Şehir hastaneleri şu anda Türkiye’nin bir kurtuluş projesi oldu...Bunu çok sevdiğim bir dostum söyledi.
Salgın hastalıkla mücadelede şu anda imdadımıza yetişmiş.
Gerçek bu mu? Yani anlık durum ila süreli durum ne diyor? Mesela ülkemize bundan 3 yıl sonra salgın hastalık gelseydi ne olurduk?
Mesele şu: Büyük illerde şehir hastaneleri açılınca şehir içinde kalan eski devlet hastaneleri kapatılıyor. Ya da açılmayı bekleyenler bile açılmayıp görevlerini devasa mega şehir hastanelerine bırakıyor-du.
Bunu Ankara yaşadı ve yaşıyor. Şehir hastanesi açılınca şehir içindeki hastaneler kapatıldı. Salgın gelince kapatılan bazı hastaneler tekrar açılmaya başlandı ve kurtarıcı oldu.
Acaba 3 yıl sonra olsaydı, yani şehir içindeki hastaneler kapatılmış ve arsaları satılıp üzerlerine AVM’ler yapılmış olsaydı. Tıpkı İstanbul’da deprem toplanma alanlarının başına geldiği gibi...
Bir ilde salgın hastalar dahil herkes tek bir mega hastaneye mecbur kalsaydı ne olurdu?
Veysel Atasoy ismini hatırlar mısınız? Kendisi ülkemizde ulaştırma Bakanlığı, Devlet Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı yapmıştı. Bir hastane mikrobu yüzünden 2004 yılında vefat etti.
Devasa hastaneler için hastane enfeksiyonu en büyük risklerden biridir. Ama biz bunu geçtik, salgın hastalar ile normal hastaları aynı mega hastanede nasıl tutabiliriz? bunu çözmemiz gerekiyor.
Bakınız 11,2 milyar dolar yapım maliyetli 19 şehir hastanesine 95 milyar dolar Hazine garantisi verilmiş Müteahhitlere. Hadi bunun parasını es geçelim ama sağlık riskini es geçemeyiz.
Şimdi İstanbul’a iki hastane yapılıyor. Bunların şehir hastanesi olmayacağı söylendi ama detay bilmiyoruz.
Kim yapıyor bu hastaneleri? Şartnamesi nedir? Bu firma hastaneleri bitirince devletin mi olacak, yoksa şehir hastanelerinde olduğu gibi bu hastaneleri de müteahhit mi işletecek?
Söz konusu olan toplumun sağlığı... Parayı geçtik artık ama sağlık ciddi iş.
***
Korona günlerinde Kanal İstanbul ihalesi başlamıştı. Ertesi gece yarısı Bakan görevden alındı ve bir açıklama gelmedi.
Ama yerine gelen yeni Bakan zaten Kanal İstanbul’dan sorumluydu.
Bir kaç köşe yazısında eski Bakan’ın zamansız Kanal ihalesinden dolayı görevden alındığı yazıldı.
Gerçekten Kanal İstanbul ihalesi zamansız mı başlamıştı?
Ya başka KÖİ ihaleleri?
Prof. Dr Uğur Emek’in blog yazılını okumanızı öneririm. Son yazısında 26 Mart 2020 tarihinde trafik/gelir (Hazine garantili) yeni KÖİ ihalesinin yapıldığını açıklıyor.
Tıpkı Kanal İstanbul ihalesi gibi...
Korona KÖİ ihalelerini etkilemiyor ülkemizde. Eski Bakan’ın dediği gibi “Hem korona ile mücadele ederiz hem de ihaleleri yaparız...”
Gelin Hocanın yazısından olayı aktaralım: “Aydın-denizli otoyolunun ihalesi 26 Mart 2020 tarihinde Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle gerçekleştirildi. Otoyol, İzmir-Antalya arasında kesintisiz ulaşımı sağlayacak projenin ikinci kesimidir. İlk kesim hizmete açık olan İzmir-Aydın Otoyolu, ikinci ve üçüncü kesimler de sırasıyla Denizli-Burdur ve Burdur-Antalya Otoyollarıdır. Büyük ihtimalle YİD yöntemiyle gerçekleştirilecek ikinci ve üçüncü kesimlerin ihalesi ileri bir tarihte yapılacaktır. Kolayca tahmin edeceğiniz üzere, diğer ulaştırma YİD projelerinde olduğu gibi Aydın-
Denizli otoyolunda da trafik garantisi verilmektedir.
Otoyol 154 km. uzunluğundadır ve yatırım bedeli 5,3 milyar TL veya ihale günü geçerli kurdan 820 milyon dolardır.
Otoyolda 2 kesim halinde trafik garantisi verilmiştir. Bunlar;
Aydın-Kuyucak Kesimi için günlük 35.000 otomobil
Kuyucak-Denizli Kesimi için günlük 32.000 otomobil’dir.
Geçiş ücretleri otomobil bazında km başına 5 eurocent/5,47dolarcent olarak ücretlendirilecektir. Yapım süresi 3 yıl ve işletme süresi ise 17 yıl 9 ay ve 18 gündür.
Otoyolu boydan boya geçen bir otomobil 8,43 dolar (54,4 TL) ve 33.500 otomobil de 282.244 dolar ödeyecektir.
Bu durumda, işletme süresince verilen trafik/gelir garantisinin bugünkü tutarı ise 1,8 milyar dolar ya da 11,8 milyar TL’dir.
Bu trafik garantisi, diğer ulaştırma YİD projelerinde olduğu gibi proje kredisinin sağlandığı para cinsinin ait olduğu ülkedeki enflasyona göre her yıl güncellenecektir.”
***
Acaba bir söz yazmaya gerek var mı?
Ülkemizde nerede ise herkes, KÖİ müteahhitlerine salgın esnasında en azından 1 yıl ödeme yapılmasın istiyor. Ama bırakın ödemeyi, bu müteahhitlerin ihaleleri bile kesilmiyor devam ediyor.
KARAR sizindir.