Türkiye sanayisinin, dolayısıyla ekonomisindeki bozulma son beş yılda derinleşti ve ağırlaştı fakat bu bozulmanın daha derin ve daha eski sebepleri de var.
Mülkiye’de bize İstatistikle birlikte “Sanayi İktisadı” dersi veren Rahmetli Uğur Korum Hocamızın “Yabancı Sermaye yüksek gümrük duvarlarıyla korunan pazarlarda doğrudan yatırım yapar” ifadesini, tecrübelerim, her zaman teyit etmiştir.
Bu ifade, o güne kadar Türkiye’nin yaşadığı sanayileşme geçmişinden derlenmişti. Aynı anda, Türkiye’nin geleceğine ışık tutan berrak bir çıkarımdı. Gerçekten de Star Rafinerisi yatırımı hariç Gümrük Birliğinden (GB) sonra neredeyse, yapılmış hiç doğrudan yatırım yoktur.
Çin ve Hindistan, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek gümrük duvarlarına sahip iki ülkesidir; aynı zamanda, gelişmekte olan ülkeler arasında, en çok doğrudan yatırımı bu iki ülke alıyor.
Sanıldığının aksine, Türkiye Gümrük Birliğine girdikten sonra değil öncesinde doğrudan yatırım almıştır. GB’den önce Türkiye’de zaten var olan yabancı sermayeli şirketler GB’den sonra sadece işlerini büyütmüşlerdir.
Türkiye’deki yabancı sermayeli şirketler işlerini büyütmek için gerekli olan finansmanı da ya elde ettikleri kârlardan ya da Türk Bankalarından aldıkları kredilerle sağlamıştır.
Mevcut sanayimiz, dünya makine üreticilerinin istediği nitelikte ve fiyata mal üretmeye mahkûm edilmiş bir sanayidir ve kökü dışarıdadır. Sanayicilerimizin ömrü ve kazancı, bu makinaları yenilemekle geçmektedir.
AMBARGOYA MARUZ SANAYİLER
Kime sorsanız, dış ticaret açığını kapatmak için “katma değeri yüksek ürünler üretmeli” ya da “ihraç ürünleri içinde yüksek teknoloji içerenlerin payını %3’ten %33’e çıkarmalıyız, vs.” cevabını verir.
Bu değerli önerilerde bulunan hanım ve beylere nasıl sorusunu sorduğumuzda, çoğu, diğerleri nasıl başardıysa öyle cevabını verirler.
Savunma endüstrimiz ve bazı hassas sanayilerimiz, alenen ve her zaman ambargoya maruz kalmaktadırlar.
Buna rağmen, ambargo, Türk Savunma Sanayisi için, adeta bir nimet olmuştur çünkü Ar-Ge faaliyetlerinin en yoğun yapıldığı ve verim alındığı bir alan varsa o da, ambargoya maruz kalan sektörlerdir.
Aslında ambargo sonrası başardıklarımız, bize, sanayinin diğer alanlarda ne yapmamız ve nasıl yapmamız konusunda almamız gereken dersi adeta bağırarak öğretmeye çalışıyor.
Peki, duyuyor muyuz? Muhtemelen.
Gereğini yapıyor muyuz? Eser miktarda çabalar var.
Yeterli mi? Değil.
Gerçekten de ithalata bağımlı ve yurtiçi yazılımla üretilmemiş veya ürettiği üründe yazılım olmayan ürünlerin bir geleceği yoktur.
Peki, bu katma değeri yüksek ürün üretimi nasıl başarılacak?
Cevap: Fikri mülkiyeti ve tasarımı bize ait olan, yazılım desteğiyle üretim yapan ve/veya ürettiği ürünlerde yazılım olan ürünlere odaklanarak.
TOGG’U KORUMAK
Şimdiye kadar Türkiye’nin, ambargoya maruz kalmadan, şimdilik, sanayileşme konusunda attığı en değerli adımlardan biri TOGG projesidir.
TOGG, yazılımın yani yeni fikirlerin yani eşsizliğin yani geleceğin merkezde yer aldığı bir iş yapma modeliyle ilerliyor.
Sürekli geliştiği için her gün değişiyor.
Muhtemelen ilk günden bugüne kadar üretilecek ürünler, defalarca, upgrade olmuştur.
Üretilecek araçlardaki her bir parça, nesnelerin interneti sayesinde, kâmil bir organizmanın adeta bir organına dönüşüyor.
TOGG, katma değerli ürün üretme umudunu çoğaltan bir iş modeli.
Bugünlerde elektrikli otomobil şarj altyapısı kuruluyor.
Sorsanız bu alt yapı yatırımı TOGG için yapılıyor fakat bu doğru değil; yakında Avrupalı sanayiciler, devletlerinin cömert destekleriyle üretecekleri elektrikli otomobilleri; buraya getirip, iç pazarımızı istila edecekler.
Gümrük Birliği mevcut haliyle devam ederse, Türkiye’nin elektrikli otomobili TOGG’u, Avrupalı sanayiciler, devletlerinin örtük yardımıyla er ya da geç yok edeceklerdir.
Eğer Türkiye sanayileşme konusunda benden tek bir tavsiye isteseydi, şunu önerirdim: Savunma Sanayi ve TOGG’u geliştirme işinde, her ne yapıyorsanız; aynısını, bütün sanayi kollarına yayınız ve koruyunuz.
TOGG ne pahasına olursa olsun korunacak mı, göreceğiz.
Not: Ben “tam üyelikten önce” GB’nin birliğinin Türkiye’nin hayrına olmadığını ispatlamak istiyorum.