Daha bir yıl önce Hazine enflasyona endeksli on yıl vadeli tahville borçlandığında enflasyon(+)%3-4 civarında faiz ödüyordu. Örnek: Enflasyon %15 olunca tahvilin faizinin %18-19 olması gibi.
Şimdi Hazine bankalara, enflasyon (-)%3-6 faiz öneriyor ve bankalar, on yıl boyunca, reel olarak, eksi faiz alacaklarını bilmelerine rağmen bu tahvilleri adeta kapışıyorlar.
Bankalar eskiden topladıkları mevduata, yaklaşık olarak enflasyon oranı kadar veya biraz üzerinde faiz ödedikleri için Hazine’den istedikleri enflasyon (+)%3-4 faiz normal karşılanıyordu.
Şimdi her şeyin ölçüsü kaçtı.
Eğer yanlış para politikaları, bu laçkalıkla devam ederse önümüzdeki bir yıl içinde enflasyon, kesinlikle %100 civarına yükselecek.
Enflasyon %100’e yükselirse bankalar, ellerindeki yaklaşık 300 Milyar TL’lik TÜFE’ye endeksli bu tahviller için ilk yıl %96 faiz tahsil edecekler.
Peki, topladıkları mevduata ve TCMB’den borçlandıkları paralara % kaç faiz veriyorlar?
Cevap: TCMB kayıtlarına göre, mevduata uyguladıkları ağırlıklı ortalama faiz oranı %15,46 ve TCMB’den alınan borçlara da %14 faiz veriyorlar.
Maliyet %14 ve getiri %96. “Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.”(NFK)
Hazinenin talebi olsa, bankalar, bütün paralarını bu şartlarla vermeye hazırlar; kim bu ballı böreğe karşı çıkabilir ki?
Peki, bankaların elinde tuttuğu, diğer, yaklaşık 4 trilyon TL’yi ne yapmışlar?
300 milyar TL’lik TÜFE’ye endeksli tahvillere ilaveten 550 milyar TL’lik, yaklaşık faizi %25 olan sabit faizli bono ve tahvil almışlar.
Bakiye 3.500 milyar TL’yse ağırlıklı ortalama faiz oranı %24’ten müşterilerine kredi vermişler.
Bu yıl, geçen yıl kazandıklarının en az üç misli kadar para kazanacaklar.
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ
Düzenek, bir nevi sermaye birikimi için bankalara kaynak aktarmaya benziyor fakat işin hakikati bu değil.
Durum bankalar için bile sürdürülebilir değil.
Muhtemelen bu eğreti ekonomik düzenek, bu yıl içinde üzerimize yıkılacak ve herkesi ezecek; bu feci akıbet kesin ve kaçınılmazdır.
Peki, bu eğreti ve uyduruk düzenek çökünce, bankalar yine fahiş kârlar elde edebilecekler mi?
Cevap: Kesin olarak, hayır.
Oluşacak krizden en büyük zararı muhtemelen bankalar görecektir.
Çünkü bu eğreti düzen çökünce mevduat faiz oranları en az %50’ye yükselecektir.
Bugün yaklaşık olarak %25 faiz oranıyla kullandırdıkları 4 trilyon TL fonun maliyeti, böyle bir ortamda en az %50’ye yükselecek ve verdikleri her yüz TL için yıllık bazda en az %25 zarar edeceklerdir.
Bankaların özkaynakları, bir zamanlar 100 milyar dolara yaklaşmıştı. Muhtemelen bu yılsonunda büyük bir kısmını kaybedecekler.
Akıllı banka yöneticileri, zararlarını minimuma indirmek için çok kısa vadeli kredi vermeye çalışıyorlar.
Görülüyor ki bozuk düzenin kazananı yoktur. Hem halk, hem şirketler, hem bankalar hem de devlet bu bozuk düzenin altında kalıp büyük kayıplar yaşamaya mahkûmdurlar.
Elbette en büyük kaybeden, her zaman ve her yerde olduğu gibi düşük gelirli ve ücretliler olacaktır.
SÜPER BONO YA DA TÜFE’YE ENDEKSLİ MEVDUAT
Eğreti ekonomik düzenin müsebbipleri, şimdi de, sürdürülemez bu düzeneğin ömrünü uzatmak için yeni bir yama hazırlığı yapıyorlar: Süper Bono ya da enflasyona endeksli mevduat.
Bu ürün sayesinde acaba ne başarmak istiyorlar?
a) Enflasyonu frenlemek için piyasadaki serseri TL’yi emmek veya
b) Sadece döviz bozduracaklara bu imkânı tanıyarak, kurların, dolayısıyla arz yönlü enflasyonun düşmesini sağlamak.
Süper Bono’nun, belirli varsayımlar altında, kısa bir süre için merhem olabileceğini söyleyebiliriz; mesela aynı anda kredileri coşturmak gibi bir saçmalık yapılmazsa…
Fakat “yama”ların tutmayacağı günlerle yakında hepimiz yüzleşeceğiz, maalesef.
KKM’nin kurları düşüremediği ve enflasyonun da en geç bir yıl içinde %100’e yükseleceği nerdeyse kesin.
Enflasyon %100 artınca, hükümetin yılbaşında 1.750 milyar TL olarak belirlediği bütçe harcamaları, üç Trilyona ve gelirleri de 2,6 trilyon TL’ye yükselecek. Aradaki fark da borçlanılacak.
Bu Temmuz’da memur ve emeklilere en az %40 zam yapılacak.
Asgari ücret de en az beş bin beş yüz TL’ye yükseltilecek.
GSYH da 12 trilyona doğru şişecek ve “Hiper Enflasyon”a bir adım daha yaklaşacak.