Kartal’ın uzun yolculuğu

Hakan Arslan

Hücum Beşiktaş, Hücum! Schuster’li günlerden bu yana her sezon bıkıp usanmadan bunu yazıyorum. Gelen her teknik adama cesaret çağrısı yapıyorum, pozitif ve ofansif modern futbol anlayışı için. Şükürler olsun ki bu sezon böyle çağrılara gerek kalmadı. Ta en başından beri. Şenol Güneş Beşiktaş’a damgasını vurdu. Daha önceki takımlarında sergilediği anlayışı bir adım öteye taşıyarak hem de.

1990’lı yıllarda “Ah Canım” Ahmet vardı, şarkılarından birini çok severdim: “Pozitif düşünce de kazanır.” Şimdi “pozitif futbol da kazanır” deme zamanı. Tedbirli futbolun kalesi, katenaçyo cenneti Türkiye’de yeni bir sayfa açtı bence Şenol Güneş. Başarıda en büyük pay Şenol Güneş’te ve değerine değer kattığı, zihniyetlerini dönüştürdüğü, bireysel performanslarını yükselttiği oyuncularda.

Bu daha başlangıç. Yazımın başlığı da ona işaret ediyor. Bu sezondan değil, Beşiktaş’ın önünde açılan büyük fırsat alanından söz ediyorum. Başta Fikret Orman olmak üzere, Beşiktaş yönetimine şampiyonluk yolunda harcadığı emek için teşekkür ediyor, yönetimin bu büyük fırsatı en iyi biçimde kullanacağını umuyorum.

KADROYU KORUMAK ŞART

Beşiktaş uzun süredir istikrara hasret. Ama pozitif futbolun ve uzun vadeli düşünmenin eşlik etmesi gereken bir hasret bu. Sonuna kadar hak edilmiş şampiyonluğun kalıcı bir başarı öyküsüne dönüştürülmesi şart. Şenol Güneş’le Beşiktaş’ın genetik yapısı birbiriyle çok uyumlu. Taraftarın özlemini çektiği futbol anlayışının en başarılı ve en yetkin temsilcisi Şenol Güneş bence.

Buna bir de son yıllarda şekillenen oyuncu topluluğu karakterini ekleyelim. Beşiktaş’ın mevcut kadrosu “Bana hücum futbolu oynat” diye bas bas bağırıyordu zaten kaç sezondur. Yönetimin sezon başında Şenol Güneş’te karar kılması stadın bitirilmesinden de nokta transferlerle kadronun güçlendirilmesinden de önemli. Başarının sırrı neredeyse.

Artık Şampiyonlar Ligi başta, çok daha kritik sınavlar var Beşiktaş için. Şenol Güneş’le ve mevcut oyuncu kadrosuyla Milne dönemindekine benzer bir istikrar tablosunun yakalanabileceğine inanıyorum ben. Bu yüzden de kadro yapısının korunmasına çok önem veriyorum.

Kadronun omurgasını oluşturan oyuncular mutlaka takımda kalmalı. Burada da uzun vadeli düşünmek, Beşiktaş’ın kadro yapısındaki hücum karakterini korumak gerek. Sözgelimi, Oğuzhan için Şifo Mehmet benzeri bir öykü düşlüyorum Beşiktaş’ta. K.Maraş’tan gelip Beşiktaş için tam 13 sezon ter dökmüştü Şifo Mehmet. Önümüzdeki sezonlarda da benzer öyküleri yakalamanın zamanı şimdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.