Hukuk, adalet, reform, şeffaflık...
Sözlerin sonu yok. Ama ya icraat? İşte onu yatırımcı değerlendiriyor.
06 Kasım görevden alma ve görevden affetme sonrası siyaset yeni sayfalar açtığını ilan etti. Aslında dün Reuters haberine göre kasada para kalmadığını öğrenince yeni sayfa açıldığını anlıyoruz.
Bir başka neden de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının açıklamasında değindiği gerçek: “Küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik değişimlere uygunluk.”
1- Para yok
2- ABD’de seçimler sonrası yeni sayfa açmak gerekiyor.
Tabii ki ABD seçim sonuçları bizi ilgilendiriyor ve pozisyon almamız gerekiyor. Ama bunu CHP dile getirince mandacı, AK Parti icra edince yeni düzene uyum oluyor.
Birisi sözle söylese bile hain.
Diğeri fiiliyata dökse bile Milli.
Ülke böyle bir tabloda.
Neyse biz para meselesine dönelim.
Ülkede döviz epey azalmış. Hatta Berat Albayrak ile 1. ve 2. Murat dönemlerinde arka kapı yöntemi ile epeyce döviz gitmiş. Meğerse Merkez Bankasında net döviz kalmadığı gibi, eksiye bile geçilmiş.
O zaman döviz bulmak gerekiyor.
Ama nasıl?
Kur artıyor ama ithalat bir türlü kesilmiyor. Kur artıyor ama ihracat bir türlü artmıyor.
Acaba meydan okuduğumuz pazarlar da bize meydan mı vermiyor?
Para işi ciddi
Hemen bulmamız gerekiyor.
S-400’e 2,5 milyar doları bulduk ama ilaç ithalatında sıkıntı yaşıyor, paraları ödeyemiyoruz.
O zaman bize sıcak para lazım. Yani vurguncuların parası...
Hemen yeni mesajlar verildi ve ilk hafta 950 milyon dolar geldi. Galiba bu iş biraz rahatmış. Sanırız yabancılar da bize öyle denildiği gibi düşman değilmiş. Baksanıza iki kelimeye 950 milyon dolar getirdiklerine göre...
Olacak bu iş olacak...
Yabancılara biraz daha güven veririz; biraz daha telkinde bulunuruz ve onlar da gelirler.
Ama o da ne?
30 Ekim’den bu yana yeniden hızla döviz almaya başlayanlar meğerse yerli yatırımcılarmış. Ama asıl mesele 06 Kasım sonrasında yaşananlar...
06 Kasım günü 248 milyar dolar olan yabancı para mevduatları 19 Kasım günü 251,6 milyar dolara yükseliyor. Ama işin daha ilginci yeni MB Başkanı Naci Ağbal’ın faiz artışını da bu yatırımcılar pek dikkate almamışlar. 20 Kasım günü YP mevduatları 400 milyon dolar daha artarak 252 milyar doları geçmiş oldu.
Meğerse yabancılarla iş yapmak kolaymış.
Asıl mesele yerli yatırımcıların olduğunu yeniden anladık.
Acaba neden?
Yoksa yurtiçinde sıkça söylenen sözlerin icraata dönmediğini mi biliyorlar. Verilen sözlerin askıda kaldığını ve bir daha hatırlanmadığını mı gördüler.
Bu işte bir terslik var ama ne?
Hatta iktidar partisi içinde bile açıklanan sözleri açmak isteyenlerin düştüğü durum ortada. Yabancılar neden inanmasın ki... Ama yerliler niye inanmıyor?
Parti bile ikiye bölünürken, yatırımcılar da ikiye bölündü.
İnanan yatırımcılar -ki bunlar yabancılar
İnanmayan yatırımcılar -ki bunlar da yerliler.
Acaba kim kazanacak?
Aklıma 15 Eylül 2019’da yazdığım yazı geliyor: En fazla inananlar battı!
O zaman son soruyu sorabiliriz: Kim inanır?