Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Rakamların dili ile meydanların dili siyasette genellikle uyuşmaz. Lakin bu uyuşmazlık AK Parti’de epey zirveye çıkmış durumda.
Örneğin “eser siyaseti” söylemine bakın. Son veri 1999-2024 rakamlarını içeriyor. Devletin yatırım oranı AK Parti gelene kadar çift hanede. Ne zaman ki AK Parti iktidara geldi aklına ilk gelen şey yatırımları kısmak oldu.
1999-2002 yılları içinde devletin topladığı gelirlerinin yüzde 11,9’u yatırım olarak vatandaşa geri dönmüştü. Ama 2003-2024 yıllarında bu oran yüzde 9,5’e gerilemiştir.
Özallı yıllar dediğimiz 80’lerde kamu yatırım oranı yüzde 20’lerdeydi. Adeta Özal gitti yatırım bitti gibi bir durum oluştu.
Lakin meydanlarda eser siyaseti diye en fazla övünen de kamu yatırımlarını dibe vurduran AK Parti oldu. Hayat işte…
O nedenledir ki, rakam bilenlerin partisi başka oluyor.
İkinci rakam da değer üzerinden vereceğim. Önceki gün Prof. Dr. Ümit Özlale Dünya Gazetesi’nde yazdı. Türkiye değer üretemiyor.
Değer üretememek ne demek biliyor musunuz? Ülkeyi yıkmak gibi bir şeydir.
Ülkede fakirlik kalıcı olur. Ülkeden iyi eğitimliler gider, kamu hizmetleri yetersiz kalır ve yaşanmaz bir ülke haline gelirsiniz.
Rakamlar bilen biri için bu veriler felaket bir şey. Azınlık bir kesim ülke kaynaklarını haksız şekilde ele geçirirken halkın büyük kısmı yoksulluk içinde kıvranıp duruyor.
Sadece laf üretip bir ülkenin geleceğini yok eden bu anlayıştaki parti olsa olsa rakamlardan anlamayanların partisidir. Çünkü rakamlar ülkenin gidişatının felaket ötesi bir hal aldığını haykırıyor.
İnanmıyorsanız evlatlarınıza sorun ve onların nasıl bir gelecekte yaşayacağını çözmeye çalışın. Biliyorum çok zor ama maalesef bu bilgisizlik düzeyimiz en fazla evlatlarımızın geleceğini yok edecektir.
Keşke okullarda biraz matematik öğretilseydi…