Ak Parti artık reformcu değil mi?

Hakan Arslan

Fırsat düştükçe değindiğim bir düzmece milat var. Bir önceki yazımda da sözünü ettim: “Efendim, Tayyip Erdoğan ve Ak Parti filanca tarihe kadar pek reformcuydu ve biz de destekçisiydik de sonra bir başka hale büründü” şeklinde dile getirilen, esasen de siyasi ve toplumsal gerçeklikle pek örtüşmeyen bir fantazma bu. Toplumun belli kesimleri üzerinde etkisi oldu mu? Oldu. Özellikle de seçkinci bakışı kendinden menkul çevreler üzerinde.

Oysa hep birlikte gördük, görmeye de devam ediyoruz: Kurgulanmak istenen kutuplaşma ve çatışmaların çoğunda başta FETÖ olmak üzere, pek çok yurtiçi ve yurtdışı odağın kara propaganda mekanizmalarının ciddi katkısı ve tahribatı var. Üstelik hedef alınan sadece Erdoğan ve Ak Parti değildi, siyasetin ta kendisiydi. Bu mekanizmalar siyaset üzerinde çürütücü bir etki oluşturmaya, siyaseti tümden işlemez kılmaya yeltendi.

15 Temmuz’un FETÖ cuntasının gülünç bildirisindeki dille 12 Eylül rejiminin dili bire bir örtüşmüyor muydu? Siyasetin imkansızlaşması üzerine kurulmak istenen zoraki bir meşruiyet arayışı. Sandığın çare olmaktan çıktığı algısı. Siyaset dışı yolların yüceltilmesi ve muhalif kesimlerde buna yönelik bir destek bulunması arzusu. Allah’a şükür ki millet, geçmişten çıkardığı dersler eşliğinde sıradışı bir demokratik direniş sergiledi.

Gelgelelim, Erdoğan ve Ak Parti karşıtlığının cazibesi ve kolaycılığına kapılan, negatif siyaseti abartılı biçimde içselleştiren kimi muhalif kesimler 15 Temmuz sonrasının şartlarına bir türlü uyum sağlayamadı. 15 Temmuz öncesinin siyasi söylemini yeni değişkelerle üretmeyi sürdürüyor, konumlarını hiç sorgulamıyorlar. Bu tutum, Türkiye’nin yaklaşık son dört yılında toplumsal enerjinin anlamsız yerlere harcanmasına, hatta kimi zaman sönümlenmesine yol açtı.

Aynı tutum Ak Parti üzerinde de bazı olumsuzluklara yol açtı. Parti sözcüleri ve destekçileri kimi zaman savunmacı bir dile savrulmak zorunda kaldılar. Siyaset karşıtlık ilişkileri üzerinden öğütülmeye çalışıldığı için, Ak Parti’nin değişimci ve reformcu yanı ikinci planda kalmaya, böyle algılanmaya başladı. Gerçek böyle değildi elbet. Bunu görmek için Ak Parti’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçim beyannamelerine göz atmak bile yeterli olur.

Ak Parti hem 7 Haziran hem 1 Kasım’da olumlu bir siyasal iletişime ağırlık verdi. 1 Kasım’da vaatlerini somutlaştırdı ve seçim sonrası bunların çoğunu hayata geçirdi. 1 Kasım’da ayrıntılarını seçmenle paylaştığı şu başlıklar da vardı gündeminde: Demokratikleşme ve adalet reformu, kamu yönetimi reformu, kamu maliyesi reformu, ekonomik reformlar, ileri teknoloji ve yüksek katma değer gözeten dönüşüm programları. Bunlar benim seçtiklerim sadece.

15 Temmuz darbe girişimi bu öncelikleri geriye atmak şöyle dursun, daha da acil başlıklar haline getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ak Parti de böyle düşünüyordur. Bir yanda FETÖ ve diğer terör örgütleriyle hızlı ve kararlı bir mücadele, yönetilmesi gereken bölgesel sorunlar ve vatan savunması anlamına gelen sınır ötesi askeri operasyonlar var. Bir yanda da hız kesmeden sürdürülecek bir değişim ve dönüşüm programı.

Her iki alanda da daha etkin, daha dinamik, daha sonuç alıcı olabilmek için yeni bir yönetsel modele ihtiyacımız var. Şimdi bu hedefe ulaşmak yönünde bir ilk adım oluşturan anayasa değişikliği tasarısı Meclis’in gündemine geliyor. Meclis’te 330 bulunursa halkoylamasına gidilecek, son sözü millet söyleyecek. Önümüze gelen, gerçek bir reform fırsatıdır. Diğer reformların hız kazanmasını sağlayacak bir kapıdır.

Kimi muhalif çevrelerin ısrarla sürdürmeye çalıştığı Erdoğan ve Ak Parti karşıtlığına, ödünsüz ve siyaset üretmeyi imkansız kılan negatif söyleme rağmen, toplum neyin reform olup neyin olmadığını çok iyi ayırt eder. Bu reform eşiğini aştığımız zaman göreceğiz ki siyasetin temelini yeniden olumlu bir dil oluşturacak ve güçlü bir geleceğe yürüyüşümüz hız kazanacak.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.