Tam da AK Parti cenahı ‘evet’ diyene de ‘hayır’ diyene de saygılarını sunarak anayasa değişikliği referandumu sürecinde tansiyonu düşürmeye çalışırken, CHP kanadından kutuplaştırıcı söylemde yeni bir rekor denemesi geldi.
Ve evet… Rekor!
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un şu sözlerinin ötesi yok şimdilik:
“De ki ‘evet’ çıktı. Kimse heveslenmesin kardeşim. Biz yine Samsun’dan başlarız, Amasya’ya gideriz, Sivas’a gideriz, Ankara’ya geliriz; buradan İnönü’ye, Sakarya’ya, Dumlupınar’a... Ulan sizi İzmir’e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın! Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir’den denize dökeriz!”
Deniz Baykal da topa girdi, “Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz” dedi, ama ı-ıh, Bozkurt’un yanından bile geçemez…
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin teklif ettiği yeni hükümet sistemine ‘evet’ diyenleri -hem de yedi göbek sülaleleri ile beraber- denize dökülesi Yunan işgal ordusu gibi gören / gösteren Bozkurt’un muazzam hezeyanını önce eleştirir gibi yaptıysa da, ‘Emperyalistlere söyledi’ filan diye mazur göstermeye çalışmaktan da geri durmadı.
Külliyen telin etse ne yazar?
Mızrak çuvala gene sığmaz, gene sığmaz.
CHP, varoluş sebebi itibarı ile böyle bir şey işte.
Milli iradeye meydan okuma eğilimindeki Bozkurt, ‘esas’a uygun bir CHP’li.
***
Şimdi bu denize dökme hezeyanı bir yana…
Asıl hezeyana gelelim:
FETÖ’cülerin “Adil Öksüz MİT ajanı” fitnesini öpüp başının üstüne koyan ve 15 Temmuz’daki askerî darbe teşebbüsünün “kontrollü bir darbe” olduğu iddiasını ‘kesin bilgi; yayalım’ havası içinde üstüne basa basa tekrar edip duran Kemal Kılıçdaroğlu ne yaptığını sanıyor?
Darbecilerin büyük zulümlerini ve onlara direnen halkın büyük kahramanlıklarını küçültmeyi mi murat ediyor?
Sine-i millete dönerek darbenin millet deryasında boğulmasını temin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihteki yerini mi sarsmaya çalışıyor?
Kifayetsizlik sendromundan mütevellit hasedini FETÖ’nün fitnesiyle tevhit edip, yüzüne bir türlü gülmeyen milli iradeden intikam almaya mı soyundu?
Geçmişe baksın, hatalarından ders alsın ve bıraksın bu saçmalığı!
Kılıçdaroğlu 17-25 Aralık sürecinde de FETÖ’nün ipiyle kuyuya inmişti ve az kalsın boğuluyordu…
O süreçte FETÖ’yle iş tutmuş olmanın utancı neyine yetmiyor?