Basmakalıp laftır ama doğrudur: Futbolda bunlar var. Böylesi sıradışı anlar. Beşiktaş’ın başına da ilk kez gelmiyor. Şimdi yapılacak tek şey olup biteni geride bırakmak. Nedir geride bırakılacak olanlar? Aşırı konsantrasyonun olumsuz bir birikime, takım üzerinde baskıya yol açmış olması. Aşırı konsantrasyon bazen böyle ters tepebilir. Beşiktaş da hala gereken deneyim düzeyini yakalamış değil.
Başka? Hedeften aniden kopmanın maç içinde getirdiği psikolojik dağınıklık ve bunun sonraki maçlara yansıma ihtimali. Bir de derbideki negatif futbol tabii. Neyse ki bütün bunları aşacak deneyime sahip Şenol Güneş. Takımı en kısa zamanda toparlayacağından eminim. Teknik ekibe ve oyunculara abartılı eleştirileri de yersiz bulurum bu koşullarda.
Maçın rasyonel analizine girişmek de yersiz belki. Birkaç kısa notla yetineyim. Kazanmaya o kadar koşullu çıkmış ki Beşiktaş, aklı o kadar sonuca gitmekte ki defansif zaaf sergilediğini bile fark edemiyor. Golle çok sarsılıyor mu? Hayır. Penaltıya kadar gol girişimleri, derli toplu bir görüntüsü var. Ama dk. 28-32 arasında her şey alt üst oluyor.
Hatalı bir hakem kararı, kart dahil skandal nitelikte. Yine de pozisyona çanak tutan bir adam kaçırma ve kademe zamanlaması sorunu var. Belki de kafalar hep 3. bölgede olduğundan. Ardından sezonun iyilerinden Tosiç’in bireysel hatası. Böyle olunca ne strateji kalıyor ortada, ne taktik değişiklik yapma fırsatı. 3. golden sonrasına akılcı gözle bakmanın anlamı yok.
İLK YARI BİTERKEN 3’TE 3
Beşiktaş ara transferi iyi değerlendirirse Avrupa Ligi’nde iş yapar. Ama asıl hedef belli: Üst üste 2. şampiyonluk. Sezon başında da en çok bu hedefi önemsediğimi yazmıştım. Derbideki tabloya bakarsak, Beşiktaş en güçlü aday. Şenol Güneş derbide Fenerbahçe’nin son dönemde standartlaşan oyun anlayışını kilitledi. Kendi deyişiyle “tuzağa düşmedi.” Bir puanı yeterli gördü.
Maçı mutlaka kazanması gereken tarafın ise bir B planı olmadığını gördük derbide. İş tesadüflere kaldı. O da işlemedi elbet. Rakip bu durumdaysa, bundan sonra lige ağırlığını koyacaksın. Şenol Güneş göreve geldiğinden beri en kısır maçını yaşadı Beşiktaş. Stratejik tercih ne olursa olsun, bu maçı da unutmak en iyisi. Üstelik gördük ki bu tercih Kiev maçına olumlu yansımadı.
Şimdi pozitif futbola dönme zamanı. Hedefi kovalamanın yolu da bu. Devre arasına kadar 3 lig, 3 de biraz lüzumsuz kupa maçı var Beşiktaş’ın. Beşiktaş Bursa, Kasımpaşa(D), Gaziantep karşısında alışıldık hücum üretkenliğine dönerek 3’te 3 yapmalı. Kupada da gruptan çıkacak skorları elde etmeli. Devre arasına böyle girerse, tüm yaralar sarılır ve kafası rahat olur.