İslam toplumunun ekonomik strüktürü*

Mehmet Ali Verçin

Ünlü Filistinli düşünür Edward Said’in kült “Oryantalizm” kitabının eksik bıraktığı veya yanlış değerlendirdiği pek çok konu Wael B. Hallaq’ın Şarkiyatçılığı Yeniden Düşünmek** kitabında yeniden ele alınıyor.

Kitabın ana fikri kapitalist şiddet hükümranlığının, işgal ettiği bölgelerde yaşayan halklara kültürel ve adli (hukuki) bir soykırım uygulamak için Oryantalizm tarafından yönlendirildiğidir.

Oryantalizm yöntem olarak önce sömürge halklarının değerlerini ortaya çıkarır, sonra batılı hukuk parantezinde kırımdan geçirir sonra da yeniden yapılandırarak işlevsiz ve değersiz bir konuma indirger.

Mesela Cezayir Fransa tarafından işgal edildiğinde ekilebilir topraklar ve binaların neredeyse yarısı vakıflara aitti.

Oryantalistler bunun Kuran’a aykırı bir “bidat” olduğunu ve İslam Miras Hukukuna aykırı olduğuna dair söylemler geliştirirler. Elbette sürecin sonunda bu mülklerin çoğu Fransızların eline geçer.

Fransızların Cezayir’de geliştirdikleri fikirler, Tanzimat’la birlikte kanun tercümeleri ve diğer kültürel etkileşim yollarıyla Osmanlı Devletinde de dolaşıma sokulur. Modern bir merkezi devlet kurma sürecinde, neredeyse her gün bir hukuk veya teamül terk edilir; ta ki Cumhuriyetle birlikte İslam Hukukunun kökü tamamen kazınıncaya kadar. Orta Asya’da bu soykırım daha acımasız olur.

Endonezya’da şeri tümel ilkelerle uyumlu fakat yazılı olmayan “sözlü adet hukuku” geçerliydi. Hollandalılar bunu yazılı hale getirip İslam’la bağlarını kopardılar. Yargılamaları da Papaz Mahkemelerinde yaptılar.

Keza Hindistan’da Anglo-Muhammedan hukuk mühendisliğiyle İslam fıkhı bir soykırıma maruz kaldı.

Hiçbir doğulu toplum Oryantalizm kültürel ve hukuki soykırımından kurtulamadı.

SONUÇ

İki asır önce İslam kültür ve hukuku küresel düzeyde ağır bir soykırımdan geçirilmiş ve adeta kökü kazınmıştır.

Bugün başına “İslami” öneki almış her kurumsal kavramın ya içi boştur ya da özel amaçlı olarak imal edilmiştir. Ya da eskimiş ve işlevlerini yitirmiş ölü kavramların çaresizce diriltilmeye çalışılmasıdır.

Kendisini kapitalist finans sisteminin bir tamamlayıcısı olarak kabul eden dünyadaki tüm İslami finans kurumlarının durumu daha içler acısıdır. Çünkü kendilerini var edebilecek İslami Hukuk kırıma uğratıldığı için mecburen kapitalist modern hukuka ve ekonomisine bir sığıntı gibi iliştirilmiş durumdadırlar.

Elbette İslami bir iktisadi yapı istemek ve bu yapı için çaba göstermek her Müslümana farzdır.
Sezai Karakoç 1960’larda yazdığı bu kitapta* sanki bu verilerin hepsine vakıf gibidir. Toparlayabildiği bütün bulguları bir araya getirdiğinde, Müslümanların elinde, İslami bir iktisadi yapı ve hatta İslami yapı kurmak için en önemli dayanak olarak, islamın ahlak ve faziletinden daha değerli hiçbir imkân ve tohum olmadığını görür.

Bir iktisatçı ve finansçı olarak Sezai Karakoç’un iktisadi bir İslami hayat için ahlaki önerileri kadar “yol aydınlatıcı” daha değerli bir şey okumadım.

İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü kitabından bazı alıntılar:

“İslam Toplumunda kendine mahsus bir iktisadi içyapı oluşmuştur.”

“Ticaret, özel teşebbüs, insanın ekonomik içgüdüsüne verilmiş olumlu bir cevap, bağışlanmış bir gerçekleşme hakkıdır; faiz yasağıysa, en az o içgüdü kadar kuvvetli din kaynağından gelen ve içgüdü taşkınlığını, aşırılığını önleyen bir sınırdır.”

“İlk bakışta tamamen bir mali yasak gibi görünen faiz yasağının, borçlunun evinin gölgesinden bile yararlanmamaya kadar varan bir takvaya uzanışı vardır.”

“…bir müslümanın öbür müslümanları en az kendisi kadar, hatta kendisinden daha çok düşünmesini gerektiren toplum ahlakı…”

“İslamın iktisat görüşü inanç, ibadet, ahlak, hukuk, sosyal hayat ve genel dünya görüşünden bağımsız olamayacağı…”

“Toplum ferdi ezemez.”
“Miras ve mülkiyet hakkı, gerekirse toplumu boykot edebileceği bir asgari gücü “birey”e sağlamıştır.”

“İslam, üzerine dinin uhrevi damgasını vurduktan sonra, kişinin mülkiyet hakkını tanımıştır.”

*Sezai Karakoç, Diriliş Yayınları, 10. Baskı.

**KETEBE Yayınları, Çeviren Ahmet Demirhan


Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (17)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.