Bizde düne kadar “Gezi’yi Orpor yaptı, Soros da finanse etti” diyenlerle, “Ukrayna’da suç Amerika kuklası komedyende” diyenler arasında br fark var mı?
Onlara sorsanız fark çok.
“Gezi’yi Otpor yaptı, Soros finanse etti” diyenlerin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geliyor; Osman Kavala’yı kamuoyu önünde suçlayıp mahkum ettiğini hepimiz biliyoruz.
Gezi’yi Otpor’un yaptığı, Soros’un da finanse ettiği iddiasını destekleyen tek bir kanıtımız bile yok. Bu iddia bazı davalara yansıdı, o davaların hiçbirinde bir kanıt bulamadık. Hatta Osman Kavala da beraat etti aslında.
Sonra casusluk iddiası ortaya atıldı. Bunun yegane dayanağı da Henri Barkey’le aynı gün aynı lokantada bulunmaları ve selamlaşmaları. Savcılar, ikilinin birlikte komplo çevirdiğini iddia etmeye devam ediyor. Osman Kavala hapiste, Henri Barkey hakkında yakalama kararı var, Türkiye’ye gelirse anında derdest edecekler.
Ancak bu iddianın konuşulabilmesi için önce Henri Barkey’in casus olduğunun kanıtlanması lazım. İzmir doğumlu, çoğumuzdan daha iyi Türkçe bilen ve konuşan Henri Barkey, Clinton döneminde Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmıştı; sonra Bush döneminde çalışmadı, çünkü Demokrat Parti kökenliydi. Ancak ardından gelen Demokrat Obama iktidarı da ona yönetimde görev vermedi. Biraz da kırılan Barkey üniversitede çalışmaya devam etti. 2013’te Gezi olayları başladığında Türkiye’deydi; çünkü bizim Dışişleri Bakanlığımızın da desteklediği bir İran toplantısındaydı.
Henri Barkey’i Tayyip Erdoğan da, başka Ak Parti önde gelenleri de gayet iyi tanır. Türk-Amerikan ilişkileri bağlamında Barkey’le sık sık konuşurlarken onun casus olduğunu düşündüklerini hiç sanmıyorum; düşünüyor olsalar elbette konuşmazlardı.
Peki ya “Zelenski ABD kuklası bir komedyen” diyenler kimler?
Onlar, Gezi olayları sırasında Ak Parti yönetimi yıpranıyor diye sevinenler aslında. Daha çok ulusalcı kesimler. Neredeyse her zaman komplo teorileriyle yaşamış insanlar. Onlara göre Tayyip Erdoğan da aslında ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı. dünyada ne kötülük varsa ABD’den ve Batıdan kaynaklanıyor.
Onlara göre Zelenski sadece ABD kuklası ve komedyen değil, aynı zamanda Soros’un da adamı.
Gördünüz mü, yine çıktı karşımıza Soros.
Bu bizim ulusalcılarımıza göre dünyanın hiçbir yerinde hiçbir millet, ABD’nin, Batı’nın desteği ve Soros’un parası olmadan kendiliğinden ayaklanamaz, kendisini temsil etmediğini düşündüğü hükümetine karşı sokakta gösteri yapamaz, hükümetini protesto edemez. Eğer ediyorsa, arkasında mutlaka ABD vardır, Avrupa vardır, Soros’un parası vardır.
O millet yüzde 58’le anayasa referandumunda evet oyu verse bile bunu “Amerikan kuklası, Avrupa Birliği aşığı yetmez ama evetçi liberallerin” yüzünden yaptığına inanır. Sormaya gerek yok, o liberallerin hepsi zaten Soros’un paralı adamıdır.
***
Yakın tarihte geriye gidip Ukrayna’nın bağımsız bir ülke olduğu günden bugüne kadar bütün tarihini didik didik de etseniz, sadece bugüne de baksanız sonuç değişmiyor:
Rusya’dan bağımsız olmak için çabalayan, bunun için Batıya yanaşmaya uğraşan, bir yandan da halkına refah sağlamak isteyen bir ülke Ukrayna. Bu bağımsız olma çabası o kadar içlerine işlemiş durumda ki, zaman zaman bu uğurda ayaklanmalar da yaşadılar.
Ukrayna için daha fazla özgürlük ve demokrasinin bir tane anlamı var: Daha az Rusya.
Tersten söyleyeyim: Daha az Rusya’yı sağlamanın yolunun daha fazla demokrasiden, özgürlükten ve modern yönetimden geçtiğini gayet iyi biliyor Ukraynalılar.
“Komedyen” diye küçümsenen Volodimir Zelenski, televizyonda siyasi hicvin feriştahını yapıyordu; kendi başına bir muhalefet partisi gibiydi. Ülkesindeki yolsuzlukları, yolsuzluklara izin veren demokrasi ve özgürlük eksikliğini eleştiriyordu. (Bana soracak olursanız, Zelenski’yi “komedyen” diye küçümseyen Yılmaz Özdil’in bir dönem Uğur Dündar’la yaptığı sahne gösterisi de siyasi hicvin örneğiydi; Özdil sahiden güzel komik örneklerle karşısındakileri “güldürürken düşündürüyor”du.)
Geçenlerde yazdım, büyük strateji dehası olmak ve “büyük resmi” görmek bizim milli sporumuz. Bakınca da işte Otpor’u, Soros’u falan görüyoruz, kolaydan sonuçlara varıyoruz.
Bütün bunlara kafa yoran kalem ve çene erbabının aklına “Savaşa hayır” deyip susmak gelmiyor; illa büyük strateji oyununu görecekler, hepimize yüksek fikirlerini satacaklar, haklıyla haksızı bize onlar söyleyecek.
Dün “Gezi’yi Otpor yaptı, parayı da Soros verdi” diyenlerle bugün “Zelenski ABD’nin kuklası komedyen” diyenler, en azından 15 Temmuz 2016’dan beri “Yerli ve milli”lik konusunda birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar. Artık hepsi “ulusalcı.”
Amerika’ya kök söktürüyor diye Putin’i çok seviyorlar, Putin 34 askerimizi öldürdüğünde veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yarım saat kapıda bekletip bir de bunu Rus devlet televizyonundan yayınladığında hiç seslerini çıkartmıyorlar.
Bence “büyük resme” odaklanmaya devam etsinler…