Kıyma endeksi

İlker Yıldız

Bilenler bilir, ben 2020 Ocak Ayından beri yurtdışında yaşıyorum.

Ancak gerek Türkiye siyaseti üzerine yaptığım doktora çalışmamdan dolayı gerekse tüm ailemin ve sevdiklerimin İstanbul’da kalmasından dolayı Türkiye ile iç içeyim.

Dostlarla, aileyle her konuştuğumda aklım, dimağım bir kez daha şaşıyor desem yeridir.

Bunun sebebi aldığım dedikodular veya başka türlü havadisler değil.

Ekonomik kriz... Enflasyon ile ilgili veriler...

Elbette TÜİK’in ENAG’ın her ay açıkladığı enflasyonu takip ediyorum etmesine ama bu yeterli olmuyor yaşananları algılamaya.

Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım bu artık kronikleşmiş bir enflasyon, ekonomik kriz diye. 3 sene süren sınıfları yok eden bir enflasyon...

Paranın değerini pula çevirdi. Tüm fiyatlara 1 sıfır eklendi. Belki de bazı ürünlere daha fazla...

Bunun kabul edilir tarafı yok. Hala bu ülkeyi yönetenler nasıl görevlerinde oturabiliyor, bu halk bu insanları anayasal hakları çerçevesinde nasıl protesto etmiyor anlamak mümkün değil.

Elbette sokağa çıkıp hükümet istifa diye bağırmak da Silivri tehlikesinden dolayı ayrı bir risk, haklısınız.

Neyse geleyim asıl konuya...

Genelde televizyonlarda veya gazetelerde 200 lira üzerinden bir kıyaslama var. Bu kıyaslama genelde dolar üzerinden yapılıyor. Ben Euro bölgesinde yaşadığım için Euro kıyaslaması yapacağım doğal olarak.

200 Türk Lirası kullanıma girdiği 2 Ocak 2009 tarihinde 93,45 Euroya tekabül ediyordu.

Bugün itibariyle 5,79 Euroya denk geliyor.

Benim yurtdışında yaşamaya başladığım ay olan yani Ocak 2020 tarihinde ise 30,44 Euro idi.

Şimdi gelin bir kıyma endeksi yapalım.

Bugüne kadar iş için 40’a yakın ülke gezdim. Her gittiğim ülkenin alım güçlerini bir şekilde Türkiye ile kıyaslamak için kıyma endeksi diye bir şey uydurmuştum.

En çok gidip geldiğim ülke ve şuan yaşadığım ülke Almanya olduğu için endeksi Almanya üzerine yapacağım.

Son 15 yıllık Euro-TL paritesi üzerinden Türkiye’deki kıyma fiyatlarına baktığımızda 2021’e kadar şunu görüyoruz.

1 kilo kıyma 6 ile 7 Euro arasında değişiyordu. Yani 1 eur 3 TL iken kıyma 18 TL ile 21 TL arasında değişirken, Euro’nun 6,57 olduğu benim yurtdışına yerleştiğim 2020 Ocak ayında da 40 lirayla 50 lira arasındaydı.

Yani evet kur artıyordu, mazot fiyatları buna göre artıyordu ama bir şekilde et üretiminde dengeli bir fiyat politikası vardı. Kontrol edilebilir bir süreçti belli ki.

Bugün itibariyle kıymanın ortalama fiyatının 500 Türk Lirası olduğunu varsayalım.

1 kilo kıymanın değeri 14,49 Euro’ya çıkmış demek oluyor bu.

Almanya’da ise uzun yıllar 7-8 Euro bandında olan kıymanın kilosu pandemiyle birlikte 12 euro’ya kadar çıkmıştı. Ancak enflasyondaki normalleşmeyle birlikte bir çok yerde 10 euroya gerilediğini gözlemliyorum.

Hatta geçen hafta gittiğim bir Türk marketi 7 Euro’ya indirmişti.

Şimdi endeksi şöyle hesaplayalım.

Net asgari ücretin 1500 Eur olduğu Almanya’da ki toplumun çok az bir kesimi 1500 Eur net maaş alır, bir kişi maaşıyla 150 kg kıyma alabiliyorken, Türkiye’de 17002 TL asgari net ücretle 34 kilo kıyma alınabiliyor.

2020’ye gidelim hemen.

Net asgari ücret 2324 TL, bunu biliyoruz.

Ortalama kıyma fiyatını da 45 TL olarak alalım.

2020 Ocak ayında bir asgari ücretli 51 kilo kıyma alabiliyormuş.

Asgari ücret 4 yıl içerisinde %631 artmış artmasına ama kıyma fiyatı da %1011 artmış.

Alın size felaketin matematiksel ifadesi.

Biz zaten bu felaketin içinde yaşıyoruz diyen okurlarım olacaktır. Farkındayım. Ben sadece çevremden insanların bu duruma kurbağa deneyindeki gibi alıştığını gördüğüm için tekrar dikkat çekmek istedim.

Türkiye’deki fiyatlarla ilgili başka örnekleriniz varsa, yorumlara beklerim.

BİR DİZİ, BİR FİLM ÖNERİSİ

Haftasonu eşimin romantik komedi filmi izleme ihtiyacını karşılamak için uzun zamandır izlemek istediğimiz orjinal ismi Under the Tuscan Sun olan ama Türkçe’ye Kızgın Güneş diye çevrilmiş 2003 yapımı filmi izledik.

Açıkçası bir insanın psikolojik olarak dibe battıktan sonra tekrar hayata aşkla, doğayla tutunmasını anlatan hoş bir filmdi.

Feud dizisindeki Diana Lane’nin gençliğini görmek de ayrı bir süpriz oldu tabi.

Dizi olarak da 3 Body Problem – 3 Cisim Problemi dizisine başladım. Ve bayılarak, sindire sindire izliyorum.

Diziyi Game of Thrones’un yapımcıları yapmış olsa da ben sanki Dark’ın yapımcıları yapmış gibi hissediyorum.

Bilimkurgu sevenler kaçırmasın!

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.