Koalisyon nasıl olabilirdi?

Hakan Arslan

20 Ağustos’ta CHP’nin kimi yaklaşımlarını eleştiren bir yazı yazdım. Geçen cumartesi de bunu tamamlayıcı nitelikte bir yazı daha. Cuma günü ise Etyen Mahçupyan kendi eleştirel perspektifini sunan, içinde benim 20 Ağustos yazımdan da alıntı bulunan bir yazı yazdı. Cumartesi yazımı Mahçupyan’ın yazısını okumadan önce yazmıştım, cevap niteliğinde kimi öğeleri kendiliğinden barındırıyordu, değiştirmedim o yüzden. Sadece Mahçupyan’ın bir süredir dile getirdiği “koalisyon tartışması” açıkta kaldı. Bu yazıyla o kısma katkıda bulunmaya çalışayım.

Kişisel polemiği pek sevmem. Kendisiyle bir sohbetimiz sırasında bunu Mahçupyan’a da söylemiştim. O yüzden polemik tadında yazmamaya özen göstereceğim. Konuyu da bu yazının ötesine götürmemeye çalışacağım. Mahçupyan özetle şöyle diyor: Her kesim kendini eleştirsin, alışılmış yoldan “ötekini” eleştirmekten vazgeçsin, kaçırılmış fırsatların üstünü örtmesin. Erdoğan ve Ak Parti’nin FETÖ’yle mücadelede yalnız bırakıldığı söyleniyor. 7 Haziran’da bir koalisyona yanaşsalardı böyle olmayabilirdi. Bugün tartışılması tuhaf görünebilir, ama bu da kaçırılmış bir fırsattır.

Katılırım, ortada kaçırılmış bir fırsat var. Onun ne olduğunu da cumartesi günü yazdım. Muhalefet partileri 17-25 Aralık döneminde ve sonrasında FETÖ ve benzerlerinin ürettiği akıldışı ve siyaseti imkansızlaştıran çizgiyi benimsemek yerine, bu örgütü devletten tam da o dönem temizlemek için gereken desteği verselerdi her şey farklı olurdu. İşte o zaman 7 Haziran’da bir koalisyonun nesnel koşulları bile oluşabilirdi. Bir önceki yazımda 17-25 Aralık döneminde bir siyasi danışman sorumluluğuyla bu yaklaşımı CHP çevrelerine duyurmaya çalıştığımı da belirttim. Türkiye’nin iyiliği için açılan her fırsat alanını, siyasi aktör gözetmeden değerlendirmeye çalışırım.

Yazık ki öyle yürümedi işler. 7 Haziran öncesinin siyasi ortamı ve mesajlarına bakmak bile yeterli. Erdoğan ve Ak Parti’nin FETÖ’yle mücadelesi yok sayıldı, kampanyalar Erdoğan karşıtlığı üzerine kuruldu, örneklemek gereksiz. 7 Haziran gecesinden itibaren akıldışı bir CHP-MHP-HDP birlikteliği kurgulanmaya çalışıldı. Hatta Kılıçdaroğlu HDP destekli bir CHP-MHP koalisyonunun başbakanlığını Bahçeli’ye önermekte sakınca görmedi.

Siyasi gerçekçilikle bağdaşmayan, Erdoğan karşıtlığıyla körleşmenin ve MHP’yi iyi tanımamanın getirdiği arayışlardı bunlar. Bahçeli tarafından net biçimde savuşturuldu. Dürüst olalım, bu arayış Erdoğan ve Ak Parti’yi oyun dışı bırakma, birbirinden ayrıştırma, 17-25 Aralık girişimini başka bir yoldan ihya etme arayışıydı. “Siyasetin doğasında iktidar partisini devirmek yok mu?” diye sorulabilir. Elbette öyledir, ama akıldışı koalisyon bireşimleri ve FETÖ’nün entrik kafasıyla değil.

Ardından Ak Parti-CHP koalisyonu gündeme geldi. Yine dürüst olalım, pek çok kesim için bu, Erdoğan’ı olabildiğince yalnızlaştırmak, Ak Parti’nin kimi siyasi aktörlerine bir özerklik alanı açmak ve Erdoğan’sız bir Ak Parti’ye giden yolun ilk adımı yapılmak için bir fırsat olarak görüldü. Koalisyonlar sayısız taktik ve stratejik manevraya geniş bir alan açar ve siyaseti entrik bir çizgiye oturtur çoğu zaman. 7 Haziran gecesi ilk beyanatları duyduğum ve ortaya çıkan tabloya baktığım andan itibaren, bir “yeniden seçim”in gerekli olduğuna inandım, bunu savundum, hiç de pişman değilim.

Söz konusu koalisyon geniş bir toplumsal uzlaşmanın konusu olabilirdi elbet. Muhalefet 17-25 Aralık’ta yukarıda önerdiğim tutumu benimsemiş olsaydı. Haydi, o olmadı, 7 Haziran öncesi Erdoğan karşıtlığına yaslanmak yerine, kendi ilkelerini koruyarak Ak Parti’den her alanda daha ileride duran bir siyaset geliştirmeyi başarsaydı.

Hep söylüyorum, Türkiye’de değişimin lideri bugün de Erdoğan’dır, değişim ve reform iradesinin ana taşıyıcısı Ak Parti’dir. Muhalefet partileri bu çizgiyi daha ileri taşıyan ve yapıcı bir siyaseti zorlayacak olurlarsa, yarın pek çok seçeneğin nesnel koşulları da oluşur. Gerçekçi ve akılcı olan budur.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.