Bugünkü konumuza geçmeden evvel, HDP İzmir İl Başkanlığına düzenlenen silahlı saldırıda can veren Deniz Poyraz’a Cenab-ı Hak’tan rahmet dilerim. O saldırıyı ve Diyarbakır’ın Hani ilçesinde AK Parti binasına yönelik molotof kokteylli saldırıyı gerçekleştiren provokatörlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır inşaallah. İktidar ve muhalefet sözcülerinin ilgili açıklamaları bu yönde kuvvetli bir ümit veriyor. Akl-ı selime selam olsun.
***
İran’da cumhurbaşkanlığı seçimini statükonun has adamı İbrahim Reisi kazandı.
Veya: Statüko, has adamı İbrahim Reisi’ye seçimi kazandırdı.
Güçlü ıslahçı (reformist) aday adayı İshak Cihangiri, ıslahçılardan da oy alabilecek olan güçlü ılımlı muhafazakâr aday adayı Ali Laricani ve muhafazakârlık anlayışı statükonunkiyle çelişen güçlü muhafazakâr aday adayı Mahmud Ahmedinejad Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından veto edilince meydan Reisi’ye kalmıştı.
Sürpriz yok.
***
2017’deki cumhurbaşkanlığı seçimde oyların yüzde 38’ini alan Reisi’nin bu seçimde yüzde 62’ye ulaşması, son dört senede popülaritesinin artmasına filan değil, seçmenlerin büyük bir kısmının sandığa gitmemesine dayanıyor.
2017’de seçmenlerin yüzde 73.3’ü sandığa gitmişken bu sefer sadece yüzde 48.8’i sandığa gitti.
“İslam Cumhuriyeti” tarihinin en düşük seçime katılma oranı.
Statüko bunu herhalde Koronavirüs salgınına bağlamayı tercih eder ama belli ki seçmenlerin büyük bir kısmı yukarıda mezkûr aday adaylarının veto edilmesi üzerine sandığı boykot etmiş.
***
“Devrim Rehberi” denen statüko rehberi Ali Hamaney “Oy kullanmak fazr-ı ayn” fetvası verdiği ve Mehdi’ye vekalet eden (!) bu zata alenen karşı çıkmak tehlikeli olduğu için boykot kampanyası daha ziyade fısıltı gazetesi vasıtasıyla yürütüldü.
Fısıltı mısıltı; neticede duymayan kalmadı.
Senelerdir ev hapsinde tutulan ıslah hareketi liderlerinden -eski başbakan- Mir Hüseyin Musavi’nin şu açıklamasıyla taçlandı kampanya:
"Önceden tasarlanmış ve halkı tahkire yönelik seçimler karşısında bilinçlenip ülkenin geleceği için perde arkasından ve gizlice alınan kararlara teslim olmayanların yanındayım."
***
Adaylığı veto edilenlerden İshak Cihangiri, halihazırda cumhurbaşkanı yardımcısı; Ali Laricani, eski meclis başkanı; Mahmud Ahmedinejad, eski cumhurbaşkanı.
Bu adamlar o görevlere gelirken sorun yoktu da şimdi mi var?
Öyleyse nedir sorun?
Anayasayı Koruyucular Konseyi bunu açıklama lütfunda bulunmadığı için bilmiyoruz.
Adaylığının veto edilme gerekçesini soran Laricani, “Gerekçe açıklamak zorunda değiliz” cevabını aldı…
Hem Cihangiri, Laricani ve Ahmedinejad’ı hem de onlara gönül veren milyonları “tahkir” söz konusu gerçekten.
***
Musavi, sakıncalı görülen adayların keyfi bir şekilde veto edilmesi hakkında diyor ki:
“Bu bidat devam ederse İran İslam Cumhuriyeti unvanı çok uzak olmayan bir gelecekte anlamsız hale gelecektir.”
Çoktan anlamsız hale gelmediyse gene iyi…