Hür Azerbaycan’ın kurucu lideri Ebulfez Elçibey, su katılmamış bir Turancı idi.
Azerbaycan’ın menfaatlerini Türkiye’nin menfaatlerinden ayrı görmediğini ve Türkiye ile kurduğu -en azından kurmaya çalıştığı, bazen Ankara’ya rağmen kurmak için didindiği- stratejik ilişkilerden muradının Azerbaycan’la Türkiye arasında bir birliğin tesisi olduğunu belli ediyordu.
Bunun bedelini cumhurbaşkanlığından alaşağı edilerek ödedi.
Hiç pişman olmadı ama.
Devrilmesinde Ankara’nın da payı olmasına rağmen ölene kadar Türkiye ile birlik fikrini -genel olarak da Turan birliği ülküsünü- savunmaya devam etti.
Zaten son nefesini Türkiye’de verdi.
***
Elçibey’in yerine geçen Haydar Aliyev, Türkiye ile stratejik ilişkileri dış politikasının merkezine yerleştiren bir lider olmadı tabii.
Başta Rusya’nın muazzam nüfuzu olmak üzere bölgesel meydan okunmaları ve uluslararası dengeleri gözeterek ateş hattından uzak durmaya ve ülkesini de uzak tutmaya çalıştı.
Azerbaycan ile Türkiye hakkında “Tek millet, iki devlet” sözünü söylemekten geri durmadı ama.
Bu sözü, bir dönem siyasi danışmanlığını yapan Azerbaycanlı diplomat ve siyaset bilimcisi Vefa Guluzade fısıldamış olmasın Aliyev’in kulağına?
Olabilir.
***
Vefa Guluzade diyor ki:
“Eyni millət, eyni din, eyni tarix və nəhayət eyni siyasi maraqları olan iki dövlətin konfederasiyada birləşməsi hər zaman realdır.” (Yeni Müsavat, 29 Ağustos 2011)
Yani: “Aynı millet, aynı din, aynı tarih ve nihayet aynı siyasi menfaatleri olan iki devletin konfederasyonda birleşmesi her zaman gerçekçidir.”
Guluzade’ye göre Azerbaycan Cumhuriyeti, varlığını Kafkas İslam Ordusu’nun 1918’deki müdahalesine borçlu; aslında Azerbaycan için daha düşük bir statü öngören Bolşevikler, Osmanlı Devleti’nin bu müdahalesi üzerine çıtayı muhtar cumhuriyete kadar yükseltmek zorunda kaldılar ve o sayede bugünkü müstakil Azerbaycan devleti kurulabildi; etrafı düşmanla çevrili olan Azerbaycan’ın, istiklâlini korumak için de Türkiye’ye ihtiyacı var; evvelâ Azerbaycan-Türkiye askerî birliği ve bilahare Azerbaycan-Türkiye konfederasyonu kurulmalı; Türkiye de bundan jeopolitik kazançlar elde edecektir…
***
Birliği, konfederasyonu geçtik; “Bari vize kalksın” diyorduk senelerdir.
Bakü, Azerbaycan’ı ziyaret etmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına genellikle sorun çıkarmamakla beraber, vize uygulamasına son vermeye bir türlü yanaşmıyor, Ankara’nın bu yöndeki dostça ve kardeşçe ricalarını nazikçe savuşturuyordu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nün dünkü açıklamasına göre Azerbaycan Cumhuriyeti nihayet -1 Eylül 2019’da- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizeyi kaldırmaya karar verdi.
Hele şükür.
Bu adımın, “hər zaman real” olan Türkiye-Azerbaycan entegrasyonuna hizmet etmesini diliyoruz.