Suriye’deki Esed rejiminin kimyasal silah kullanmasını kendi güvenliğine karşı bir tehdit olarak gördüğünü ilan eden Amerika Birleşik Devletleri, bu rejime ait bir hava üssünü füzelerle vurdu.
Şimdi ABD’nin ne kadar ileri gideceği veya gitmeyeceğiz, Rusya’nın ne yapacağı veya yapmayacağı tartışılıyor.
Rusya’nın Esed’e sunduğu hava savunma sisteminin ne işe yaradığı, işe yarayıp yaramadığı, ne kadar yaradığı veya yaramadığı da tartışma konusu.
ROKETSAN Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Hayri Torun, Manavgat Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada, bu tartışmaya şöyle bir katkıda bulundu:
“Rus savunma sistemleri karşılayamaz diye bir olay yok. Demek ki hava savunma sistemleri kapatıldı, onlar da geçti. Çünkü bir füzenin geldiğini hava savunma sistemi 400 kilometre önceden bilir. 400 kilometre önceden çıktığını görür, kendi menziline geldiği zaman imha eder.”
Haberciler, Torun’ın bu mühim iddiasına haliyle büyük ilgi gösterdiler.
Aynı konuşmada söylediği çok daha mühim bir şey ise basın-yayın organlarında hiç öne çıkarılmadı ve satır aralarında kaybolup gitti.
***
ROKETSAN’ın imal ettiği sistemler hakkında bilgi veren Abdullah Hayri Torun, bilhassa “Cirit” füzesi üzerinde durdu:
“Cirit’i duymuşsunuzdur. 8 kilometre menzilden lazerle işaretliyorsunuz, hedefi gözünden vuruyor. Füze dediğiniz zaman o işte pencerenin camından evin içini vuruyor. O zaman akıllı sistem oluyor. İşte 2000’li yıllarda biz bu akıllı sistemlere geçtik. Cirit Türkiye’nin ilk füzesidir. Şu anda ATAK helikopterlerine kalifiye edilmiş vaziyette kullanılıyor. Sadece Türk ordusuna değil dünyaya da satıyoruz. Türk ordusuna verdiğimizden daha fazla dünyaya ihraç ettiğimiz bir füze bu. Hatta ABD’li bir şirket, bildiğimiz zirai uçaklara bunu monte etti. Adam almış zirai uçağı askeri uçağa dönüştürmüş. İlaç tankını yakıt tankı yapmış. O uçağa Cirit’i koyduk. Takır takır vuruyor.”
Harikulade.
İftihar verici, göğüs kabartıcı.
Ne yazık ki, “savunma sanayiinde hammadde ve eksport lisansının önemi” bahsine gelince bir de kötü haberi vardı Torun’un; Suriye’deki Rus savunma sistemi ile alakalı iddiasından çok daha mühim olduğunu düşündüğüm ve makes bulmamasından şikâyet ettiğim şey bu işte:
“Mesela biz çelik yapıyoruz; (fakat) füzelerde kullandığımız çeliği hala üretemiyoruz. Buna sanayi ilgi göstermiyor. Niye ilgi göstermiyor? ‘Miktar olarak az’ diyor. Bugün bunu bulabiliyoruz. Ya yarın?”
Sahi, füze imalatında kullandığımız türden çeliği yarın ithal edemez hale gelirsek, bunu ithal ettiğimiz ülkeler bize ambargo koyarsa ne yapacağız?
Bu soru, özel sektördeki sanayiciden evvel devletin cevaplaması gereken bir sorudur ve gerekli tedbiri almak da herkesten evvel devlete düşer.
Ya maliyetini ziyadesiyle karşılayıp özel sektöre yaptıracaksınız veya devlet olarak kendiniz yapacaksınız…
Var mı başka alternatif?
Yok ise, daha neyi konuşuyoruz burada?
Çoktan halledilmiş olması gerekirdi bu meselenin.
Biraz acele lütfen!
***
Yeri gelmişken…
‘Devletin kendisi sanayi kurmaz, bu sahada özel sektörün önünü açmakla yetinir’ anlayışını tehlikeli buluyorum.
Milli savunma söz konusu olduğunda bal gibi de sanayi kurabilir devlet.