10 ay gecikmeyle gelen ödüllendirme

İsmet Berkan

Seçimin sonucunu CHP üzerinden mi konuşmalı, Ak Parti üzerinden mi?

Ortada mutlak bir CHP zaferi var. Sadece var olanı korumadı CHP, üzerine bazıları sahiden inanılmaz gibi gözüken zaferler daha ekledi.

Kim inanırdı bundan 3-5 ay önce ‘Adıyaman’ı CHP kazanacak’ diyene? Kimin aklına gelirdi CHP’nin Kilis’i ve Giresun’u kazanacağı.

En önemlisi şu: Kim inanırdı CHP seçimden birinci parti olarak çıkacak dense? Yüzde 34’e varan oy aldı CHP. 1989’da SHP bile bu başarıyı elde edememişti.

Dolayısıyla seçimi hiç kuşkusuz önce galibi açısından okumak gerekir.

Ama tabii, seçimin bir de kaybedeni var, hem de çok fena kaybedeni. O kaybeden ülkeyi yöneten ittifak ve onun büyük partisi Ak Parti. Ve tabii bir de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var kaybedenler arasında.

Dün akşam seçimin sonucunu Ak Parti açısından okuyanlar çoktu; çoğunlukla ‘Ak Parti kaybettiği için CHP kazandı’ dendi ama bu doğru değil. CHP nihayet kazanmayı başarabildiği için Ak Parti kaybetti.

Aslında CHP bundan 10 ay önce de kazanabilirdi ama o sırada kazanmayı bilmiyordu.

O gün de söyledim ama bugün daha rahat söylerim: 14 Mayıs’ta aday Kemal Kılıçdaroğlu değil Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’tan biri olsaydı, sadece Cumhurbaşkanlığı ilk turda kazanılmaz, parlamentoda da çok daha güçlü bir temsil olurdu.

Aday önemlidir. Daha ne kadar kanıtlansın bu cümle? Hadi Ekrem İmamoğlu’nu, Mansur Yavaş’ı geçelim; Adıyaman nasıl kazanıldı? Giresun nasıl kazanıldı? Afyon nasıl kazanıldı? Aday önemli.

Ama aday kadar önemlisi, yönetebileceğini göstermekti. Kabul etmek gerekir ki, seçmen de CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilen kentlerde yönetimden memnun kaldı.

Geçen yıl 14 Mayıs’ta seçmenin inanmadığı ve güvenmediği konu tam da buydu: Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındaki 5 genel başkanın Türkiye’yi iyi yöneteceğine, özellikle Türkiye’nin güvenlik ve dış politika sorunlarının altından kalkabileceğine inanılmadı, güvenilmedi. O seçimin kaybedilme nedenlerinden biri buydu.

Bu açık çelişki, CHP’nin 10 ay önce neyi yanlış, bugünse neyi doğru yaptığını gösteriyor sanırım.

Ülkedeki ekonomik durum, yaygın yoksulluk ve işsizlik bundan 10 ay önce de vardı ve Tayyip Erdoğan’ın iktidar olmasına engel olmadı ama aynı faktörler Ak Parti’ye seçim kaybettirdi.

Neden?

Az önceki paragrafa geri döneceğim. Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları bu sorunları çözebileceklerine seçmeni ikna edemedi. Kılıçdaroğlu kampanyasının çok küçük bir bölümü ekonomi hakkındaydı; 6’lı masanın hazırladığı ekonomi programından neredeyse hiç söz etmedi Kılıçdaroğlu.

Bugünse seçmenin bir bölümü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 10 ay önce verdiği avansı geri aldı, ‘Sen de çözemedin’ dedi.

Bugün seçmen çoğunluğunun Ak Parti’ye değil CHP’ye iltifat etmesini ‘Çünkü bunun seçmene maliyeti yok’ diye yorumlayanları dinlemeyin. Seçmene maliyet konusu ayrı bir tartışma ama seçmen tercihindeki bu değişimin Ak Parti’ye mutlaka bir maliyeti var.

Aslına bakacak olursanız Ak Parti, 2015 Kasım seçiminden beri sürekli inişte. Kasım 2015’te neredeyse yüzde 50 alan Ak Parti bugün yüzde 33’e kadar gerilemiş, il genel meclisi seçiminde aldığı oya bakacak olursak birinci parti olma özelliğini de kaybetmiş durumda. Artık CHP birinci parti. Ama Ak Parti 14 Mayıs 2023’te de zaten yüzde 35’e düşmüştü.

Yani ilk bakışta Tayyip Erdoğan ve Ak Parti gerilemesini aslında bir ölçüde yavaşlatmış gibi gözüküyor ama bu yanıltıcı. Çünkü o yüzde 33’ün içinde MHP oyu da var ve büyük olasılıkla Ak Parti’nin gerçek oyu yüzde 30’un altında aslında.

Bu seçimde Ak Parti’nin cezalandırıldığını söylemek yanlış olmaz ama bence daha doğru söyleme biçimi seçmenin CHP’yi 10 ay sonra ödüllendirdiği.

Gece yarısı Erdoğan yine balkon konuşması yaptı, özetle ‘Seçmenin mesajını aldık ama bu bir yerel seçimdi, şimdi önümüzde seçimsiz 4 yıl var, bu sürede eksiklerimizi, yanlışlarımızı düzelteceğiz’ dedi.

Yani Erdoğan geleceğe bakıyor. Ama şunu söylemek gerek: Erdoğan için bu 4 yıl o kadar da kolay geçmeyecek; çünkü seçmen onun altından 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta serdiği halıyı çekti.

2028 Mayıs ayına daha çok var; bu dönemde siyasette ciddi çalkalanmalara tanık olacağız.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (35)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.