Konyaspor karşısında iç sahada en fazla gol girişimi ürettiği maçını oynadı Beşiktaş. Hele bir ilk 15 dakika var ki defalarca izlenmeye değer. Sadece bu dilime 6 gol girişimi sığdı, 5.’si de gol oldu zaten. İlk yarı 12, maçın tamamı 19 gol girişimiyle sonlandı. Konyaspor’un da 8 gol girişimi var, ama yenen gol basit bir defansif hatanın ürünü oldu. Beşiktaş son maçlarda savunma da dengeli bir görüntü veriyor.
Beşiktaş bu üretkenliği deplasman maçlarında da yakalıyordu. Bu üretkenliğin skora yansımasındaydı sorun. Bunu, sezonun 2. yarısının başında “Beşiktaş’ın skor üretenleri çeşitlendirme sorunu var” şeklinde formüle etmiş ve bu sorunun çözümünde de Şenol Güneş’e güvendiğimi belirtmiştim. 16 Ocak’tan bu yana oynadığı, 2’si deplasman olan 3 maçta 11 gol üretmeyi başardı Beşiktaş.
Geçen sezonki hücum üretkenliği düzeyi ve skor bulma oranı arasındaki dengeli görüntüyü yakalamaya başladı. Babel’in 3 maçta 2 gol bulması, aynı maçlarda Oğuzhan’ın, Talisca’nın, penaltıdan da olsa Quaresma’nın gol atması önemli. Quaresma’nın bir asist makinesine dönmesi, son 2 maçta 4 asist yapması da göz kamaştırıyor.
Konyaspor maçının ilk 15 dakikasına damga vuran futbol aklı ve iştahı, hatlar arasındaki uyum, uzun ters toplarla kanatların iyice işlevsel hale gelmesi şampiyonluğun anahtarı gibi duruyor. Orta üçlünün bekler ve kanat forvetleriyle oluşturduğu pas trafiği de cabası. Modern hücum futbolunun kalbi orta sahanın üretkenliğinde.
İDEAL 11 BELLİ GİBİ
Şenol Güneş son 3 maça aynı 11’le başladı. Görünen o ki lig için öncelik vereceği kadro bu. Olası sakatlık ve cezaların yol açacağı eksilmelerde alternatif oyuncular sahada şu an için tıkır tıkır işleyen düzene ayak uydurmayı başarırsa, çok fazla bocalama yaşamaz Beşiktaş. Avrupa maçlarında Şenol Güneş farklı dizilişler benimseyebilir. Şampiyonlar Ligi maçlarında bunu gördük.
Şimdi bu Pazar kupada Fenerbahçe maçı var. Şenol Güneş’in oradaki tercihini de merakla bekliyorum. Umarım sezonun ilk yarısındaki gibi kısır ve sıkıcı bir derbi izlemeyiz. Fenerbahçe ligde ağır bir yenilgi aldı, bu maçı psikolojik açıdan bir yara sarma fırsatı sayacak ve maça asılacaktır.
Beşiktaş için temel öncelik lig şampiyonluğu, bunu tartışmam. Dolayısıyla, bir kupa kazasını da gözümde çok büyütmem. Ama burada sergilenecek iyi futbol ve alınacak galibiyet Beşiktaş’ı hem ligde hem diğer kulvarlarda daha da moralli kılar. Dokuz puan geride kalan Fenerbahçe’yi tümden oyun dışı bırakır, diğer iki rakibine de iyi bir gözdağı olur. Bence bu fırsatı kaçırmamak gerek.