Öğretmen fonlanır mı?

İlker Yıldız

Bazı makamlarda oturan insanların ağızlarından çıkan kelimeleri iki kere düşünüp bir kere söylemeleri gerekir. Lafın sonunun nereye gideceğini az çok tahmin etmeleri beklenir.

Bundan dolayıdır ki yaptıkları bir gaf olduğunda bunun gerçekten bir gaf mı yoksa bilinçli kurulan cümleler mi olduğu konusunda yanımsama olur.

“Bu yaşa, bu mevkiye gelmiş adam eğer böyle söylüyorsa bunu demek istiyordur” gibi bir çıkarım yapmak vatandaşın en doğal hakkıdır.

Nitekim Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in her açıklaması ayrı bir skandala neden oluyor ve ben kendisinin gaf yaptığına değil, bile isteye bu açıklamaları yaptığına inanıyorum.

Kendisi zaten bizi 100 sene geriye götürecek, içinde milli çok az şey bulunan müfredatın mimarı olarak tüm eleştiri oklarını üzerine çekmiş durumda.

Amiyane tabirle ağzında kuş tutsa kendini sevdiremeyecek haldeki Tekin Ak Parti’nin Erzurum İl Başkanlığı’ndaki bayramlaşma törenindeki konuşmasında “Dünyanın hiçbir tarafında bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi, kamu tarafından fonlandırılmıyor. Sokakta gördüğünüz her 80 kişiden biri MEB tarafından maaşı ödenen bir öğretmen” ifadelerini kullandı.

Her şeyden önce “fonlanmak” ifadesi bizim dilimizde son yıllarda negatif bir anlam içeriyor ve bunu Milli Eğitim Bakanı’nın bildiğini varsayıyorum.

Öncelikle belli bir mesai saati ile emek verip, bu emeğinin karşılığında da maaş alan kişiye “fonlanan kişi” denmez. Şirketler, hayır kurumları, vakıflar fonlanır.

Kişiler değil. Hele hele bir ülkede maaşı doktorlarla birlikte en yüksek skalada olması gerektiğine inandığım öğretmenler hiç değil.

Bakanın bir an evvel açıklamalarına dikkat etmesini umuyorum. Öğretmenlere olan bu agresif açıklamaları zaten ay sonunu nasıl geçireceğini düşünerek işine odaklanamayan öğretmenlerimizin moralini iyice bozuyor.

Dünyanın hiç bir yerinde bu meslek bu kadar itibarsızlaştırılmamıştı. Hem de kendi bağlı olduğu bakanlığın bakanı tarafından...

Ne fonlanması yahu? Koskoca Milli Eğitim Bakanı kelimelerini böyle mi seçer?

Muhtemelen bugün ya da yarın bir düzeltme yapacak ve “Bakanlığın bütçesinden ayrılan maaş fonu” vs gibi çevirdiği zaman bile yanacağı belli bir kaz yedirmeye çalışacak.

Ama şahsen benim karnım tok. Yemek isteyenlere afiyet olsun.

Bu kullanılan jargon aslında Ak Parti iktidarının ülkedeki tüm kamu kurumlarını babalarının şirketi gibi yönetme düşüncelerinin dışa yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

Devletin yapması gereken temel görevleri bile halka lütuf gibi anlatmanın arka planında bu düşünce var. Çünkü normalde babalarının şirketlerinde böyle şeyler olmaz diye düşünüyorlar.

Ve Ak Partili atanmış bakanların kafaları çok rahat.

Niye mi?

Şirket gibi yönettikleri bakanlıklardaki hiç bir zarardan, skandaldan sorumlu tutulmuyorlar. Hesap vermiyorlar.

Babalarının şirketinde bile baba tarafından en kötü bir azar işitirler. Canım ülkemin bakanlıklarında böyle bir sorun da söz konusu değil.

Dünyanın en güzel, en keyifli işi gerçekten...

HİÇ MİLLİ MAÇ HAVASI YOK

Türkiye Erkekler A Milli Futbol Takımımız EURO 2024 finalleri grup mücadelesi ilk müsabakasına bugün Almanya’da çıkacak.

Turnuvada çok kaliteli takımlar var ve biz maalesef çok eksiğiz. Orta saha dışındaki her bölgede gerek eksiklerin fazlalığı gerek de oynayan oyuncuların formsuzluğu can sıkıyor.

Arda Güler, Kenan Yıldız gibi genç yeteneklerimize güvenmeyen bir Montella duyuyorum ben açıkmalarda.

Bu da ayrı canımı sıkıyor açıkçası.

Bizim kadromuz Real Madrid kadrosu mu ki biz Arda’ya hamle oyuncusu muamelesi yapıyoruz. Sırf genç diye...

İspanya Milli Takımı’nda Yamal 16 yaşında.

Ben açıkçası hücum hattında solda Kenan, sağda Barış Alper, ortada Arda ve ileri uçta Semih ile başlamanın en doğru hamle olacağını düşünüyorum.

Riskli diyenlere de hak veriyorum ama Arda yedek başlasın diyenleri anlamıyorum. İrfan Can sakatlanmasaydı Arda’nın yedekliği neredeyse kesin gibiydi. Bunu da Montella’nın futbol tarzından biliyoruz.

Bu arada bu sene farkettiğim bir şey daha var.

Toplumda bir turnuva heyecanı yok. Eskiden tüm ülkenin tek yürek olup bahsettiği milli takımdan kimsenin bahsettiği yok.

X platformunda bile o heyecanı görmüyorum.

Bunun nedeni insanların ekonomik krizden dolayı artık futboldan tat almamaları mı yoksa takıma olan güvensizlik mi?

Bilemedim.

Siz ne diyorsunuz?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.