Son bir ayda İstanbul Borsası 82 bin seviyesinden 70 bin seviyesine kadar çok sert bir düşüş yaşadı. Sadece bir ayda borsadaki kayıp oranı %15 sınırına dayandı.
Aynı dönemde Rus borsası ise %10 kaybettirdi.
Yine son bir ay içinde Dolar/Lira 2,88 liradan 2,98 liraya yükselirken %3,5 değer kaybetmiş oldu. Dolar/Ruble ise son bir ayda %10,5 değer kaybetti.
Kısaca son 1 ayda;
Türkiye'de borsa %15 ve Lira %3,5 değer kaybetti.
Rusya'da ise borsa ve Ruble aynı oranda %10 değer kaybettiler.
İlk bakışa göre Türkiye'de borsa normalin üzerinde değer kaybetti. TL ise beklentilerin ötesinde çok sağlam bir duruş sergiledi.
Ama işi biraz daha derinleştirdiğimizde borsalar açısından durumun farklı noktalarını görüyoruz. Mesela son bir ayda gelişmiş ülke borsalarından Alman borsası da %6,4 oranında değer kaybetmiştir.
İngiliz borsası da %6,0 değer kaybetmiştir.
Fransız borsası ise %9,0 düşerek daha çok etkilenmiştir.
ABD tarafında borsalar yaklaşık olarak yüzde 3-4 aralığında değer kaybederken Uzakdoğu'da daha sınırlı düşüşler göze çarpıyor. Ama gelişmekte olan bazı ülkelerde borsa düşüşleri Türkiye'ye çok benziyor.
Mesela Güney Afrika...
İki önemli nokta dikkat çekici:
1-Suriye-terör ve Ortadoğu bataklığında adı geçen gelişmiş ülkelerin piyasaları daha çok sert satışlarla karşı karşıya. Fransa, Almanya, İngiltere, Rusya, Türkiye borsaları artık savaş riskini fiyatlar sınırına geliyorlar. Eğer düşüş biraz daha derinleşir ise bu satışlar savaş riskli olarak değerlendirmeye başlanabilir. (Savaş kelimesinden ziyade -sıcak çatışmada denilebilir)
2- Piyasalardaki gerilim şimdilik borsalar üzerinde daha etkili. Para birimlerine yansıyan oran daha az. Yani yerel para birimleri borsalar kadar sert dalgalanmıyor.
Borsalardaki satışları FED'in faiz artırımına bağlayanlar açısından ara birimlerindeki değişim bir başka işaret veriyor. Mesela FED'in Aralık ayında faiz artıracağının nerede ise kesinleşmesi ile dolar endeksi (Dolar değeri) 100 seviyelerinden 97,5 seviyesine geriledi.
Yani FED faiz artırımına giderken dolar en yakın güçlü para birimlerine karşı yüzde 2,5 değer kaybetti.
Euro/Dolar paritesi ise 1,055 düzeyinden 1,10'a yükseldi. Yani euro değer kazandı.
Hatta Cuma gününe kadar İstanbul Borsası sert düşüşler gösterirken TL çok sakin görülüyordu ya; aynı tablo Brezilya Real'i içinde geçerliydi. Cuma günü Dolar/TL yüzde 2,45 değer kaybederken Dolar/Real ise yüzde 2,16 değer kaybetmişti.
Özet olarak borsalara özgü ve şimdilik çok genele yayılmamış bir satış dalgası etkisini artırarak sürdürüyor. Ülke bazında seyreden bu olumsuz borsa hareketi, özellikle Suriye-terör ekseninde daha belirginleşmiş durumda. Fiyatlar her geçen gün sıcak çatışma olasılığını yansıtacak seviyelere geriliyor. Hatta piyasalar sıcak çatışmayı artık fiyatlarına yansıtmaya başladı bile denilebilir. Bütün mesele bunun şiddeti ne olacak?
Onu da önümüzdeki günlerde borsalardan izleyeceğiz.
Petrol ve Rusya dengesi
Piyasa dalgalanmasından nasibini alan bir diğer varlık ise petrol oldu. Brent türü petrol fiyatı Kasım ayının başında 50 dolar civarında seyrederken Cuma günü 37,33 dolar görüldü.
Petrol ve buna bağlı olarak enerji fiyatlarında yaşanan gerileme bölgemizde en fazla Rusya'yı etkiliyor. Ekonomisinin 1/3'ü enerjiye bağlı olan Rusya için tehlike canları çalmaya başladı diyebiliriz. Petrol fiyatlarını 6 ay geriden takip eden doğalgaz fiyatlarında da düşüşler başladığında asıl kayıp ortaya çıkmış olacak.
Veya Rusya düşen enerji fiyatlarından sonra askeri hareketliliği nasıl finanse edecek? Petrol fiyatlarının 50 dolar civarında olduğu 2015 yılı 3. çeyreğinde Rusya ekonomisi yüzde -4,1 küçülme yaşadı. Fiyatların düşmeye devam etmesi ile ekonomik sorunların artması bekleniyor. Açıkçası ekonomik sorunlarını askeri hareketlilik ile örten Rusya ve Putin bu oyunu ne kadar daha sürdürebilecek?
İşte bölgede cevap bekleyen en önemli sorun tam da burası oluyor.