Önce şu tespiti yapalım: Haziran ayından aralık ayına Türk-İş açlık sınırı 10.373 liradan yüzde 39,1 artışla 14.431 liraya yükseldi. Bunun anlamı şu: Zaten işverenler sattıkları ürünlerin fiyatlarına asgari ücret artışının çok büyük kısmını zam olarak çoktan yansıtmışlar.
Hatta 2023 yılı ortasında asgari ücrete yüzde 34,0 zam yapıldıktan sonra işverenler ürün fiyatlarına yüzde 39,1 zam yaparak ücret artışının bile üzerine çıkmış oldular.
2023 yılı ikinci yarısında yapılan zamdan sonra geriye ne kaldı?
İşte buna baktığımızda reel zammın sadece yüzde 10,0 olduğunu görüyoruz. Yani 11.402 lira olan eski asgari ücrete yüzde 39,1 zam çoktan yapılmış ve bu yapılan zamla birlikte asgari ücret 15.861 lira olacaktı. Ama 1.141 lira daha reel zam yapılarak 17.002 liraya yükseltilen asgari ücrete 2024 yılında başka zam yapılmayacak.
İyi ama zaten 2024 yılında resmi hesaplara göre yüzde 36,0 civarı enflasyon olacak. Yani işverenler ücretlere yaklaşık yüzde 50 zam yaptıklarından bu zammın yüzde 39,1’lik kısmını çoktan ürünlerine yansıtmış durumdalar. Beklenen yüzde 36,0 resmi enflasyona karşılık işverenler sadece yüzde 10 ücret zammı ile sıyırmış olacaklar.
***
Ben bunu bir başka şekilde izah edeyim: Haziran ayı fiyatları ile aralık ayı asgari ücreti 11.402 lira yerine 6.944 lira ediyor. Çünkü asgari ücretin yüzde 39,1’i zaten çoktan eritilmiş oldu.
Dikkat ederseniz bu ücret 2023 yılı ilk yarısındaki 8.507 liranın da altında bir ücret ediyor.
Kısaca Mayıs seçimlerinden sonra ücretlilerin durumu zaten ortada.
İşverenler ürün fiyatlarına zaten zam üstüne zam yapmışlar. Sıra ücret zammına gelince mi enflasyona yol açılacak?
Bir de İTO fiyatlarına bakalım.
Son 6 ayda İstanbul’da genel fiyatlar %40,2 artmış. Hatta gıda fiyatları yüzde 42,6 artışla daha yüksek.
Ocak ayın fiyat artışları geldiğinde ne göreceğiz? Hemen söyleyeyim: Asgari ücretli reel olarak geçen yılın asgari ücretini zor almış olacak. Ve bütün yılı o erimiş ücret üzerinden geçirecek.
Belki Ocak-Şubat aylarında kısmi bir rahatlık yaşasa da özellikle yılın ikinci yarısında çok ama çok zorlanacak.
Lakin defalarca söylediğimi tekrar edeyim: 2024 yılında bırakın asgari ücreti, bir ücret alınmış olması bile insanlara yeterli gelecektir. Çünkü kemer sıkma politikasının işsizlik etkisi başladı ve artarak devam edecektir. Özellikle 2024 yılı sonlarına doğru işsizlik en büyük sorunumuz olacaktır.
Çünkü ekonomiye (Erdoğan riski nedeniyle) ciddi bir güven riski var ve yeterli sermaye gelmiyor.
Acımız büyük ve daha da büyüyecek. Bu acının ana nedeni ise son 2 yıldır yaşatılan suni ekonomidir. Şimdi fatura ödeyeceğiz ve ancak 2026 yılında yeniden toparlamaya başlarız.
Gerçek maalesef bu şekilde.
Defalarca söylediğim şeyi tekrar edeyim: Geçmiş olsun.