Yeni bir yıla girmişken adetleri bozmamak lazım; bizi neler bekliyor bir bakalım.
Önce 2022 yılında teknolojide neler oldu diye hızlıca bir hafıza tazeleyelim. Belki de pek çok kişi tam olarak ne olduğunu öğrenmek için çaba göstermese de Metaverse konuşup durduk. Mark Zuckerberg’in Meta şirketi patronunun deyimiyle “insanların çalışma şeklini değiştireceğini öngördüğü” 1500 dolarlık sanal gerçeklik kulaklığını piyasaya sürdü. Ancak ürün iki saatlik pil ömrüyle çok da ilgi görmedi. 2022’de sosyal medyaya bir haller oldu. Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Twitter’ı 44 milyar dolara satın aldı. Personeli dağıttı, bazı gazetecilerin ve teknisyenlerin hesaplarını askıya aldı. Çok sayıda Twitter kullanıcısı Mastodon gibi alternatif platformlara kaydı. Twitter yılın ilk ayında San Francisco’daki ofisinin 136 bin dolarlık kirasını ödemediği gerekçesiyle mülk sahibi tarafından mahkemeye verildi. 2022 yılının sonuna doğru teknolojide en büyük gelişme yaşandı diyebiliriz. Yapay zeka şirketi Open AI, sorulara ‘pek akıllı’ cevaplar verebilen sohbet robotu ChatGPT’yi piyasaya sürdü (Bu akıllı arkadaşı iki hafta önceki yazımda anlatmıştım). ChatGPT makale, kod, iş teklifi taslağı bile yazıyor. 2022 geride kaldı... Biz önümüze bakalım, teknoloji gurularının öngörüleri çerçevesinde 2023’te bizi neler bekliyor?
GERÇEKLİĞİN SANALI, SANALIN GERÇEKLİĞİ...
Metaverse kelimesini kullanmayacağını açıklayan Apple’ın ilk kulaklığını piyasaya sürmesi bekleniyor. VR kulaklıkla ilgili henüz net bilgi yok ama şirketin CEO’su Tim Cook, fiziksel dünyada dijital verilerden yararlanmak için artırılmış gerçekliği (VR) kullanma konusunda çok heyecanlı olduğunu söyledi, sözlerinin devamı da çarpıcı: “Artırılmış gerçeklik olmadan nasıl yaşadığınızı merak edeceksiniz, tıpkı bugün benim gibi insanlar internet olmadan nasıl büyüdü diye merak ettiğiniz gibi.”
2023’te metaverse, sanal gözlükler, kulaklıklar iyiden iyiye yaygınlaşacak. Her şeyin dijital ikizinin olduğu bir döneme girmek üzereyiz… Bu da dijital ikiz teknolojilerinin ilerleyeceği anlamına geliyor. Fiziksel dünyada yapmak istediğiniz şeyleri önce dijital dünyada denemek bir yaşam biçimi olabilir. Yapay zeka, makine öğrenimi ve metaverse gibi teknolojilerle birlikte dijital ikizler, işletmeler için önemli ve gerekli yetenekler olarak hayatımıza girecek. Son bir not olarak 5G ağlarının yaygınlığının ve güvenirliliğinin artmasının beklendiğini de söyleyelim.
EN YETENEKLİ ASİSTAN; YAPAY ZEKA!
Elektrikli araçların kullanımının yaygınlaştığı bir yıla girdik. ABD Posta Servisi, ülkenin en büyük elektrikli kamyon filosunu oluşturmak için yaklaşık 10 milyar dolar harcayacağını açıkladı. Ülkede elektrikle çalışan otomobil sayısı geçen yıl yüzde 70 arttı. Bu yıl da artarak devam etmesi bekleniyor. Tesla, 2022 yılında elektrikli araç satışında açık ara önde gibiydi ama 2023’ün sektörde bir dönüm noktası olacağı konuşuluyor. Tesla’nın hisseleri, Musk’ın Twitter’ı satın almasından sonra ciddi oranda düşmüştü. Ford, Kia, General Motors, Audi gibi markalar, elektrikli araç üretimini artırdıkça pazardaki rekabet de hızlanacak.
Ve yapay zeka... Bu arkadaş iyice akıllanmaya başladı. Teknolojinin kanaat önderleri, 2023’te adeta bir araştırma görevlisi gibi hareket eden bir chatbot’umuzun olmasını çok muhtemel olarak görüyor. Şimdi diyelim bir makale yazıyorsunuz ve 1. Dünya Savaşı ile ilgili bazı bilgileri toparlamanız gerekiyor. 150 sayfalık bir bilgiyi yapay zekayla paylaşabilir ve bu tatlı asistanınızdan savaşın belirli bir yönüyle ilgili noktaları özetlemesini talep edebilirsiniz. Bot, sizin için bu belgeyi okuyup şahane bir özet hazırlayacak. Vay, vay, gerçekten müthiş. Microsoft Word ve Google Sheets gibi uygulamalar da kullanıcıların iş akışlarını düzenlemek için yapay zeka (AI) araçlarını kullanmayı planlıyor. Özetle, yapay zeka şirketlerinin metin yazma ve okuma şeklimizi kolaylaştıran araçlarla sohbet robotlarını güçlendirmesini bekleyebiliriz.
Sanat üreten yapay zekaların sayısının artacağı da konuşuluyor. Prisma Labs’ın viral olan yapay zeka destekli selfie uygulaması Lensa’nın başarısı ise artarak devam ediyor. Geliyor gelmekte olan: robotlar. Elon Musk’ın robotlara taktığını biliyoruz. Tesla’nın insansı robotu TeslaBot’un 2023 yılında daha da gelişmiş bir şekle gireceği neredeyse kesin... Yüzlerce sensörü, yetenekleri ile diğer robot arkadaşlarını geride bırakacak gibi görünüyor. Çinli Xiaomi’nin CyberOne robotu da bu yıl seri üretime geçecek.
SOSYAL MEDYADA DEĞİŞİM YAŞANIYOR
Twitter’da 2022 yılında başlayan kaosun büyük ihtimalle bu yıl da devam etmesi bekleniyor. Twitter’a veda eden kullanıcıların sayısının artması da bekleniyor.
ABD’de birçok eyalet, ulusal güvenlik endişelerini gerekçe göstererek TikTok uygulamasının kullanımını kısıtlamak hatta yasaklamak istiyor. TikTok’un ABD’deki kaderi ne olacak göreceğiz. Pek çok genç, arkadaşlarının aynı anda selfie çekip iletişimde kaldığı BeReal gibi yeni sosyal medya uygulamalarına geçti. 2023 yılında hangi platformun öne çıkacağı henüz net değil ama kesin olan tek şey, Twitter’dan sıkılan insanların sayısının giderek artması ve bu kişilerin takılmak için güvenli ve eğlenceli bir yer arıyor olması. Twitter ve TikTok’a ne olursa olsun, sosyal medyada büyük bir değişimin başladığı açık. Birçok gazeteci, teknisyen ve etkileyici, Twitter’a benzeyen bir sosyal ağ olan Mastodon’a taşındı. Ve pek çok genç insan, arkadaş gruplarının aynı anda selfie çekip paylaşarak iletişimde kaldığı BeReal gibi daha yeni uygulamalara çoktan geçti. 2023’te hangi yeni sosyal medya uygulamasının çok önemli olacağı belli değil. Ama bir not, Mastodon sunucuları, kullanıcı sayısındaki artışın üstesinden gelmekte zorlanıyor!
NAKİT PARANIN KRALLIĞI BİTEBİLİR Mİ?
Nakitsiz toplum kavramı son dönemde dünyada sıkça dillendirilir oldu. Tüm finansal işlemler için kağıt para kullanmak yerine elektronik ya da dijital bir sistem kullanılsa nasıl olur? Nakitsiz bir toplumda ister kıyafet alın, ister tren bileti alın, isterseniz market alışverişi yapın, hiçbir şekilde nakit kullanılmıyor.
Paranın tarihine bakınca çok uzun yıllar boyunca nakit kullanıldığını biliyoruz. 1958 yılında Bank of America, “BankAmericard” adındaki ilk kredi kartını çıkardı. 1960’ların sonunda Visa ilk kredi kartını kullanıcıların hizmetine sundu. Kredi kartı öyle popüler bir hale geldi ki diğer bankalar da kredi kartlarını piyasaya sürdü. O tarihten bu yana milyonlarca kişi harcamalarını nakit yerine kredi kartıyla yapmaya başladı.
1998 yılına gelindiğinde başka bir gelişme daha yaşandı. PayPal o yıl çevrimiçi ödeme sistemini tanıttı. Nakitsiz ödeme yöntemlerine olan küresel geçiş çok hızlı gerçekleşiyor. Örneğin son dönemde bir kısım insanı heyecanlandıran, bazılarını da korkutan bir başka gelişme oldu. Biyometrik ödemeler olarak bilinen sistem, kişilerin işlemlerini tamamlamak için parmak izi ve göz taraması kullanmalarına olanak tanıyor. Bu sistem ilk olarak Avustralya’da kullanıldı ama şimdi giderek yayılıyor. Bazı ülkeler ekonomilerindeki parayı tamamen ortadan kaldırmak için çalışıyor. İsveç dolaşımdaki nakit miktarını son 10 yılda yüzde 50 azalttı. Avrupa Ödemeler Konseyi’ne göre, geleneksel nakit işlemleri İsveç’in gayrisafi yurtiçi hasılasının yalnızca yüzde birini oluşturuyor, ATM’den nakit çekme işlemleri her yıl yüzde 10 düşüyor. İsveç’te 100 bin kişi başına sadece 32 ATM düşüyor. Ülke ayrıca hizmet ya da mal satışı yapanların nakit ödemeyi yasal olarak reddedebileceği birkaç ülkeden biri.
Analistler İsveç’in 2023 yılında dünyadaki ilk nakitsiz ülke olacağını tahmin ediyor. Bir başka analiz de 2024 yılına kadar dünya çapındaki tüm e-ticaret ödemelerinin yarısından fazlasını dijital cüzdanların oluşturacağını anlatıyor.
Aslında Kovid-19 pandemisi sürecinde hepimiz nakitsiz kalmaya teşvik edildik. Bu eğilim pandemi sonrası dünyadaki yeni normalin bir parçası olmaya devam etti. Bir araştırma ABD ve İngiltere’de yüzde 100 nakitsiz işlem yapan kişilerin sayısının yüzde 31’e çıktığını gösteriyor.
Peki dünya bu parasal devrime hazır mı? Bir çalışmaya göre 54 ülke yüzde100 nakitsiz olmaya hazır, 32 ülke ise fiziksel para kullanmayı tercih ediyor. ABD, Kanada, Rusya ve Avustralya dünyadaki en nakitsiz toplumlar. Hindistan ve Güney Kore de nakitsiz bir gelecek için önemli adımlar atıyor. Gallup’un yakın tarihli bir anketine göre her 10 ABD’liden 6’sı (yaklaşık yüzde 64) önümüzdeki 10 yılda nakitsiz bir toplum olacağına inanıyor.
Fransızlar hala ‘nakit kraldır’ diye düşünüyor. Ülkedeki tüm alışverişlerin yüzde 60’ı nakit olarak yapılıyor. Çok sayıda araştırma Fransızların parayı kişisel ve ekonomik özgürlük için gerekli gördüğünü ortaya koyuyor. Üstelik artık bankalara da güvenmiyorlar. 2020’den bu yana paralarını bankadan çekip evde ya da özel kasalarda tutanlarda büyük artış yaşanıyor. Acaba Fransızlar kimsenin bilmediği bir sırrı mı biliyor?
Nakitsiz hareket etmeye pek istekli olmayan diğer ülkeler arasında Belçika, İtalya, Fildişi Sahili ve Senegal de yer alıyor.
Aslında pek çoğumuz nakitsiz ve temassız ödeme sistemlerinden bazılarını kullanıyoruz. Kredi kartları şu anda dünyada en sık kullanılan nakitsiz ödeme yöntemi. Ancak banka kartlarının kullanımı, mobil cüzdanlar ve ödeme uygulamaları lehine azalmaya başladı. 2025 yılına kadar e-ticarette kredi kartı kullanımının yüzde 19’a düşmesi, banka kartlarının yüzde 13’te sabit kalması bekleniyor. Kredi kartlarında da ‘temassız ödeme’ olanağı olanlar tercih ediliyor. Mobil ve dijital cüzdanların kullanımında artış gözleniyor. Bunlar mobil cihazlarda çalışan finansal uygulamalar. Bu uygulamalar ödeme bilgilerinizin ‘güvenli’ şekilde saklandığını iddia ediyor. Bu sayede kredi kartlarınızı yanınızda taşımadan ödeme yapabiliyorsunuz. İhtiyacınız olan tek şey, akıllı telefon ve internet bağlantısı.
Beğenelim beğenmeyelim, artılarıyla eksileriyle nakitsiz bir hayata doğru gidiyoruz.