Cumartesi akşamı bölücü terör örgütünün Beşiktaş’ta gerçekleştirdiği saldırıların acısı gönlümüze çöktü, dinmek bilmiyor. Nice şehidimiz, gazimiz var. 37 Emniyet mensubumuzu, 7 sivil vatandaşımızı kaybettik hain saldırıda. Kayıplarımız arasında İstanbul Emniyeti’nden Özel Güvenlik Şube Müdürü ve kongre üyemiz Vefa Karakurdu ile Kartal Yuvası çalışanı Tunç Uncu kardeşimiz de var. Şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Toplumsal dayanışma ve kenetlenme günlerindeyiz. Futbol camiasının, kulüp yönetimlerinin, oyuncuların, taraftar gruplarının verdiği güçlü tepkiler, birlik ve beraberlik mesajları, teröre hep birlikte direnme çağrıları çok ama çok önemlidir. Vatanımız, demokrasimiz, ortak geleceğimiz söz konusu olduğunda tek yüreğiz. Bu millet Türkiye üzerine oynanan oyunları boşa çıkaracak, darbeye geçit vermediği gibi terörün alçak emellerine de geçit vermeyecek.
Bu akşam Kayserispor ile Türkiye Kupası maçı oynuyoruz. Pazartesi günü kulüp heyetiyle Şehitler Tepesi’ni ziyaret eden başkanımız Fikret Orman orada ne demişti, hatırlayalım: “Çarşamba günü Vodafone Arena’da maçımız var. O maça ailelerimizle birlikte gideceğiz. Bu maçta kombine kartlar geçerli olmayacak. Herkes biletini satın alacak ve gelirler şehit ailelerine bağışlanacak.”
Şimdi ay yıldızlı bayraklarımız eşliğinde tribünleri doldurma, güçlü bir şekilde teröre hayır deme vakti. Stadımızın taraftarın gönlündeki adı Şeref Bey’dir. Yeri düştükçe bu adı kullanırım ben de. Bu akşam Şeref Bey’in kapısı vatan sevdalısı tüm takım taraftarlarına açık. Bu akşam Şeref Bey “Türkiye’nin Şerefi” olsun inşallah.
TAKIMA DAİR
Böyle bir anda takım üzerine yazmak kolay değil. Ama teröre boyun eğmemenin yolu hayatımızın gündelik akışına daha sıkı sarılmaktan da geçiyor. O yüzden kısa da olsa Bursaspor maçına değinmeye çalışacağım. Fenerbahçe ve Kiev maçlarına kadar gol atamadığı maçı yoktu Beşiktaş’ın. Bu iki maçı da hesaba katarsak, tam 233 dakikalık suskunluk bozuldu.
İlk yarı gol girişimlerinde 5-1 üstünlük sağlamış, ama alıştığımız hücum üretkenliğine tam dönememişti takım. Şenol Güneş tek bir hamleyle, maç sonuna kadar başka oyuncu değişikliği gerektirmeyecek şekilde sorunu çözdü. 2. yarının daha ilk çeyreğinde 5 gol girişimi üretmişti Beşiktaş.
Baklavalı 4-4-2 oynanması zor bir sistemdir. Beşiktaş bu sistemle oyuna tümden hakim olmuşsa, burada Şenol Güneş’in becerisi ve futbolcuların konsantrasyon düzeyi ön planda. Yara sarılacak maçtı, sarıldı. Avrupa Ligi’ndeki kura da fena değil. Beşiktaş ligdeki kalan iki maçını da alırsa, mutlaka takviye gereken ara transfer dönemine kafası epey rahatlamış girecek.