Geçtiğimiz 4 Aralık’ta Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi'nde konuşan Hâzine ve Mâliye Bakanı Mehmet Şimşek, gençlere, ilginç bir birikim dersi verdi:
“Yolda gelirken arkadaşlara dedim ki bir sigara paketinin Türkiye'de fiyatı nedir? ‘Bilmiyoruz’ dediler. Bizim bakan yardımcısını aradım, o da bilmiyormuş. Uçaktan inince araştırın, sigaranın fiyatını bana söyleyin, dedim. Araştırmışlar, ortalama 74,24 liraymış. Ortalama 75 lira. Günlük bir sigara içiyorsanız, yıllık size olan mâliyeti, 27375 lira. Bunu bir yıllığına içmeyin, sâdece 5 yıllığına bugünkü getiriler üzerinden Halk Bankası’na koyarsanız ve yüzde 40 üzerinde yapılan hesapla 147 bin lira getirisi olur."
Kısaca ne diyor Mâliye Bakanı? Sigara paranızı fâize yatırın!
Dinleyenler içinde, “Fâiz haram değil mi?” diye soran bir babayiğit çıktı mı bilmiyorum. Banka programına katılıp bunu sormak da abesle iştigal olurdu zâten. Benim dikkatimi çeken şey, Şimşek’in bu hesâbı gülerek anlatmasıydı. Nasreddin Hoca gibi, “Peşin parayı görünce nasıl da gülüyor!” dedim.
Mehmet Şimşek, kelimelerini dikkatli seçmişti. Ne sigaraya haram dedi ne de Halk Bankası’nın verdiğine fâiz. Ayrıca kendisi, arkadaşları ve dahî bakan yardımcısı, üretimi de satışı da yasal olan “kâfir sigara”nın fiyatını bilmiyorlardı. Belli ki sigara fiyatını bilmenin getirisini(!) iyi hesaplamıştı.
Şimşek, Sultan 4. Murad gibi sert bir pâdişâha bile kafa tutan tiryâkilerin, öyle üç beş kuruşa iknâ edilemeyeceğini bilmiyor olamaz. Sıkı bir tütün düşmanı olan Sultan Murad ağır cezâlar koyunca devrin tiryâkileri, tütünden vazgeçmek şöyle dursun şiirle on ikiden vurdular.
‘’Zararsız bir duhân hakkında n’eyler bunca dikkatler
Duhân-ı âh-ı mazlûmânı men’eylen hüner oldur’’
(Zararsız bir duman için bu kadar uğraşmanın ne gereği var? Asıl hüner, mazlûmların âhının dumanına engel olmaktır)
Tütün muhâlifleri, “Tütün diye nesne geldi cihâna / Hak nasîb etmesin ehl-i İslâma” dediğinde de uslu durmadılar.
Tütüne haram demiş birkaç nâdân u ahmak
Neden haram olsun, o da bir yeşil yaprak
Mısır’da fetvâsın verdi allâme Altıparmak
Haram diyenin başına vurunuz üç beş tokmak.
Diyânet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 16 Şubat 2019’da din görevlileriyle yaptığı bir toplantıda, “Sigara haramdır ve her birimiz, sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız” dediğinde sosyal medyada, 17. asrın tiryâkilerini kıskandıracak bir mesaj dolanmıştı.
“Sigara binlerce genci fethullahçılıktan korudu veya alıkoydu. Dîne, diyânete hizmeti çoktur.”
Bilenler bilir, Gülen cemaati, sigaradan nefret ederdi. Peygambersiz İslâm olurdu ama sigaralı İslâm olmazdı. İşte bu sigara düşmanlığı, tiryâkileri, fetöden uzak tutmuş; ilâhiyatçıların yapmadığını, yapamadığını, sigara yapmıştı.
Gâliba şimdi de sigaranın böyle bir faydasıyla karşı karşıyayız. Sigara içen gençler, fâizden uzak duracak.
Amansız bir tiryâki olan Necip Fâzıl Kısakürek hayatta olsaydı ve sigara içmemenin fâize yönlendirdiğini duysaydı meşhûr sözünü tekrar ederdi:
“Getirin şu kâfiri yakalım!”