Salgın, eve kapanma ve ardışık olarak çalışma imkânlarının azalacağı bir dönemle ilgili açıklanan 21 maddelik tedbir paketini biraz savruk ve odaksız olarak değerlendiriyorum.
Belki de dinamik bir izlemeyle, gerektiğinde ek tedbirlerin alınması düşünülüyordur.
Alınan ekonomik tedbirlerin ne olduğu, en az “neyi amaçladığı” ve “nasıl uygulanacağı” kadar önemlidir. Doğru ve hızlı mekanizmalar kurulmazsa, alınan tedbirler etkili ve sorun çözücü olamayabilir.
Bu salgın sona erdiğinde “ekonomimiz ne durumda olmalıdır” sorusu “tedbir alırken ve uygularken” yönetimin vizyonunu oluşturmalıdır. Bu bağlamda, salgınının yarattığı krizi sona erdirme sürecinde ve bu salgından dolayı,
1.Hiç kimse işini kaybetmemelidir.
2.Hiçbir çek ve senet karşılıksız çıkmamalıdır.
3.Hiçbir kredi müşterisi temerrüde düşmemelidir
4.Hiçbir bankanın sorunlu kredileri artmamalıdır ve
5.Devlet bütçesi aşırı derecede açık vermemelidir.
Yöneticilerin bu beş prensip ve aşağıdaki önerileri bağlamında aldıkları kararları bir daha gözden geçirmelerinde yarar var.
Artırılan KGF limitlerinin bankaların kredi verme iştahını artırması için,
1.Artırılan KGF limitlerinin geçerlilik süresi sadece üç ay olmalıdır. Yani bankalar bu krediyi önümüzdeki üç ay içinde kullandırmalıdır.
2.Bu döneme özgü PGS’ne uygun yeni portföyler kurulmalı ve öncekilerle karıştırılmamalıdır.
3.Hazine, Portföy Garanti Sistemi’ndeki “tazmin üst sınırları” oranını %7’den %15’e ve Mikro krediler için de %12’den %20’ye çıkarmalıdır.
4.Bankaların bekletilen KGF tazmin talepleri varsa, hızla ödenmelidir.
Bankalara Yaptırılması Gereken Diğer İş ve İşlemlerle İlgili öneriler:
1.Bütün bankalar, “talep eden” her müşterisinin kredi vadesini üç ay ödemesiz en az bir yıl uzatmalıdır.
2.Vade uzatım işleminin faiz/kar payı oranı makul olmalıdır.
3.Halen gündemde bekleyen yeniden yapılandırma talepleri hızla sonlandırılmalıdır. Ya yapılandırılmalı ya da kanuni takibe alınmalıdır.
Hükümetin Piyasalara Yapması Gereken Ödemelerle ilgili öneriler:
1.Her türlü satın alma ve iş yaptırmayla ilgili olarak oluşan hak edişler derhal ödenmelidir.
2.Bilhassa ihracatçılar ile konut satıcılarının bekleyen KDV iadeleri hızla ödenmelidir.
3.İstimlak bedeli ve varsa diğer her türlü kamu boru derhal ödenmelidir.
4.Krizden dolayı faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan işletmelere yaygın maaş desteği planlamalıdır.
Çalışanlara maaş, devlete vergi geliri sağlayan firmaların ayakta kalabilmesi öneriler:
1.Firmalar ihtiyacı olsun olmasın likit kalmaya çalışmalı
2.Firmalar bu dönemde bütün taahhütlerini harfiyen yerine getirebilmek için gerekirse kredi alıp bankada mevduat olarak tutmalıdır. (Likit kalmak için ödenecek maliyetler, kredibilite ve itibarını güvence altına alma bedeli olarak görülebilir)
3.Bankalar erteleme önerse bile, bunu kabul etmeyerek tüm kredi borçlarını zamanında ödemelidir.
4.Çek ve senet verilen alacaklılar, bunları değiştirmeyi önerse bile kabul etmeyip çek ve senet bedellerini ödemelidir.
5.Krizin vadesiyle ilgili en az üç tane plan geliştirilmeli: Bu planlar krizin nisan sonu, Mayıs sonu veya daha uzun vadeli sürmesi hakkında olmalı ve dinamik olarak yönetilmelidir.
6.İş başı yapılacağı kriz sonrası dönemi şimdiden planlamalı ve çözüm ortakları olan bankalar, tedarikçiler, müşteriler ve çalışanlarla bunları paylaşmalıdır.
TCMB
1.Bu dönemde Bankalara vereceği paralar için istediği teminat şartlarını gevşetmelidir.
2.Bugünlerde piyasalara nakit temin etmek ve gelecekte sterilizasyon yapmak için satın alabileceği DİBS miktarını artıracak düzenleme için talepte bulunmalıdır. Bunun miktarı, mesela kendi banka aktiflerinin %10’u veya geçmiş yılın GSYİH’nın %2’si kadar olabilir.
3.FED ve diğer merkez bankalarıyla SWAP hattı kurmaya çalışmalıdır.
Her şeyin başı sağlık.