Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin (CHS) halka, ülkeye hatta AK Parti’ye zarar vereceğinin bilinciyle, gündeme geldiği ilk günden itibaren itiraz ettim.
Mecliste çoğunluğu oluşturan CHS’nin kurucusu ve hamisi Cumhur İttifakı üyesi partiler, şimdiye kadar bu sistemden hiç şikâyetçi olmadılar ve değiştirme önerilerine hiç sıcak bakmadılar.
Öte yandan altı muhalefet partisi, bir araya gelerek CHS’ni değiştirmek ve ıslah edilmiş bir parlamenter sistemi hayata geçirmek istediklerini defalarca beyan ettiler.
Şahsen, Türkiye’de, siyasi partilerin uzlaşarak yeni bir Anayasa yazabileceklerine inanmıyorum çünkü Türkiye henüz bu olgunluğa erişemedi, maalesef.
Yine de bu altı partinin yeni bir Anayasa yazma çabalarını çok değerli addetmek ve desteklemek benim için ahlaki bir zorunluluktur.
MEKANİZMALAR VE ÖNERİLER
Madem hukukta usul, esasa mukaddemdir; o zaman irdeleyelim.
Acaba bu altı parti hem seçimleri kazanıp, hem de CHS’ni ilga edip ve yeni bir parlamenter sistem kurabilir mi?
Peki, bu altı parti hem Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanıp hem de parlamentoda Anayasa’yı değiştirebilecek sayıda milletvekili çıkarabilirler mi?
Cevap: Rivayetlere göre Cumhurbaşkanlığını kazanmak ihtimal dâhilinde fakat parlamentoda çoğunluğu sağlamak mümkün değilmiş, şimdilik.
Peki, Cumhurbaşkanlığını kazanıp parlamentoda Anayasayı değiştirebilecek çoğunluk sağlanamazsa, Anayasa nasıl değişecek?
Cevap: Eğer Başkan Erdoğan seçimi kaybederse, seçilecek “yeni başkan” ile seçimin galibi bu altı parti, AK Parti milletvekilleri ve Başkan Erdoğan üzerinde baskı kurarak, onları, ikna edebilirler.
(Doğrusu baskıya gerek olacağını sanmıyorum. Çünkü o “mukadder gün” geldiğinde, parlamenter sistem, AK Parti’nin gökte ararken yerde bulacağı bir nimet olacaktır. Bana sorarsanız, eğer altı muhalif parti bugün ortaklaşa bir Parlamenter Sistem Anayasa’sı yazıp AK Parti’ye teklif etseler; eminim, AK Parti bu teklifi de hemen kabul edecektir.)
Altı muhalif partinin seçime nasıl gireceği ve seçimi kazandıktan sonra yapılacaklar listesi ve takvimi belli midir?
Cevap: Hayır, belli değil. Bölük pörçük kanaatlerden derlenebilecek bir tahmin oluşturulabilir fakat ortaya konmuş kanaatler hem yeterli değil, hem isabetli.
Peki, ne yapılması gerekiyor?
İKİ KATMANLI BİR STRATEJİ
Hem seçimleri kazanmak, hem uyumlu bir icraat hükümeti kurmak hem de AK Parti’den hesap soracak bir seçim stratejisi başarılı olamaz.
Bu bilinçle, iki aşamalı bir yapılanma stratejisi hedeflenmelidir. Birinci aşamada, kazanılacak seçim sadece Anayasayı değiştirmeyi ve ekonomide kötüye gidişi tersine çevirecek mekanizmalar kurmayı amaçlamalıdır.
İki aşamalı bir stratejinin birinci etabında “Başkan Erdoğan’a seçim kaybettirmek ve Parlamenter bir sistem kurmayı savunmak” toplum nezdinde, bütün partiler tarafından aynı anda ve tek bir ses halinde savunulabilir.
Altı partinin benzeş kavramlarla birlikte savunamayacakları konular gündeme gelmemeli, aksi takdirde parti programları arasındaki çelişkiler ittifakı çatlatabilir.
Saadet Partisi programını, bir CHP’li beğenmek zorunda değil. Keza Gelecek Partisi mensupları da CHP programının tam zıddı fikirlere sahip olabilirler.
Bütün partiler, değişmeden ve dönüşmeden “eşsiz programları”nı halka sunmak için en geç iki yıl içinde yapılacak, ikinci bir seçime kadar sabretmelidir.
Yani bu altı parti bütün özgünlükleriyle aynı kalmalı, aralarındaki fikir ayrılığını koruyarak stratejik bir hedefe birlikte yönelebilmelidirler.
Öz: Altı Partinin hedefi CHS’ni ilga edip yerine Parlamenter Sistemi kuracak seçimleri kazanmaktır. İlave başarı arayışları hem seçimi kazanma sürecinde hem de yeni bir Anayasa yapım sürecinde sıkıntılar doğurabilir.
Parlamenter bir sisteme geçme arzusu, sadece bir masa etrafında toplanan bu altı partinin değil belki de, altmışaltı parti ve kesimin ortak idealidir. Bu bilinçle hedefler berrak, net, anlaşılır ve paylaşılabilir nitelikte olmalıdır.
Peki, seçimi kazanacak Cumhurbaşkanı adayı hangi yöntemle tespit edilmelidir? Cumhurbaşkanı adayı kim olmalıdır? Gerekçeleriyle beraber gelecek yazıda irdeleyeceğiz.