Vazgeçtiklerimiz...

İbrahim Kahveci

Hazine ve Maliye Bakanlığının Kamu Maliyesi Raporu’nda enflasyonla mücadele için 102,6 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçildiği bildirildi...

Vazgeçmek önemlidir tabii.

İnsanoğlu nelerden vazgeçmiyor ki... Mesela ülkenizde yanlış yönetim sonucu bir işte çalışarak ailenizi geçindirmekten vazgeçiyorsunuz. Hatta küçücük evladı bir şeyler istediğinde onu alamadığı için arka odada canından bile vazgeçenlerimiz oldu.

Bugün baktığımızda aslında siyasi tercihlerimiz sonucu çalışmaktan ve hayattan vazgeçmiş durumdayız.

Bize sunulan yerli ve milli bir dava ile bazılarımız çöpten ekmek bile topluyor. Ama bize bu davayı sunanların lüks ve gösteriş içinde yaşamları da bizim kendi refahımızdan vazgeçişimizi gösteriyor.

Vazgeçiş aslında sadece olan bir varlıktan veya imkândan vazgeçiş olarak düşünülemez. Olması güçlü ihtimal bir varlıktan da vazgeçmiş olabiliriz.

Mesela bugün ülkemiz liyakat ve doğru bir yönetimle nasıl bir refah içinde olurdu? Bunu sakın ha düşünmeyin bile...

Bir başka vazgeçiş...

Korona salgını çıkıyor ve siz hayatınızdan vazgeçmek istemiyorsunuz. İşte tam da bu nedenle toplu taşıma yerine kıt kanaat elinizdekilerle bir araba almak istiyorsunuz. Ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde derhal araba vergileri hızla yükseltiliyor...

Artık bir araba alma imkânınız da ortadan kalkmış oldu? Acaba burada kim ve neyden vazgeçmiş oluyor?

Ama asıl vazgeçiş ödediğiniz paranın karşılığı olsa gerek... Örneğin bir alış-veriş yapmak istiyorsunuz ama parayı verdiğinizde ürünü-hizmeti alamıyorsunuz. Size diyorlar ki, o ürünü Cengiz’e verdik; o hizmeti Limak aldı... Ya da sizin verdiğiniz paralar Kolin’e gitti, Kalyon’a aktarıldı.

İşte şu anda tam da bunun benzerini yaşıyoruz.

Devlet vergi toplar, çünkü karşılığında kamusal hizmetleri gerçekleştirir. Siz vergi ödersiniz ve karşılığında adalet beklersiniz. Ama o da ne... Adalet size uğramamış.

Siz vergi verirsiniz ve karşılığında güvenlik beklersiniz. Ama oda ne... Beklediğiniz güvenlik sizi veya evladınızı gözaltına almaya gelen polis olmuş.

Siz vergi verirsiniz ve karşılığında sağlık hizmeti beklersiniz. Ama o da ne... Sağlıkta parayı şehir hastaneleri üzerinden Hazine garantili müteahhitler götürmüş.

Siz vergi verirsiniz ve karşılığında yol, köprü yapılmasını beklersiniz. Ama o da ne.... Yollar köprüler meğerse yine bu Hazine garantili müteahhitlerin para toplama yeri haline gelmiş.

Siz gelirinizden vergi ödersiniz ama Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sizin paranızı Cengiz’e, Limak’a, Kolin’e, Kalyon’a aktarmış. Size hizmet edecek meğerse para kalmamış.

Sizin vazgeçişleriniz aslında birkaç müteahhidin vazgeçemediği şeyler olmuş: İhale olmuş, Hazine garantisi olmuş, fazlalık ödeme olmuş...

İyi ama Hükümet hiç mi vazgeçmemiş???

Elbette vazgeçmiş...

Cengiz’in vergisini almaktan vazgeçmiş

Limak’ın vergisini almaktan vazgeçmiş

Kolin’in vergisini almaktan vazgeçmiş

Kalyon’un vergisi almaktan vazgeçmiş....

İşte onlardan vazgeçtiklerini gelmiş sizden alıvermiş.

Adına da enflasyonla mücadele için demişler.

Oysa enflasyonla mücadele öyle olmaz.

Alırsın vatandaşın tüm parasını, geriye zırnık bırakmazsın. Böylece talep olmaz ve fiyatlar da hiç artmaz.

Bunu da biz mi size öğreteceğiz sevgili Hazine ve Maliye Bakanlığı... Sizler Türk Halkının değil, Hazine garantili müteahhitlerin kasası olmadınız mı? Sayıştay raporları bunu gösteriyor. 84 milyonu daha ne kadar sağarız ve talebi sıfıra düşürürüz diye aklınıza yeni vergiler gelmiyor mu?

Hadi kolay gelsin...

Mecliste yeni vergilerinizi bekliyoruz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (133)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.