Pazar gecesinden beri düşünüyorum, milli takım üzerine bir şeyler yazsam mı diye. Fikstür bugün bile bazı fırsatlar sunuyor: Sonraki 3 maçı 9 puanla kapatmak, ardından Ukrayna deplasmanında yenilmemeyi başarmak ve gelecek yıl yaklaşık bu zamanlar oynanacak iç sahadaki Hırvatistan ve İzlanda maçlarına ilişkin stratejik hesaplar yapmak.
Olmuyor. Oyun sistemleri üzerine yazmayı, yerleşik oyun anlayışı üzerinden kestirimlerde bulunmayı seven bir yorumcuyum. Milli takımdaki değişkenliğe aklım yatmıyor. Her maça özel taktik gibi bir şey görsem, orasından tutacağım. Orada da zorlanıyorum. Benim futbol aklımla milli takımdaki futbol aklı bir türlü kesişmiyor.
Öyleyse en güzeli, zaten pek özlemiş olduğum Beşiktaş’a dönmek. Geçen haftaki yazımda Beşiktaş’ın 9 maçlık karnesini özetlemeye çalışmıştım. Daha iyisine işaret eden, olumlu yanları ağır basan bir tabloydu bu. Uyum ve arayış döneminin bilançosuydu. Artık eksik ve tamam yönleriyle bu arayışın geride kalması gereken bir döneme giriyoruz.
Beklentim yeni oyun düzeni ve anlayışının biraz yerleşikleşmeye başlaması. Şenol Güneş’in, başta orta üçlü olmak üzere, belli bir takım omurgasında karar kılması. Bu omurganın şekillenmesiyle hücum üretkenliğinin artması. Geçen sezonki seri pas trafiğine, rakibin dengesini bozan yardımlaşmaya ve önde presin getirilerine yaklaşan bir tablonun yakalanması.
TALISCA’DAN KANAT FORVETİ?
Geçen sezona göre takımın güçlendiği ve zayıfladığı yanlar var. Stoper bölgesi kırılgan. Kaleci desek, son 6 resmi maçın 5’inde Fabri vardı kalede, ben hala belirgin bir yargıya ulaşamadım. Kanat forvetleri de belirsiz kalan mevkilerden biri. Quaresma-Olcay ikilisine yeni alternatifler bulmak şart. Zaten Şenol Güneş de burada Caner’i, Adriano’yu, Ömer’i denedi.
Ama asıl alternatif olması gerekenler ortada yok. Aras 9 resmi maçta 4 kez ilk 18’e girebildi ve sadece Alanya maçında 6 dakika alabildi. Soru işareti olmayı sürdürüyor. Ya Kerim Frei? Geçen sezonun başında sonradan oyuna girip çok iyi işler yapmıştı. Bu sezon o görüntüden bile uzak. Oysa önünde büyük bir fırsat alanı var. Daha fazlasını hedefleyerek çalışmalı.
Geçen sezonun seri pas trafiğini yakalamak için ortada Oğuzhan-Tolgay ikilisine mi ağırlık verilmeli? Talisca kanat forveti için bir alternatife mi dönüşmeli? Modern futbol bu, gün geldi, T. Henry Arsenal’de kanat forveti olarak oynamayı öğrendi, hem de yaşını başını almışken. Eminim ki bu sorulara en iyi yanıtlar yine Şenol Güneş’te gizli. Bu takımı buraya taşıyan Şenol Güneş, farklı çözümlerle daha ötesine de erişir kanımca.