Üç gün önce “FETÖ’nün Mali Ağları” başlığında bir yazı kaleme almıştım. Yazıda iki kilit noktaya dikkat çektim. Bu tür organizasyonların mali ağlarının çok önemli olduğunu belirterek 1-Maliye Bakanlığına dikkat dedim. 2-Enerjide özellikle doğalgaz kontratlarının verilişine...
Yakın geçmişte 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası Emniyette ve yargıda bir kısım “Arınma” hareketi yaşandı. Ama gördük ki 657 yasası nedeniyle yargıdaki arınma hareketi yeterli olmadı. Hatta gördük ki diğer bir çok kurumda “Arınma” da olmamış. Ne yazık ki dershane-çocuk kreşi gibi şovlar ile gerçek arınma bir türlü sağlanamamış. Oysa yıllardır gerçek arınma ihtiyacından bahsedip durduk. Ve başımıza son bela geldi.
Maliye Bakanlığı bir günde bin 500 personelden arındı. EPDK ise 25 personel ile arınma hareketi yaşadı.
***
Şimdi biraz daha farklı bir konu ile devam edeceğim. Mesele şu ki yakın tarihe kadara “Polis Teşkilatının” büyük çoğunluğu FETÖ üyesi diye söyleniyordu. 15 Temmuz vahşi terörist darbe girişiminde görüldü ki Emniyetteki arınmada 17-25 Aralık’ı durduran birkaç kahraman çok büyük iş başarmış. Teşkilat önemli bir noktaya gelmiş. Neden benzeri bir arınma Askeriyede başarılmasın. Ben başarılacağına canı gönülden inanıyorum. Bence vatan sevgisi ve Mehmetçik değeri bizi çok ama çok kısa sürede bu noktaya getirecektir. Yeniden kaynaşacağız.
Yeniden kaynaşacağız. Evet, bu kaynaşma ülkemiz için en büyük fırsat olacaktır. Başbakanımız Binali Yıldırım bu noktalarda inanılmaz olumlu mesajlar veriyor. Kendisini hayranlıkla izliyor ve seviniyorum.
Önceki gün İstanbul’da MUSİAD önderliğinde STK’lar “Karanlıktan Aydınlığa” başlığı ile bir bildiri yayınladılar. Bildiriden bir cümle aktarmak isterim: “Bu hain girişimin çökertilmesinin orta ve uzun vadede ülkemiz ekonomisine olumlu yansımalarının olacağı kanaatindeyiz”
Bu cümleyi bir kenara not edin ve devam edelim.
TV’lerde uzmanlardan dinlediğim kadarı ile FETÖ örgütü artık askeriye üzerinden yeni bir darbe girişimine kalkamaz. Buna bende inanmak isterim ve inanın inanıyorum da. Peki, yeni tehlike ne? Nokta operasyonlar yapabilirler. Dile getirilen bir nokta burası.
Benim asıl değinmek istediğim konu ise ikinci tehlike: Gördük ki ABD bu terörist kalkışmada net tavır koy(a)madı. Eğer ki bu hain terörist kalkışmanın bir noktasında Batı güçleri var ise (ki buna inanıyorum) üçüncü bir adım gelecektir. Bu adım için ise en açık nokta ekonomidir.
Bizim ne yapıp edip ekonomik tahkimatı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bence bir toplumu seçilmiş iktidardan kalıcı şekilde uzaklaştırmak isterlerse, geriye kalan en güçlü yöntem ekonomidir.
Peki, çözüm ne?
İşte STK’ların belirttiği gibi, bizler artık bu yaşanılanları süratle bir “arınma” olarak görüp yeni bir fırsat oluşturmamız gerekiyor. Bunu başaran ülkeler var. İspanya ve Yunanistan bu konuda iyi birer örnektir. Hatta İtalya bile bu konuda bir örnektir.
Tabanda toplumu kaynaşan, Devletin kuralları oturan ve ilkesel bir düzen ile oluşan demokratik sistem ile bunu başarabiliriz. Bu noktada karşımıza reformlar çıkıyor. Acilen reformlarımızı bir bir hayata geçirmemiz gerekiyor. İki gün önce değindiğim gibi AK Partinin 2004 yılında dile getirdiği 657 yasası dahil yeniden ele alınabilir.
Türkiye, çok büyük potansiyeli olan ülke. AB’nin adeta süzgeci durumundayız. Gelen göçmenler bizde kaldığı gibi aslında Avrupa’yı terörden de biz koruyoruz. Türkiye şu anda adeta Avrupa’nın güvenlik kapısı konumunda.
Eminim çok daha stratejik noktalar vardır.
Diyeceğim o dur ki, ülke olarak fırsatlarımız o kadar fazla ki. Biz aslında arınıyoruz ve kaynaşıyoruz. Yıllardır özlediğimiz bir tablo oluşuyor. Bu tabloyu fırsata çevirebiliriz. ASKON Başkanı Mustafa Koca’nın dediği gibi “En karanlık zaman aynı zamanda gün ışığına en yakın zamandır”
Evet, Türkiye yeniden demokrasi, yeniden reform, yeniden çalışma, yeniden üretme diyerek yeni bir fırsat kapısı açabilir. Bu güç bizde var ve karanlığı aydınlığa çevirebiliriz.
TOBB Başkanı ve üyelerinin dediği gibi “Şimdi birbirimize sarılma zamanı”
Not: Umarım kamuda sağlanan FETÖ temizliğinden özel sektörde ders alır ve benzer adımlar atar.