Alanyaspor maçı gösterdi ki Beşiktaş’ın yapısal bir sorunu yok. Geçen sezona damga vuran taktik anlayışı, oyun zihniyeti, kolektif mücadelesi yerli yerinde. Sadece aksayan bazı yerler var. Bir de alternatif eksikliği. “Beşiktaş bu sezon ne yapar?” sorusunun tam cevabını transferin bitiminde ortaya çıkan kadro derinliğine göre verebileceğiz. Alternatifler çoğalırsa iş kolaylaşır. Gelelim aksayan yönlere. Elbette ki geçen sezonki başarının en önemli yönlerinden biri Oğuzhan-Atiba-Sosa orta üçlüsüydü. Aynı üretkenlikte işleyen bir orta üçlüye ulaşmak zaman alacak. Ayrıca yine unutmayalım ki geçen sezonun üçlüsü de ilk yarı zaman zaman tökezlemiş, ama sezonun ikinci yarısına damgasını vurmuştu.
Atiba bildiğimiz gibi. Oğuzhan gelişim çizgisini sürdürüyor. Hem Aybaba hem Bilic döneminde ısrarla ilk 11’de oynamasını savunduğum ilk addı Oğuzhan. Kendini Şenol Güneş’le buldu. Şenol Güneş’in Oğuzhan’ın oyun anlayışına çok şey kattığı aşikar. Alanyaspor maçında da ilk yarının en etkili ismiydi. Tolgay, omuzundaki yükün ağırlığıyla biraz sendeledi, ama maçın 2. yarısında çok iyi bir görüntü verdi. Oğuzhan ve Tolgay’dan 90 dakika boyunca kusursuz performans beklemek doğru olmaz. Ama Alanyaspor maçında olduğu gibi nöbetleşe sahne alırlarsa Beşiktaş Talisca’nın takıma adapte olacağı geçiş dönemini en az hasarla atlatır.
TAŞLAR YERİNE OTURANA KADAR
Orta üçlünün üretkenlik sorunu ileri üçlüyü de etkileyecektir. Alanyaspor maçında geçen sezon alıştığımız seri pas trafiğini çok az bölümde görebildik. Taşlar yerine oturana kadar bu normaldir. Buradaki aksamayı çözmenin yolu da belli Beşiktaş için: Daha çok koşacak ve önde presi daha fazla yapacaklar. Rakibin dengesini böyle bozacaklar. Konyaspor deplasmanı bu açıdan ilk ciddi sınav olacak.
Bir de Beşiktaş’ın savunma hattının hücum üretkenliğine katkı sorunu var. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde bu katkı kritik bir ihtiyaç halini alacak. Bu sezonun en önemli sorularından biri Adriano ve Gökhan Gönül’ün toplam kaç resmi maçta oynayacağıdır. Bu iki bek doyurucu bir sezon performansı yakalarsa rakipleri için Beşiktaş’ın hücum üretkenliğiyle baş etmek fazlasıyla zorlaşır.
Ligin ilk 4 haftasını minimum puan kaybıyla geçmek büyük önem taşıyor. Beşiktaş 5. haftada, eylül ayının sonlarına doğru iç sahada Galatasaray derbisini oynayacak. Beşiktaş bu derbiye minimum puan kaybıyla gider ve 3 puanı alırsa Şenol Güneş’in eli rahatlar, takımdaki revizyonu ve hücum üretkenliğinin artırılmasını rahat şartlar altında gerçekleştirir. Şenol Güneş’in Beşiktaş’ı, yıllardır aradığı istikrara götürecek ad olduğuna inanıyorum. Takıma geldiği ilk günden beri. Temennim odur ki değerini bilelim.