Darbe showu bile yaptılar

İbrahim Kahveci

15 Temmuz terörist darbe girişimine dahi tiyatro diyen FETÖ yapılanması aslında bir konuda haklı. Evet, onlar bu topluma 40 yıldır bir tiyatro seyrettirdi. Ve 40 yıldır oynanan bir tiyatro nihayet toplumun tümü tarafından 15 Temmuzda net şekilde görüldü.

Toplumun tümü diyorum, çünkü bu yapılanmanın tehlikesini yıllar önce görüp uyaran bir çok kişi vardı. Ama asıl mesele toplumdan daha ziyade yönetim ne yaptı sorusunda gizli.

Önceki gün eski genelkurmay başkanı da “Erdoğan bu mücadelede yalnız bırakıldı” diyordu. Bence bu cümlesinde haklı da...

Bakın içimdeki yangını açığa çıkartan bir hatırayı paylaşmak istiyorum.

2012 MIT Krizi ile başlayan ve 17-25 Aralık darbe girişiminde ayyuka çıkan süreçten sonra ne oldu?

Yönetim kademeleri tiyatro seyretmeyi bıraktı mı? Sizce bu terör örgütü ile mücadele ne derece yapıldı? İş, gerçekten sadece Recep Tayyip Erdoğan’a mı bırakılmıştı?

Tarih 17 Aralık 2014

Yani 17 Aralık 2013 darbe girişiminin yıldönümü. Borsadan bir haber: “Koza-İpek Grubu hisseleri en çok yükselen hisseler oldu”.

Ne olmuştu da 17-25 Aralık 2013 darbe girişiminin yıldönümü 2014’de borsada paralel yapının kilit finans şirketleri şov yapmıştı?

17 Aralık 2014’de Koza-İpek Grubundan borsaya yapılan açıklama şuydu: “Koza Altın’ın Kaymaz işletmesi için bakanlık tarafından geçici faaliyet belgesi verildi.”

17 Aralık 2014 günü borsada en fazla kazandıran ilk 3 hisse KOZA-İPEK Grubu şirketleri oldu. O gün İpek Doğal Enerji %11,72, Koza Madencilik %11,48 ve Koza Altın %11,11 prim yapmıştı.

O gün içimden ne kadar kötü söz varsa sessizce dile getirdiğimi hatırlıyorum. Ve o gün içimden çok gelmesine rağmen çok sınırlı şekilde twitter üzerinden bu tabloyu sorgulamıştım. Sınırlıydım, çünkü kamuda çalışıyordum. Basit bir memurken hangi koca koca Bakanlıkların bu rezil tabloya müsaade ettiğini sorabilirdim ki.

Açık soramadım ama Ankara’da Yeni Şafak’tan eski mesai arkadaşım Cahit Saraçoğlu ile beraber Ak Parti Merkezine gittik. Genel başkan Yardımcısı düzeyinde bu tabloyu sorduk. Sorular sorunca birden ben de sorgulanır olmuştum... Neyse...

17-25 Aralık 2013 sürecinde nerede ise her gün 4-5 TV Canlı yayınına çıkıyordum. Çok makbul adam olduğumdan ve çok aşırı bilgim olduğundan değildi. TV’ler ekrana çıkacak uzman bulamıyordu da ondan.

O günlerde teklif giden ama “ne olur” kaygısı ile ekranlara çıkmayanların bugün neredelerde olduğunu da çok iyi biliyoruz.... Neyse....

Bizim meselemiz şahıslar olmadı. Bizim için tek meselemiz “ülkemiz”dir. O nedenle ülkemizin, evlatlarımızın parlak geleceği için mücadelemiz sürecektir. Yeri geldiğinde eleştiri, yeri geldiğinde doğruyu yüksek sesle dile getireceğiz.

Koza-İpek Grubu hakkında MASAK’ın çok geniş çalıma yaptığını o günlerde duymuştum ki yüreğim ferahladı. Nihayet 1 Eylül 2015 günü MASAK Polis eşliğinde Koza-İpek Grubuna baskın gerçekleştirmiş ve kirli ağı tümüyle deşifre etmişti.

Tekrar teşekkürler İbrahim hakkı Polat. Bir çok Bakanlık onayı ile faaliyetlerini artırarak sürdüren Koza-İpek Grubunu MASAK durdurabilmişti.

Not: Altın madeni FETÖ örgütü için kilit noktaydı. Örgüt çıkarılan altın madeninden para kazanmanın çok ötesinde bu işe muhtaçtı. Külçe altında vergi %1 olduğundan bütün kara para trafiğini (yut dışı) altın üzerinden gerçekleştiriyordu.

***

Yerli Yazılım:

Dün Hürriyet Gazetesinde küçük bir haber: CPM Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Recep Palamut “Yabancı yazılım kullanmak şirketlerin yatak odasına yabancı birini sokmak gibidir” diyordu. Aklıma Devlet geldi... Koca koca bakanlıkların hala kullanmaya devam ettiği yabancı mail adresleri. Yabancı yazılım üzerine oturttuğumuz finans düzeni... Gerisini siz düşünün-seyredin. Tiyatro gibi...

İhale Kanunu:

Bir okurum şu maili yollamış: “Tek Parti iktidarlarını (DP, AP, ANAP gibi) zayıflatan ana düşünce adrese teslim ihale sistemi. Rekabete dayalı bir ekonomi ve verimliliğin artışı için ve de istikrarlı bir ekonomi için çok şeffaf bir ihale kanunu gerekir.”

Kesinlikle haklı. Kamu verimsizliğinin en temel noktalarından biri de ihale sistemidir. Milli çıkarlar korunarak tabii. Mesela yüzde 40 yerlilik çok önemli adımdı. Neden ilerde yerlilik oranları %60-80 olmasın?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.