Efendim derdimiz para.
Kazanamıyoruz; çünkü işimiz yok ki çalışalım.
TESK Başkanı Palandöken ne demişti “Kapalı dükkanın geliri mi olur?”
Durum pek iç açıcı değil.
Aşımız da gelmedi. CoronaVac sonrası Sputnik V aşısında da aracılarla işi başaramadık. Bakın aslında ABD Başkanı Biden ile iyi aracı olsun diye Japonya Büyükelçisi’ni ABD’ye yollamıştık.
Kendisi AK Parti temsilciliğinden terfi ederek Ülkemizi dış politikada ABD’ye karşı temsil etmeye gitti. Japonya’dan alelacele Biden’e çare diye yollandı ama iyi bir aracı olamamış olacak ki, sonuç hüsran oldu.
Yine AK Partili aracılarına rağmen aşı da olmadı.
Ciddi bir yönetim sorunumuz var.
Berat Albayrak şubat ocaktan, mart şubattan, nisan marttan daha iyi olacak demişti ya... Durumumuz aynen öyle.
Her gelen ay geçen ayı aratır oldu. Sürekli kötü haberler duymak ve geleceğe karamsarlaşmak kaderimiz oldu.
Ülkemiz nasıl ki dünyada yalnızlaştı ise, birey olarak toplumda insanlar da yalnızlaştı. Fakirlik mahalle içinde kaldı ama yardımlaşma da mahalle içinde kaldı.
Fakirliğin duyulması, yoksulluğun sebep olduğu vahim olayların yaşanması bile iktidar mahallesinde siyasi yorumlanır oldu.
İnsanlık yerini bekaya bıraktı.
Yalnızlaşan bir fakirlik ve yoksulluk bekası.
Gittikçe kararan bir gelecek.
Gittikçe umutları sönen bir gençlik
ve gittikçe sırtlarına daha büyük borç senetleri ile karanlık bir gelecek bırakılan evlatlar, torunlar.
Oysa bir zamanlar onlar için varlığından vazgeçilen evlatlar
şimdi ise siyasi bağlılık uğruna geleceğinden vazgeçilen evlatlar.
Rize İkizdere’de iktidara yüzde 88 oy verilmiş. Ama şimdi bir Cengiz iktidarda 21B ihaleleri ile epey iş yapıyor.
Ve yöre halkı Cengiz’e karşı direniyor.
Acaba verdikleri siyasi desteğin bir gün onların ağacını budayacağını bilebilirler miydi?
Siyasi tutkularının kendi geleceklerini bitireceğini bilebilirler miydi?
Bu iş öyledir.
Bugün sessizce ses çıkartmadığın haksızlıklar yarın sana da geliverir. Ve o zaman “bi şey yapın, bi şey yapın” diye demeye başlarsın.
Daha dün faiz sebep, enflasyon sonuçtur diye meydanları inletirken,
dün yeni başkan “enflasyon düşmeden faiz indirmem” deyiverdi.
Hani deli gibi sahiplendiğimiz teoriler?
Hani uğruna bir gecede 500 milyar liranın üzerinde maliyeti göze aldığımız teoriler?
Ne kadar çabuk çark edebiliyoruz. Ne kadar da hızlı U dönüverişi yapabiliyoruz.
İyi ama ya dönemeyenler?
Geride kalanlar
İleride ki evlatlarını düşünenler.
Devlet kapanın dediğinde kapandılar hepsi ama ekmek yok, kira yok.
Hazine Müteahhidine ödenecek para da bir başka dert.
Gerçekten ne olacak bu müteahhitler? Kapandığımız dönemde bile onlara çalışacağız.
Sofradaki 3 tabak yemeğin birisini onlara ayıracağız.
Sessizce ödeyeceğiz. Evet, sessizce...
Dertlerimizle dertlendirmeden yönetimimizi ödeyeceğiz. İtibarlı bir hayatları için sessizce ödeyeceğiz işte.
Afiyet olsun..