Önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun o konuşmasından kesitler vereceğim...
***
Karaismailoğlu, kamu-özel iş birliği (KÖİ) projelerinin işleyiş süreçlerine ilişkin bilgi verirken, tamamen şeffaf gerçekleştirilen ihalelere isteyen tüm şirketlerin girebildiğini, burada bir gizliliğin söz konusu olmadığını, kamu açısından en uygun teklifi veren yüklenicinin kazandığını söyledi.
Geçiş garantilerinin tutturulamaması durumunda devletin burayı takviye ettiğini ancak geçmesi halinde ek gelir elde ettiğini bildiren Karaismailoğlu, “Bu sayede yapım sürecinde hiç para ödemediğimiz projelerden ek gelir elde ediyoruz” dedi.
Karaismailoğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün işletme süresinin 2027 yılında dolacağını ve bu projenin devlete kalacağını belirtti.
Bakan Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü’ne ilişkin “pahalı” şeklindeki eleştirilere değinirken, şunları kaydetti: “Somut bir şey getirin bize. Çanakkale Köprüsü’nde 177 bin ton çelik kullanıldı, çeliğin parası belli. 223 bin metreküp beton kullanıldı, onun parası belli. Denizin 45 metre altından 378 tane kazık çakıldı. Bunun da fiyatı üç aşağı beş yukarı belli. Hesaplayın getirin. Kalemler budur, karşılığı da budur. ‘Çok pahalı yaptınız’ desinler
‘Çanakkale Köprüsü’nden o kadar araç geçer mi’ diyorlar. Zamanı geldiğinde geçecektir. Dün 6 bin araç geçti. Araç garantisi yapım maliyetinin ve üzerindeki işletme, finans ve ağır bakım maliyetlerinin toplamının geri dönüşü için bir birim araç karşılığıdır. O yüzden o araç sayılarına da takılmamak lazım.
***
Şimdi bu konuşmadan bir gazeteci olarak ne anladığımızı izah edeyim:
1- İhaleler şeffaf (mış): Evet, ihaleler şeffaf ama ya sonrası? İhaleler sonrasında yapılan değişiklikleri ve firmalara sağlanan kolaylıkları ihaleye giren bütün firmalar biliyor mu?
Örnek: YSS Köprüsünün işletme süresi 2027 yılında dolacakmış. Bakan Karaismailoğlu böyle söylüyor.
25 Ocak 2022’de “Yap-işlet-sakın devretme” başlıklı yazımda yazdım. YSS Köprüsünü işleten IC İÇTAŞ-ICA firmasının sitesinden aldığım şu bilgiyi paylaşmıştım: “Yap, işlet, devret’ modeli ile gerçekleştirilecek projenin işletmesi, yatırım süresi dahil olmak üzere, 10 yıl 2 ay 20 günlük süre ile ICA tarafından üstlenilecek.”
Bu bilgiyi ekte site resminde görebilirsiniz.
Gelin beraber basit ama çok basit bir matematik işlemi yapalım. Umarım sayın Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu bu matematiğe bir cevap verir.
Matematik şirketin bilgilerinden başlıyor:
29 Mayıs 2013 YSS Köprüsünün temeli atıldı. Buna + 10 yıl 2 ay 20 gün ekliyoruz.
Önce 10 yıl ekleyelim: 29 Mayıs 2013+10 yıl= 29 Mayıs 2023
Şimdi 29 Mayıs 2023’e +2 ay ekleyelim = 29 Temmuz 2023
Ve son olarak 29 Temmuz 2023’e +20 gün ekleyelim = 19 Ağustos 2023
Evet, matematik bu. İlk ihale şartına göre YSS Köprüsü 10 yıl 2 ay 20 gün sonra devlete devredilmelidir. Ve buna göre YSS Köprüsü 19 Ağustos 2023’te Yapım+İşletim süresi biterek TC Devletinin olmalıydı.
Ama Bakan Karaismailoğlu ne diyor: Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün işletme süresinin 2027 yılında dolacağını ve bu projenin devlete kalacağını belirtti.
Sorarım size... Bu nasıl matematik?
Hatta şu 25 Ocak 2022’de “Yap-işlet-sakın devretme” yazımda eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın Deniz Zeyrek’e verdiği röportajdan şu cümlesini de veriyorum: “İddia edilen 10 yıl 3 ay işletim süresinin gerçek olmadığını, garanti kapsamındaki işletim süresinin 7 yıl 9 ay olduğunu söylüyor.”
Ben ekleme yapayım mı? Bakan Ahmet Arslan yapım süresini düşünce kalan işletme süresini söylüyor burada...
Hatta ve hatta YSS Köprüsünü ihale eden o dönemin ulaştırma bakanı Binali Yıldırım bile defalarca YSS Köprüsü için YAPIM+İŞLETME süresi olarak 10 YIL+2 AY+20 GÜN süre olduğunu söylüyor.
Şimdi soralım: Binali Yıldırım ve Ahmet Arslan mı bize gerçekleri söylemedi? Ya da Adil Karaismailoğlu mu bu süreyi uzattı?
YSS Köprüsüne ihalede olmayan, sonradan müteahhide fazladan 3,2 milyar dolar kazandıran bu kıyak 4 yılı kim verdi? (Yıllık Hazine garantisi 800 milyon $)
İhale mi şeffaf demiştiniz Sayın BAKAN...
***
Kurtköy-Akyazı Kısmında ihale sonrasında CENGİZ&LİMAK ikilisine;
-İhalede olmayan, 6 yıl fazladan para toplama (pardon işletme süresi)
-İhalede olmayan, ek-fazladan araç geçiş garantileri verildi mi?
***
3. Havalimanı kot yüksekliği 90 metre yerine sonradan 60 metrede nasıl bırakıldı?
3. Havalimanı ilk taksitleri alındı mı? Yoksa işletme süresi sonuna mı eklendi?
Vs vs vs...
Bunların hepsi ihale sonrası fırsatlar.
İhaleler şeffaf ama sonrası şeffaf değil. Zaten o yüzden sözleşmeleri ve değişiklikleri görmek istiyoruz.
ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ HAKKINDA
Gelelim Müfteri Gazeteciliğimize...
Bakan Karaismailoğlu kendi ağzından, kendi dili ile “Çanakkale Köprüsünden dün 6 bin araç geçti” dedi.
Bunun üzerine gazeteciler olarak hesap yaptık. Gelin bu hesabı yeniden adım adım yapalım. Umarım Bakan Karaismailoğlu da bu matematiği kullanarak yeniden hesaplama yapar.
Günlük verilen araç garantisi: 45 bin
Geçen araç sayısı: 6 bin
Araç başı fiyat (indirimsiz)=
285 TL (17.7 euro)
Araç başı fiyat (indirimli)=
200 liracık.
6 bin x 200 liracık=
1 milyon 200 bin TL
Normalde tahsil edilmesi gereken para: 45 bin x 285 TL=
12 milyon 825 bin TL
12.825.000-1.200.000= 11.625.000 (Bu para günlük toplam zarar)
İşte bu hesaba Bakan Karaismailoğlu’nun Bakanlığı açıklama yolladı.
Açıklamaya göre; “Açılışının ilk haftasında Çanakkale Köprüsü’nden günlük ücretsiz araç geçiş sayısı hafta içi 20 bine ve hafta sonu 40 bine yaklaştı.”
Burada 2 nokta var:
1- Köprü ücretsizken hafta içi 20, hafta sonu 40 bin araç geçmiş ama 200 liracık ücret gelince bu sayının 6 bine düştüğünü Sayın Bakan ADİL KARAİSMAİLOĞLU kendisi söyledi.
2- Asıl komik olan burası: Çanakkale Köprüsü ücretsizken, yani bedava olduğunda bile günlük 45 bin garantiyi doldurmamış... Hatta hafta sonu bile bu sayı dolmamıştır. Eyvah eyvah...
Ve Bakanlık açıklamasında diyorlar ki;
“Bugünkü Karar gazetesinde olduğu gibi muhalefeti vatanına yapılan yatırıma düşmanlık etmek, gazeteciliği şeamet tellallığı zanneden müfterilerden, yatırımcıların ülkemize gelmesini engellemeye çalışmalarından başka bir şey beklenemez. Biz onları kamuoyunun vicdanına ve adalete havale ettik ama unutulmasın ki ne milletimize hizmet etmekten vazgeçeriz ne de bu müfterilerle mücadele etmekten. Gerçekler ortada, yalanın, iftiranın, çarpıtmanın ömrü kısa. Dev eserlerimizle milletimize sağlayacağımız faydaları engellemeye kimsenin gücü yetmeyecek.” Ben de bir açıklama yapmak istiyorum: Sayın Bakan’ın kendi söylediklerine “müfteri” demesini şaşkınlıkla izliyorum.
EK NOT: Çanakkale Köprüsü yapım fiyatı ile köprü geçiş fiyatını lütfen Osmangazi Köprüsü ile kıyaslayalım ve soralım:
1,2 milyar dolarlık Osmangazi Köprüsü geçiş ücreti 50 dolar ise;
2,5 milyar euro (2 milyar 750 milyon dolar) yapım maliyetli Çanakkale Köprüsü geçiş ücreti 17,7 euro (19,5 dolar) nasıl oluyor?
Bu hesabı da bir çıkarırlarsa sevinirim. (Bizim de matematikte 4 işlem yapabildiğimizi belirtmek isterim).