Son iki yazımda Beşiktaş’ın hücum üretkenliğini ayrıntılarıyla değerlendirmiştim. Vardığım sonuç da şöyleydi: Beşiktaş’ın ofansif karnesi pekiyi. Adanaspor maçını da bunun doğrulaması olarak görüyorum. Maçtaki tek sorun Beşiktaş’ın bir türlü 3. golü bulamamış olması. Her maç böyle olmaz.
Adanaspor karşısında gol girişiminde bu sezonki en yüksek rakamını yakaladı Beşiktaş. İlk yarı 11, ikinci yarı 10 olmak üzere, tam 21 gol girişimi üretti. Kalesinde sadece 6 gol girişimi gördü. Oyunun kontrolünü baştan sona elinde tuttu. Atınç’ın penaltıya yol açan gereksiz müdahalesi dışında defansif zaaf sergilemedi.
Dolayısıyla, Beşiktaş’ın maçı zora soktuğu yönündeki değerlendirmelere katılmıyorum. Puan kaybetmesi sürpriz olurdu. Elbette futbolda sürprizler var, ama seyrek ortaya çıkarlar. Beşiktaş’ın şu ana kadarki genel sezon performansına bakarsak, bu tür sürprizlerin fazla yaşanmayacağı seçeneği daha ağır basıyor.
Beşiktaş’ın skor üretkenliğinde her geçen gün daha iyi hale geleceğini, Aboubakar ve Cenk Tosun’un iyi bir sezon ortalaması yakalayacağını, Oğuzhan, Tolgay, Quaresma gibi oyuncuların (ve sakatlığı geçip form tuttuktan sonra Talisca’nın) skor üretkenliğine daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum.
ZORLU DÖNEMEÇ
Beşiktaş önümüzdeki 14 günlük dilimde, yani bugünden 6 Aralık’a kadar zorlu bir dönemece giriyor. Üst üste Benfica, Başakşehir, Fenerbahçe (D), D. Kiev (D) maçlarını oynayacak. Fenerbahçe ile Kiev maçları arasında, Türkiye Kupası’nda Darıca G.Birliği maçı var bir de. Türkiye Kupası’nın mevcut statüsü gereksiz bir maç yükü getiriyor takımlara, mutlaka gözden geçirilmeli. Bu tip maçlar yedekler için fırsat olmaktan ziyade, konsantrasyon bozucu oluyor.
Beşiktaş bu gece Benfica’ya kaybederse 6 Aralık’taki Kiev maçı formaliteye dönüşür, yoluna Avrupa Ligi’nde devam eder. Maç takvimi baskısı hafifler, ama büyük düş kırıklığı olur. Bu yüzden Beşiktaş Benfica maçını mutlaka kazanmalı. Bu gece Benfica’nın da sahaya beraberliği gözeten bir stratejiyle çıkacağını sanmıyorum. Kazanıp işi garantiye almak isteyeceklerdir.
Beraberlik de işlerine yarar, ama son maçta Napoli’ye puan kaybı ve Beşiktaş’ın Kiev galibiyeti her şeyi karıştırabilir. Son maça yönelik puan senaryolarını azaltmak ve Kiev deplasmanına 1 puanın yeteceği bir zihin konforuyla çıkabilmek için bu gece kazanmak şart. Şenol Güneş’in buna uygun bir oyun anlayışını sahaya yansıtacağı kanısındayım. Taraftar coşkusu eşliğinde, taraftarın gönlündeki adıyla Şeref Bey Stadı’nda tarih yazma zamanı. Beşiktaş bunu başaracak güce fazlasıyla sahip.