Her şerde bir hayır olduğuna inanırız biz. 15 Temmuz şerrinin getirdiği hayır da bütün milletin o ihanete karşı kenetlenmesi şeklinde gerçekleşti. En azından öyle bir ümit doğdu. Daha o geceden itibaren aralarındaki parti farkını unutan her kesimden insan meydanları doldurdu, omuz omuza durdu.
15 Temmuz’daki ihanet kalkışmasına karşı gösterilen refleks toplumun içinde biriken bazı beklentilerin de ortaya dökülmesine vesile oldu. Gördüğüm kadarıyla önceki gün Yenikapı meydanına sığmayan milyonlar oradaki varlıklarıyla birçok mesajı bir arada verdiler. Öncelikle devletin hem sahipsiz olmadığını hem de kimsenin babasının malı olmadığını ilan ettiler. Şimdilerde klişe haline geldi diye burun kıvırılan ama benim hâlâ çok anlamlı bulduğum “biz birlikte Türkiyeyiz” sözünün somutlaşmış ifadesi vardı o meydanda. Yenikapı’ya girerken parti, mezhep, ideoloji, etnik köken elbiseleri vestiyere bırakıldı. Çıkarken tekrar almak üzere…
İkincisi, dün de söyledim, Yenikapı meydanında oluşan birlik tablosu şu notu düştü tarihe: Bu topraklarda ruhsuz ve idealsiz bir insan yığını değil, ortak değerlerin ve ortak gelecek iradesinin etrafında toplanmış ve kaynaşmış gerçek anlamda bir “millet” var. Hepimize, hepimizin geleceğine yönelen hain ve kalleş saldırı karşısında siyasi kimlikleri ve diğer bütün ikincil aidiyetleri bir yana bırakıp kenetlenen insanlar öncelikle “millet” olduğumuzu ispatladılar.
***
Buna bakarak, 7 Ağustos tarihi “Türkiye’nin birlik günü” olarak gelecek nesillerin de kutlayacakları milli bayramlarımızdan biri olsun diye önermiştim dün. Ancak 7 Ağustos’u, yani “Yenikapı Ruhu”nu gelecek nesillere ulaştırabilmek için biraz daha gayrete ihtiyaç var. O ruhun korunması ve yaşatılması için neler gerektiği de yine o meydandaki tabloya bakarak çıkarılabilir bana sorarsanız.
En önce liderlerin “birlik fotoğrafı” çok büyük bir hüsnükabulle ve hatta coşkuyla karşılandı toplumun ezici çoğunluğunca. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile CHP ve MHP liderlerinin miting programı öncesinde bir araya gelerek çay içip sohbet ettiklerini gösteren fotoğraf sosyal medyada en fazla paylaşılan görüntü oldu. KARAR da dâhil olmak üzere, gazetelerin hemen hepsi ertesi gün birinci sayfalarında yer verdiler bu tarihî fotoğrafa. Demek ki Türk toplumunun en büyük özlemlerinden birini gerçekleştirmiş oldu liderler bu şekilde bir araya gelerek.
Zaten o gün miting alanında Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını hararetle alkışlayan AK Partililerden, Erdoğan’ı bozkurt işaretiyle selamlayan MHP’lilere kadar kitlenin bütünü için heyecan ve memnuniyet kaynağı oradaki birlik görüntüsüydü. Bu tablo bozulmasın diye dua etti, niyaz etti insanlar.
***
Gerek Yenikapı mitinginde liderlerin dile getirdiği fikirler gerekse bunlara gösterilen müspet tepkiler gösterdi ki toplumda aşırılıklar değil orta yol rağbet görüyor. Geçen gün de yazmıştım, özellikle CHP’nin Yenikapı’ya katılmasına hem kendi içinden hem de AK Parti cenahından karşı çıkanlar ancak küçük bir azınlık durumundalar. Her iki partinin de ana seçmen gövdesi durumdan memnun. Çünkü çatışma ve kavga değil, uzlaşma ve barış istiyor toplum. Neyse ki devleti yönetme sorumluluğu olan kadrolar da bu zorunluluğu görüyor.
Bu çerçevede Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasında hem sosyalist hem milliyetçi şairlerin mısralarını okuması ve bilhassa Atatürk vurgusu, diğer yanda CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini ayet ve hadislere dayandırarak savunması karşı taraftan çok olumlu yansımalar gördü. Bu anlamda liderlerin “öbür mahallelere” el uzatmaları, konuşup anlaşmak için ortak bir dil bulmaya çalışmaları ümit verici. Zaten içinde bulunduğumuz halden kurtulmamızın şartı birliğimizi koruyabilmek.
Deva bulmaz bir iyimser olarak bu büyük fırsatın küçük siyasi hesaplar adına harcanmayacağını ümit ediyorum, çünkü toplumun bu uzlaşmayı bozacak olanlara izin vermeyeceğini düşünüyorum. İnşallah yanılmam.