim Ligi’ndeki geleceğin genç yıldızları, onlar için hiç bir şey ifade etmiyor... Onlara yedeklik fırsatı bile verilmezken kaderlerine terkediliyor... Onlar da ekmek parası için 2.veya 3. Lid’de kulüp arıyor... Böylece geleceğin yıldızları kulüpler eliyle söndürülüyor...
YAĞLI GÜREŞİN OLİMPİYATI KIRKPINAR’I, WİMBLEDON KADAR TANITABİLMELİYİZ
660. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin başpehlivanlık müsabakalarında İsmail Koç'u yenen Ali Gürbüz, 4'üncü kez başpehlivan oldu. Türkiye nefesini tutarak ve ilgisini bu tarihi güreşlere çevirerek müsabakaları izledi...
Türkiye’nin pek çok önemli geleneği var yağlı güreşlerde... Kurtdere’den Elmalı’ya, Anadolu’nun pek çok il ve ilçesinde, hatta en ücra köşesinde yağlı, ya da karakucak güreşleri yapılıyor. Halkımız da bunlara büyük ilgi gösteriyor...
İşte bütün bu güreşlerin Olimpiyatı Kırkpınar’dır...
Dile kolay, tam 660 yıllık bir gelenek Kırkpınar Yağlı Güreşleri... Koca Osmanlı İmparatorluğu gitti, Kırkpınar inkıtaa uğramadı...
1. ve 2. Dünya Savaşı vardı Kırkpınar devam etti. Kurtuluş Savaşı’mız, darbeler, yaşadığımız çalkantılar, ekonomik krizler de Kırkpınar geleneğinin sürmesine engel olamadı...
Kırkpınar’ı bütün dünyaya tanıtmak için belli zamanlarda, özellikle de dönemimizde harcanan çabalar mesafe aldırdı ama sonuç getirmedi... Bu büyük geleneği, insanlığın ortak değeri kılamadık...
Ne yapılır yapılır, mutlaka başarılmalı olunmalı, Kırkpınar dünyaya tanıtılmalı... Bu tarihi gelenek medeniyet geçmişimizin simgesi büyük spor olayı, tarihin derinliklerinde yerini almalı, insanlığın geleceğinin bir parçası olmalı...
DÜNYA WİMBLEDON’I İZLİYOR
Tenisin çok önemli turnuvaları var. ABD Açık, Avustralya Açık, Fransa Açık, bunlardan belli başlıları...
Biz de 2005’te İstanbul Cup’ı başlatmış, dünyada ilgi çrüeken turnuvalardan biri haline getirdik...
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü olarak büyük destek verdiğimiz Garanti Koza’nın yürekli yönetiminin sürüklediği, Tenis Federasyonu’muzla önayak olduğu, bu turnuva Türk tenisi için dönüm noktası oldu...
2007’de Wimbledon Tenis Turnuvası esnasındaki oylamada da Dünya Kadınlar Tenis Şampiyonası’nı 3 yıl boyunca Türkiye’ye aldık...
Ancak Wimbledon Tenis Turnuvası, tartışmasız tenisin Olimpiyatı, yani zirvesi... Günlerce süren, dünya tv’lerinden yayınlanan ve aylarca yankı uyandıran bir turnuva..
Bizim de Kırkpınar’ı böyle tanıtabilmemiz ve dünyaya maledebilmemiz lazım...
WİMBLEDON TENİSİN ZİRVESİ
Bu yıl Londra’da düzenlenen 2021 Wimbledon Tenis Turnuvası'nı tek erkeklerde, italyan Matteo Berrettini'yi 3-1 yenen dünya 1 numarası Novak Djokovic kazandı.
2021 Wimbledon Tenis Turnuvası'nı tek Berrettini'yi 3-1 yenen dünya 1 numarası 34 yaşındaki Novak Djokovic, Wimbledon'da peş peşe 3'üncü, toplamda 6'ncı, kariyerinin ise 85. tekler şampiyonluğunu elde etti.
Avustralya Açık ve Fransa Açık'tan sonra sezonun üçüncü büyük turnuvasını da kazanan Djokovic, kariyerinin 20. grand slam şampiyonluğunu yaşadı.
Djokovic böylece "En fazla grand slam turnuvası kazanan erkek tenisçi" rekorunu, İsviçreli Roger Federer ve İspanyol Rafael Nadal ile paylaştı.
Sırp raket ayrıca 1,7 milyon sterlin (yaklaşık 20 milyon 500 bin lira) para ödülünün de sahibi oldu.