Uzaktan bakınca suyun içinde çığlık atan biri görülüyor. Ama o kişi sevincinden değil, boğulmak üzere olduğundan çığlık atıyor.
Sırca köşklerden duyulmasa bile yakınlarında olanlar durumu biliyor. Uzaktan davulun sesi nasıl hoş geliyorsa bu çığlıkta öyle.
Bu yıl yüzde 9 büyüme olacakmış. Hatta büyüme oranı çift haneye bile çıkabilirmiş.
İyi ama bu derece büyümeye rağmen Millet neden çığlık atıyor? Bu çığlığa kulaklarınızı tıkayın diyen ülke yönetimi acaba uzaktan ne duyuyor olabilir?
***
Mesela ihracat...
Bakın ihracatımız artıyor ve mutlu olmamız gerekiyor. Çünkü ‘Yeni Ekonomi Denemesi’ bunu içeriyor. Kur artacak, bizim malların fiyatı yabancıya ucuzlayıp bizden daha çok mal alacaklar.
Oysa bu ihracat bize ucuzluk yerine pahalılık olarak geri dönüyor. Bir kazanç yerine bir kayıp yaşıyoruz.
Bakın nasıl olduğunu bir örnekle anlatalım: Son birkaç haftadır CNN Türk pazarlarda ucuzlayan fiyatları veriyordu. Ben de hayret etmiştim. Gerçekten fiyatlar düşüyordu.
Nedenini bu hafta anladık. Rusya ve AB bizden tarım ürünleri alımını ciddi şekilde sınırlamış. Gıda ürünlerimizde özellikle çocuklara karşı zararlı madde varmış.
İşte o ürünleri biz hem de ucuz fiyata kendi Halkımıza satıyoruz.
Ucuzluk buradanmış meğerse...
***
Gelelim bir başka ana meseleye.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kur artışına dayalı zamlar olabileceğini ama bunun enflasyon olmadığını söyledi.
Ben de inanamadım.
Ama doğruymuş.
Gelin anlatayım.
TÜİK enflasyon hesabında 2021 ağırlığına göre ilk 103 ürünü aldım. Bu ürünler harcamamızın yüzde 77,04’ünü oluşturuyor.
Mesela ilk sırada kira, sigara ve otomobiller var. Sadece bu kalemler bizim harcamamızın yüzde 17,24’ünü oluşturuyor.
TÜİK’in fiyatlarını baz alarak 2017 Ekim ayından 2021 Ekim ayına fiyat artışlarına baktım. Burada fiyatları beğenmeyebilir ve gerçekleri yansıtmıyor diyebilirsiniz.
Örneğin 4 yılda kira artışını TÜİK sadece %55,1 vermiş. Siz kiranızın son 4 yılda çok daha yüksek arttığını düşünebilirsiniz. Olsun biz yine de TÜİK fiyatlarını esas kabul edelim.
Ve gelelim hesaba...
Tüketimimizin 2021 ağırlıkları ile yüzde 77,04’ünü teşkil eden bu ürünlerde fiyatlar ne kadar artmış biliyor musunuz? Tam %108,41
İyi ama aynı TÜİK 2017 Ekim’den 2021 Ekim ayına toplam enflasyonu %82,40 olarak açıklamış.
Zam oranı %108,41 ama enflasyon oranı %82,40...
Burada şunu diyebilirsiniz. Efendim geri kalan ve tüketimimizin yüzde 33’ünü oluşturan ürünlerde fiyatlar artmamış, hatta düşmüş olabilir.
Hiç boşuna bakmayın. Enflasyonu böyle düşürecek bir fiyat düşüş olmadı.
***
Hatırlarsanız biz bunu GİYİM sektöründe de yapmıştık. Son 1 yılda giyim sektöründe ürün fiyatları aritmetik ortalamada yüzde 28 civarı artış yaşamıştı. Oysa TÜİK yıllık fiyatını yüzde 8 civarında açıklamıştı.
Ürün zammı başka bir şeymiş enflasyon başka bir şey...
Bunu da gördük.
***
Aslında ne olduğunu söyleyeyim: Fiyatlar artıyor ama enflasyon o derece artmıyormuş. Sizlere-bizlere ise maaş zammında ürün fiyatlarındaki artışa değil, enflasyona bakılarak zam veriliyor.
İyi ama diyeceksiniz ki, enflasyon zaten fiyat artışı demek değil mi?
O eskidendi. Biz artık yeni bir ekonomi kitabı yazıyoruz ya. İşte o kitapta fiyat artışı başka enflasyon başka oluyor.
Bu sayede ücretlerinizden ciddi bir kayıp yaşamış olmak sizi hiç üzmesin. Ülkemiz için yeni kitaba göre zamlar alınıyor ve fiyat artışlarından etkilensek bile enflasyondan etkilenmiyoruz.
Sadece son 4 yıllık yüzde 77 ürün ağırlığından kaybedilen ücret geliri yüzde 30’lara ulaşmış oldu.
MGK bile karar verdi ya: Yeni Ekonomi Denemesini sakın sınamayın. Şükredin ve yerinizde oturun.
NOT: Herkese açıklama yollayan Ulaştırma Bakanlığına KÖİ hakkında sorduğum sorular bir haftadır cevap bekliyor. Acaba çok mu zor sordum? Biraz daha bekleyelim o zaman...