Faiz sebep
Enflasyon sonuç
Büyük teori buydu.
Bu teoriye göre 24 Eylül’de Merkez Bankası faizi yüzde 19,00 seviyesinden yüzde 18,00’e indirdiğinde yavaş yavaş fiyatların da düşmesi beklenirdi.
Ama olmadı.
Hatta 22 Ekim’de Merkez Bankası faizleri bu sefer 200 baz puan daha indirdiğinde fiyat düşüşlerinin kesin başlaması gerekiyordu.
Ama o da olmadı.
Üstüne üstelik Merkez Bankası 19 Kasım günü faizleri bu sefer 100 baz puan daha indirerek yüzde 15,00’e çektiğinde artık fiyat düşüşü mutlak olmalıydı.
Ama yine olmadı.
Fiyatlar düşsün diye faizlerin üstüne üstüne giden Merkez Bankası, 17 Aralık günü bir 100 baz puan daha indirime gidip yüzde 14,00’e çektiğinde bu iş bitmiş olmalıydı. Artık ülkemizde ucuzluktan geçilmeyecek bir durum bekleniyordu.
Baksanıza Merkez Eylül ayından Aralık ayına faizleri yüzde 19,00’dan yüzde 14,00’e çekmişti.
Evet, aslında ülkemiz son kararlarla ucuzluktan geçilmez ülke oldu.
Ama bizim için, yani Türk Halkı için değil.
Komşu ülkelerden gelip marketlerimizi adeta talan edercesine rafları boşaltan Bulgarlar için, Yunanlılar için, Gürcistanlılar için, İranlılar için ucuz ülke olduk. Teorimiz yabancı ülkeler içinmiş meğerse...
Çünkü Merkez faiz indirdikçe TL hızla değer kaybetti.
Parası pul olan ülkemiz komşular için talan edilircesine hücuma uğradı.
ZABITANIN YIKTIĞI TEORİ
Her gün zabıta denetimindeki market görüntüleri düşüyor.
“Dolar düştü siz niye fiyat indirmiyorsunuz” diyorlar.
İyi ama teoriye göre fiyatlar faiz inince düşecekti. Dolar yükselince fiyatlar artmayacak, faize bağlı düşüşler olacaktı.
İşte hükümetin büyük faiz teorisini zabıtalar yerle yeksan eylediler. Marketleri denetleyerek dolar düşünce fiyat düşürmediler diye cezalar yazıyorlar.
Böylece Hükümetin bir teorisi de zabıta engeline takılınca elenip gitmiş oldu.
Ama işin en ilginç tarafı ne biliyor musunuz? “Faiz sebep enflasyon sonuç” teorisini cansiperane savunanların, aynı zamanda market denetimlerinde fiyat düşüşü istemeleridir.
İşte bu ülkeye Türkiye diyoruz.
DOLAR SATAN KİM?
Dolar 8,30’dan 14,0’lere kadar yükselirken adeta seyreden dolar mevduatları, her nedense sonrasında artışa geçti.
BDDK verilerine göre 24 Eylül haftasında 258,08 milyar dolar olan Yabancı Para-YP mevduatları 10 Aralık haftasında 253,8 milyar dolara gerilemişti. Bu süre zarfında dolar/tl kuru 8,80’den 13,80’e yükselmişti.
Ama bir şey oldu
Dolar/TL 14’leri kırdığında yabancı para mevduatları hızla artmaya başladı. 10-17 Aralık haftasında yabancı para mevduatları birden 253,8 milyar dolardan 260 milyar dolara yükseldi.
Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin dediği gibi “küçük tasarruf sahipleri” dolara koşmuştu.
Ve Devletimiz onları bir güzel çarptı.
***
Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 saatte tersine çevirdiği büyük dolar oyununda açıklamaların tersine bir şeyler dönüyor.
O gece 1,3 milyar dolar döviz hesabı bozduruldu vs denildi. Lakin BDDK verileri farklı bir şey söylüyor.
20 Aralık günü 259 milyar 661 milyon dolar olan YP mevduatları artmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Dövize Endeksli TL Mevduatı’ açıklamasına rağmen sonraki iki günde (21 Aralık Salı ve 22 Aralık Çarşamba) YP mevduatları önce 261 milyar 029 milyon dolara ve sonraki günde ise 261 milyar 640 milyon dolara yükseldi.
Kısaca büyük buluşa rağmen döviz hesapları sonraki iki günde 1,8 milyar dolar daha arttı.
***
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati TRT’de “ekonomi biraz da rakamdır” diye soran arkadaşa “gözlerimdeki ışıltıya bak” diyordu.
Rakamlar bizi bozduğu için mi bu cevabı vermiş olabilir. Ya da rakamlar ortaya çıkınca ışıltıya ne oldu acaba?
Ülkemiz için hayırlısı olsun diyelim ve sabredelim....