Sultan Hamid’in tokatladığı elçi

İbrahim Kiras

Tarihte olup bitenleri çizgi romanlarda veya süper kahraman filmlerinde olduğu şekilde görmeye ve anlamaya yatkınız. Aksiyon ve macera istiyoruz, iyi adamla kötü adamın çatışmasını arıyoruz tarih sayfalarında.

Bu yüzden ekonomik tarih, sosyal tarih, zihniyet ve kültür tarihi vs… açlığımızı gidermiyor.

Süpermene benzeyen “kahraman hükümdarlar” üzerinden bir siyasi tarih anlatısı üretip yaymak hoşumuza -veya kolayımıza- gittiği için sözgelimi Selahaddin Eyyubi’yi yalnızca “Kudüs Fatihi” olarak anıyoruz, mesela “şeyh-i işrak” dediğimiz büyük bilge Şahabeddin Sühreverdî’yi katletmesine kadar varan siyasi kariyerinden ve ihtiraslarından detaylıca söz etmiyoruz. Oysa Selahaddin Eyyubi gibi kişiler masal kahramanı gibi anlatıldığında değil, olumlu veya olumsuz bütün yönleriyle tanındığında tarihten ders çıkarmak mümkün olabilir.

Bu imkân uzak tarihlerden yakın tarihlere geldikçe daha da değer kazanıyor ancak maalesef biz de yakın tarih söz konusu olduğunda bu imkânı tamamen elden kaçırıyoruz.

Bugünlerdeki Abdülhamid tartışması için söylüyorum bunları…

***

Övünmek gibi olacak ama bendeniz pek televizyon seyretmiyorum. Bu yüzden son günlerde konuşulan Sultan Abdülhamid’le ilgili dizi filmi de hiç görmedim. Dediklerine göre hikâyede epeyce bir anakronizm varmış. Yani o döneme ait olmayan olaylar veya davranışlar… Mesela dediklerine göre padişah, İngiliz büyükelçisini tokatlıyormuş. Mesela mehter müziği dinliyormuş. Öbürü iyice absürt ama en gerçek dışı olanı bu ikincisi. Çünkü Sultan Hamid’in bir büyükelçiyi tokatlaması -ne kadar saçma da olsa- teorik olarak mümkün ama mehter müziği dinlemesi kesinlikle imkansızdı. Çünkü mehter bölüğü Hamid’in dünyaya gelmesinden yıllar önce Yeniçeri ordusuyla beraber ortadan kaldırılmıştı ve yeni kurulan orduda askeri müzik olarak batı usulü marşlar mehterin yerini almıştı.

Yeniçeri ocağını kaldıran II. Mahmud başlattığı toplumsal modernleşme atılımlarından dolayı “gâvur padişah” diye anılıyordu. Onun oğlu Abdülmecid ise Türkiye’nin modern anlamda hukuk devleti olma yolundaki yürüyüşünde önemli bir basamak olan Tanzimat Fermanı’nı yayımlayan padişahtı. (Ancak Tanzimat’ın toplumsal ve politik sonuçları tartışmalıdır ve başka yazıların konusudur.)

Abdülmecid’in sekiz oğlundan dördü padişah oldu. İkincisi -son zamanlarda ulu hakan mı kızıl sultan mı olduğunu tartıştığımız- Abdülhamid. (Diğerleri V. Murad, Reşad ve Vahdeddin’dir.)

Mehterden laf açılınca konu dağılır gibi oldu ama esas olarak mehteri kaldıran padişah Abdülhamid’in babasının babasıdır demek istemiştim, bu kişilerin reformcu kişiliklerinden söz etmemin başkaca bir amacı yok…

***

Biraz tarih bilen herkesin bildiği gibi, mehter müziğinin yeniden hayata dönüşü 1908 sonrası İttihat ve Terakki döneminde olmuştur. Bugün dinlediğimiz mehter marşlarının tamamı o dönemde bestelenmiştir. Yani Hamid hayranı ve İttihatçı karşıtı kardeşlerimizin severek ve heyecanları kabararak dinledikleri o müzik İttihatçıların eseridir.

D. Mehmet Doğan’ın TYB sitesinde çıkan bu konuya dair yazısında gördüm: Söz konusu dizide şeyhülislam efendi, Sultan Abdulhamid için “Yeryüzünde Allah’ın halifesi...” hitabında bulunuyormuş.

Bu son örnek de iyice gösteriyor ki bu işleri pek bilmeyen kişilerin elinden çıkıyor yeni tarih literatürü. Dolayısıyla tehlikenin ciddiye alınması gereken bir derecede vahamet taşımasının sebepleri de az çok anlaşılmış oluyor.

Oysa bilinmesi gereken şey çok basit: Abdülhamid ne süpermendi ne de evliya. Elbette Deccal veya Drakula da değildi. Hataları ve sevapları olan bizim gibi bir faniydi. Ne var ki yakın zaman öncesine kadar Abdülhamid’in hep hataları dile getirilirdi. Kıbrıs’ı İngilizlere vermesi, donanmayı Haliç’te çürütmesi, aydınlara karşı düşmanlığı, aşırı evhamlı kişiliğinden dolayı devlet işlerinde liyakatin yerine sadakati esas alan tercihleri vs. vs…

Sonra gün oldu devran geçti, Abdülhamid’in olumsuz özelliklerinden bahsetmek cesaret işi haline geldi.

Böyle olmamalıydı.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (28)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.