90'ları aratan durum

İbrahim Kahveci

Artık umudu kesmenin ötesindeyiz. Zerre kadar bir şey yaptığınızı zannediyorsanız söyleyeyim; yapmayı bırakın bari yıkmayı durdurun.

Evet, ülkemiz resmen yıkılıyor; yıkımı durdurmak bile şimdilik yeterlidir.

Bakınız ekonomide sorunlar sadece sonuçların ortaya çıktığı zaman olmamıştır. Mesela 2001 krizi aslında 91 seçimlerinde Tansu Çillerin temelini attığı sorunlar yumağının sonucudur.

Bugün de yaşadığımız kriz sadece Başkanlık Sistemi ile hukukun, adaletin, liyakatin vs yok olmasının sonucu değildir. Bugün yaşadığımız kriz-buhran 2007 yılında değişmesi gereken ekonomik modelin sağlanmaması ile biriken sorunlar yumağına, Başkanlık Sistemi ile eklenen devasa sorunların sonucudur.

Bu ayrımı veya bu birleşik kabı bilemeyen, çözemeyen hiçbir parti ülkemiz ekonomik sorunlarına kalıcı çözümler üretemez.

O nedenle 2001 krizine çözüm üreten ve o geçici program sonrası üretim-yatırım programını bilen kadroların yönetime gelmesi gerekiyor.

Demokrasi, hukuk, liyakat vs sağlanarak sadece yabancı sermayeye dayalı geçici refah döneminden başka bir şey oluşmayacaktır. Yine zaman kaybı, yine ertelenmiş ve üstü örtülmüş temel sorunlar yumağı ile yıllarımız heba olacaktır.

Şimdiden söylemiş olayım.

Özal’ın ‘değişim’ programından beri ülkeye zerre değer katamadık. Bu ülkenin çok ama çok acil orta-uzun vadeli ‘kalkınma programına’ ihtiyacı vardır.

***

Peki, ekonomide şu an ne yaşıyoruz?

1- Ekonomik Kriz: 1994, 2001 ve 2008-09 küresel krizde olduğu gibi 1 yıl küçülme ve ardından yeniden büyüme süreci... Şu an bunun çok ötesindeyiz...

2- Ekonomik Buhran: Aslında 2014 yılında sınırı aşan işsizlik, 2015 yılında durmaya başlayan yatırımlar ve 2018 yılında patlak veren finansal ve reel kriz toplamında halen büyük ekonomik buhran içerisindeyiz. 2021 yılında yaşanan yüzde 11,0 büyüme bile büyük buhranı bitirememiştir.

3- Yapısal Çöküş: İşte benim en fazla korktuğum asıl büyük çöküş, büyük sorun burasıdır. Ekonomik buhranı bile aratacak çöküş... 2018 yılındaki kur yükselişi ve/veya 2021’de başlayan yeni kur yükselişi vs 2017’de başlayan beyin çıkışı yanında hikaye kalır. Kurumların çökmesi, kuralların işlememesi, beyin göçünün başlaması bize ilerleyen yıllarda çok daha büyük yıkımlar getirecektir.

Bizim temel sorunumuz yapısal çöküşü durdurmak ve beraberinde ekonomik buhranı çözmek olmalıdır. Özellikle muhalefet partileri ekonomide yapısal dönüşüm ve kalkınma programlarını açıklamak zorundadır.

SONUÇ GÖSTERGELERDE

Şimdi bugüne bakalım: Durum ne?

Sormaya bile gerek yok. Sonuç göstergelerde çok net...

90’ları bile arar olduk. Hatta bir tek Çiller eksikti; o da geliyorum dedi.

Enflasyon resmiyette yüzde 55’lerde ama hissedileni size bırakıyorum.

1-) Ama 90’lardan bir fark var: O vakit ücretlerdeki artışlar da hissedilen enflasyona göreydi ve yılda iki kez zam yapılıyordu. Şimdi o da yok...

2-) Ayrıca bir fark daha var: 90’larda enflasyon çift haneydi ama en azından işsizlik tek haneydi. Şimdi ikisi de çift hane...

3-) 90’lardan bir fark daha var: TL hiç bu kadar değersiz olmamıştı. Hatta TL’nin değersizliği yanında dış açık da hiç bu kadar çok olmamıştı.

4-) Bir başka fark daha var: TL bu kadar değersizken dış varlıkların fiyatı da bu kadar yüksek değildi.

Mesela 90’larda petrol fiyatı 20-30 dolar seviyesindeydi; şimdi 100 dolar seviyelerinde.

Kısaca ithal ürünlere, yurtdışı diğer imkanlara ulaşım hiç bu kadar kısıtlanmamıştı.

Rahmetli Turgut Özal’ın dünyaya açtığı Türkiye’yi Erdoğan politikaları ile yeniden dünyaya kapatmış olduk. Türkiye içine kapanık bir ülke oldu.

Bırakın dünyaya açılmayı, bu gidişle şehirlerarası dolaşım bile kısıtlı hale gelmiş oldu. Bir öğrencinin başka şehirde okuması büyük bir külfet anlamına gelerek, eğitimde eşitliği çok ciddi oranda bozacaktır.

İşte bunu da yapısal çöküş içinde görebilirsiniz.

İyi bir Dr. olacak öğrenci mevcut ekonomi politikaları yüzünden okuyamayacağı için belki de kasap olarak karşımıza çıkacaktır.

Bilmem anlatabildim mi?

Okumak bile artık zenginlik sınıfına girmiş oldu...

ÇÖKÜYORUZ!

Siz geçen yıl yüzde 11,0 büyüyen ekonomiden memnun olan veya büyümeyi refahında hisseden birine rastladınız mı?

Çünkü bu büyüme Türk Halkı’nı zenginleştirmedi, yabancıları zenginleştirdi de ondan.

Aslında bugün ucuz işçilik ile ülkeyi fakirliğe mahkum ettik. Sadece geçen yıl çalışan başına ücretlerde aylık 900 lira civarında kaybımız olduğunu açıklamıştım. Bu yıl bu kayıp çok daha artmış olacak.

Kendi ürettiğimiz malları bile alamaz duruma geldik. İhracat fiyatları yurtiçi fiyatları da artırıyor ama ücretleri artırmıyor.

***

Vatandaş çok zorda da kamu zorda mı?

Mesela 11,5 milyar dolar yapım maliyetli şehir hastanelerine 97 milyar dolar Hazine garantisi verebiliyoruz. Diğer yanda ise 8-9 bin lira ücreti beğenmeyen doktorlara “giderlerse gitsinler” diyebiliyoruz. İyi de parayı niye 3-5 müteahhide verip doktorlardan kısıyoruz.

YSS Köprüsü ihalesinde 10 yıl 2 ay 20 gün içinde yapılacak-işletilecek ve Eylül 2023’de devlete devredilecekti. Nasıl oluyor da yıllık 800 milyon dolar üzerinden müteahhide 4 yıl daha ek süre verip en az 3,2 milyar dolar daha kıyak geçiyoruz.

Çanakkale Köprüsü açılacakmış. Bizim şu anda tarlaya gübre, çiftçiye mazot vermemiz gerekiyor. Aç kalmamak için tarım desteğine gitmemiz gerekiyor. Benzin-mazot zamları ile yollarda araba kalmadı ama biz köprü açacağız....

Kısaca kaynaklarımızı verimsiz, gereksiz ne varsa oraya akıtıyoruz. Aslında bir ülkenin ve milletin geleceğini bitiriyoruz. Bir kanser hastalığı şüphesinde bile 4-5 ay sonraya gün veren sağlık sistemi ile yaşamaya devam edebilirseniz o vakit köprüyü de geçersiniz.

İşte modelimiz budur.

Korkuyorum ve çok korkuyorum. Bugün yaşadığımız sorunlar yarın yaşayacağımız sorunların yanında hafif bile kalır.

Daha yarının ne olacağını bilemeyen ekonomi yönetimi ile ülke yönetiyoruz. Evlatlarınızı düşünün... Ve siz söyleyin: Yönetimden umudunuz var mı? Muhalefet çalışıyor mu? Kısaca ülkeden umudunuz var mı?

Not: Varlık içinde sürünüyoruz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (84)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.