Osman Sert geçen hafta HabertürkTV’de açıkladı: “Cumhur İttifakı oy oranı yüzde 40’lı seviyelerinde ama mesela ekonomi sorduğunuzda şikayet oranı yüzde 75’lerde...”
Ben söyleyeyim: Artık tencere iktidar götürmüyor.
Ya da şöyle söyleyeyim: Herkes biliyor kamu mallarının siyasi irade ile sömürüldüğünü (nazikçe ifade...). Herkes biliyor fakirliğin arttığını ve daha da artacağını...
Hatta çöpten ekmek toplayan teyze bile “Reis çok yaşa” diyebiliyor. Ekmek kuyruğunda saatlerce beklerken de “Hain muhalifler” diyebiliyor. Veya depremde dahi muhalefeti sorumlu görebiliyor.
Neden acaba?
***
Sözümü tekrar edeyim mi?
“Kaybettiğimiz parayı çok rahat bulabiliriz ama kaybettiğimiz aklı çok zor buluruz...” Toplumda realite sorunu var; asıl sorunumuz budur.
***
Çok kaba ifadelerle söyleyeyim: YSS Köprüsü 10 yıl 2 ay 20 gün YAPIM+İŞLETİM süresi olarak ihale edildi ve Ağustos 2023’de devlete geçmesi gerekiyordu. Ama hokus-pokus ile meğerse köprü 2027’de devlete geçecekmiş... Yıllık Hazine garantisi (cevre yollar ile) yaklaşık 800 milyon doları geçiyor (Bu rakam bile eski, muhtemelen şimdilerde bu rakam 900 milyon doları da geçiyor).
YSS Köprüsü devlete zamanında geçmeyerek sadece bu işlemden 4 milyar dolar civarı bir kıyak yapıldı? Ne karşılığı ve kime?
Aslında bütün KÖİ projelerinde bunu görüyoruz. Yaklaşık 70-80 milyar dolar belirsiz bir alan var. Bu paralar ne karşılığı kime-nasıl kıyak geçildi?
O nedenle defalarca yazdım: Cumhur İttifakı bu parasal ilişkileri açıklayamaz. O nedenle tabanına ‘dava’ diyor; ‘yerli-milli’ diyor. Muhalifler hain vs diyor... İktidarı devretmemek için elinden ne gelirse yapıyor. (Yasalar zorlanarak...!!!)
***
Asrın afeti deprem zamanında iki şey açıkladılar. 2 yıldır açıklamadıkları ölüm sayılarını... Burada görüldü ki, pandemi döneminde 100 bin ölü gizlenmiş. Düşünebiliyor musunuz? O günlerde bunu söyleyenlere “birlik beraberlik zamanı bu büyük mücadeleye zarar veriyorsunuz” derlerken meğerse 100 binden fazla ölüm gizlenmiş.
100 bin kişi yahu... En az 100 bin kişi ölmüşte haberimiz yokmuş. Az kişi mi?
Yunanistan’da tren kazasında 57 kişi öldü diye Bakan istifa etti. Bizde 100 bin kişi ölmüş ve açıklanmamış ama ne bir istifa ne bir hesap sorma... Çıt yok.
Şimdi açıklanan 2. konu ise Çanakkale Köprüsü.
Geçen yıl Ulaştırma Bakanı bizim sözlerimize ne demişti... “Bugünkü Karar gazetesinde olduğu gibi muhalefeti vatanına yapılan yatırıma düşmanlık etmek, gazeteciliği şeamet tellallığı zanneden müfterilerden, yatırımcıların ülkemize gelmesini engellemeye çalışmalarından başka bir şey beklenemez. Biz onları kamuoyunun vicdanına ve adalete havale ettik ama unutulmasın ki ne milletimize hizmet etmekten vazgeçeriz ne de bu müfterilerle mücadele etmekten. Gerçekler ortada, yalanın, iftiranın, çarpıtmanın ömrü kısa. Dev eserlerimizle milletimize sağlayacağımız faydaları engellemeye kimsenin gücü yetmeyecek.”
Evet, Bakan Karaismailoğlu bizi böyle suçlamıştı...
Ve önceki gün Bakan Çanakkale Köprüsü için verileri hem de deprem bölgesinden açıkladı. Çanakkale Köprüsünden 1 yılda sadece 2 milyon araç geçmiş... Oysa verilen araç garantisi 16,5 milyon (rakamları yaklaşık yazıyorum)
Yahu sormak lazım: 16,5 milyon araç garantisi verdiğin yerden 2 milyon araç geçiyor ve bunu bu olmadan söyleyenleri “Vatanına yapılan yatırıma düşman” diye ilan edebiliyorsun.
Kimin vatanını sevdiğini ve kimin vatanına kötülük ettiğini şimdi daha iyi anlamış olabilir miyiz?
***
Dün Prof. Dr. Uğur Emek bu gazetede yazdı. Her tercih bir vazgeçiştir.
Bu ne demek? Biz yıllardır ne diyoruz: Ülkenin gerçek yatırım ihtiyacı varken sizler ‘eser siyaseti’ adı altında savurgan ve çok daha az gerekli yatırımlara giriyorsunuz. Mesele bu...
Depreme hazırlık mı yaptınız? Tarıma yeterince kaynak mı aktardınız? Sulama projeleri yıllardır hala yetersiz ödenek yüzünden bekliyor. GAP-DOP-KOP mu bitti? Tarım yatırımları yapılmadığından bunca gıda enflasyonu yaşıyor olabilir miyiz?
***
Sorarım sizlere: Bir ülkenin kıt kaynaklarını şov yatırımlarına harcayarak ve gerçek yatırım ihtiyaçlarını görmezden gelerek vatana ne gibi hizmet edilmiş olur?
İşte vatan sevgisini para sevgisinden ayıran nokta tam da burası değil midir?
Yılda 2 milyon araç geçiyor diye Hazine garantili köprü yapmak mıdır; yoksa onca sulama yatırımı beklerken veya diğer acil ihtiyaçları görmezden gelmek midir?
Lütfen aklımızı başımıza alalım ve Ülkemizin-Milletimizin geleceğini düşünelim. Milli ve beka söylemleri ile aklımızı kaybetmeyelim ve realiteyi bırakmayalım. Aksi halde evlatlarımızın geleceğini kaybetmiş oluruz. Asıl mesele refah bir Türkiye geleceği olmalıdır.
3-5 müteahhit değil.