Güney Kore’den ithal kavramla ‘Trump isyanı!’

Gülay Erdemli

ABD’nin Cumhuriyetçi başkan adayı Trump seçimler sonunda rakibi Kamala Harris’e karşı zaferini ilan ettikten sonra milyonlarca kişi, bir kadın adayın seçilmesine olan inançlarını kaybettiklerini iddia etti. Belki de bu yüzden Güney Kore’nin ataerkilliğe karşı bir hareketi olan ‘4B’ akımına olan ilgi ABD’de sosyal medya üzerinde hızla artmaya başladı.

4B hareketi Güney Kore’de 2017’de başladı 2019 yılında daha fazla ilgi görmeye başladı. Bu hareket İngilizcede ‘bi’ ve ‘no’ ile başlayan dört Korece kelimeden türemiş. Özetle evlilik, flört, çocuk ve ilişki yok diyorlar. Kadınların öncülük ettiği hareketin destekçileri ülkedeki sistemin cinsiyet eşitsizliğini körüklediğinin iddia edip sistemi boykot ediyorlar. 4B anonim bir hareket, bir liderlik yapısı falan yok.
Güney Kore’de hızla artan popülerliğinin nedeni, kadınları evde hizmetçi, bakıcı ve sadece anne olarak gören erkek egemen kültüre olan isyan. Güney Koreli kadınlar iş hayatında erkeklerden yüzde 31 oranında az kazanıyor. Son dokuz yılda en az 824 kadın eşi tarafından öldürülmüş, üç Koreli kadından biri aile içi şiddete maruz kalıyor. Şimdi bu rakamları Türkiye’deki rakamlarla karşılaştırınca bizim durumumuzun daha fena olduğunu sanıyorum görebiliyoruz! 4B hareketinin anonim doğası göz önüne alındığında ne kadar yaygın olduğunu belirlemek zor, ancak akademisyenler bu akımın yükselişini ülkede erkekler ve kadınlar arasında büyüyen eğitim farkına bağlıyor. Güney Kore’de 2013 yılından bu yana kadınlar üniversite eğitiminde erkekleri geride bıraktı. Koreli kadınların yaklaşık dörtte üçü yüksek eğitim görüyor, erkeklerde bu oran üçte ikiden az.

4B hareketi Güney Kore’de tartışmalı bir konu. Ülkenin başkanı Yoon Suk-yeol bu tarz akımların ülkede sağlıklı ilişkileri engellediğini iddia etti. Ülke son birkaç yıldır doğum oranlarındaki düşüşle mücadele ediyor, birçok kişi bunun 4B hareketine bağlı olduğunu düşünüyor. Güney Kore’de pek çok kadın için 4B hareketi sembolik bir şey değil, kendilerine karşı giderek daha düşmanca hale geldiğini düşündükleri bir sisteme yanıt, gelecekleri üzerindeki kontrolü yeniden ele geçirmeyi amaçlayan bir duruş!

Gelelim tekrar ABD’ye… 5 Kasım’da yapılan seçim birçok kişi tarafından ‘kadın hakları referandumu’ olarak görüldü. Trump’ın kadınlara karşı cinsel taciz iddiaları, Başkan Yardımcı JD Vance’in çocuğu olmayan kadınları ‘çocuksuz kedili kadınlar’ diyerek aşağılamaya çalışması gibi pek çok durum, milyonlarca kadın seçmeni Kamaya Harris’e oy vermeye yönlendirmişti. Ama olmadı!

Seçimin ardından milyonlarca ABD’li kadın 4B hareketine büyük bir ilgi göstermeye başladı. Sosyal medyada yüz binlerce beğeni kazanan paylaşımlar yapılıyor, çevrimiçi gruplarda bu kavram konuşuluyor. Erkek egemen bir kültüre karşı ABD’li kadınlar bu akım etrafında birleşecek mi yoksa Trump’ın ikinci başkanlık döneminde yeni bir protesto biçimi mi yaratacaklar göreceğiz…

TRUMP'IN ZAAFERİ YAPAY ZEKAYI KONTROLDEN ÇIKARTIR MI?

Trump’ın zaferinin ardından ABD’de teknoloji dünyasında neler olacağı da çok konuşuluyor. Yapay zekada gelişmelerin Trump’ın başkanlığında farklı bir yöne evrileceğin dair iddialar da güç kazandı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, Trump göreve gelirse halihazırda bile zayıf görülen yapay zeka düzenlemelerini yürürlükten kaldıracağı sözünü vermişti. Trump sözünün yerine getirirse AI’de kontrolsüz bir gelişme olması mümkün!

Donald Trump kampanya döneminde “Yapay zeka inovasyonunu engelleyen ve bu teknolojinin geliştirilmesine karşı radikal sol görüşler dayatan Joe Biden’ın düzenlemelerini iptal edeceğiz. Cumhuriyetçiler yapay zeka gelişimini destekliyor” demişti.

Biden yönetimi 2023 yılında, 1950’lerden kalan bir ulusal savunma yasasını gerekçe olarak kullanarak bir yürütme emriyle yapay zeka düzenlemelerini hayata geçirmişti. Trump’ın tek yapması gereken bunu geçersiz kılacak emri vermek! Teknoloji yanlısı muhafazakar kesimin Biden’ın yapay zeka düzenlemelerine karşı eleştirileri çoğunlukla kararın iki hükmünü içeriyor. Biri, teknoloji şirketlerinin yapay zeka modellerinin risk değerlendirmelerini nasıl test edecekleri ve yürütecekleri konusunda yeni gereklilikler ortaya koyuyor. Kararnameye göre büyük yapay zeka modelleri geliştiren şirketler, yapay zekaların saldırıya uğramaya ne kadar açık olduğu gibi şeyleri değerlendirmek test sonuçlarını hükümetin ‘Kırmızı Takım’ adı verilen bir ekiple paylaşmaları gerekiyor. Eleştirmenler, bu süreci yapay zeka geliştirme hızını gereksiz yere yavaşlattığı ve şirketleri ticari sırlarını ifşa etmeye zorladığı şeklinde tanımlıyor.

Kararnamenin bir diğer hükmü de Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nün, AI modellerinin ırk, cinsiyet gibi faktörlere dayalı olarak belirli gruplara karşı ayrımcılık yapabilecek önyargılardan arınmış olmasını sağlama konusunda rehberlik yazmasını gerektiriyor. Trump’ın itiraz ettiği bir diğer hüküm de bu, yeni Başkan bu hükmü radikal solcu fikirleri dayatmak olarak görüyor!

Trump ve teknoloji deyince Elon Musk’ı vaziyetten ayrı tutmak imkansız. Malumunuz Musk kampanya boyunca Trump’ı çılgınca desteklemişti. Elon Musk, kuruluş döneminde milyonlarca dolar yatırdığı yapay zeka şirketi Open AI’yi satın almak istemiş olmayınca da şirketi ‘insanlığın yararına’ dava etmişti. Şimdi kendi yapay zeka girişimini başlattı ve amacının ‘evreni anlama’ olduğunu iddia ediyor. Artık inanıp inanmamak size kalmış. Trump kampanyasına büyük bağışlarda bulunan ve bu sayede başkanın yakın çevresinde sağlam bir yer edinen Musk, Trump’ınn ‘gevşetmeyi’ düşündüğü düzenlemeler sayesinde girişimlerini istediği gibi şekillendirecek. Trump’ın AI yönetmeliğinde neleri değiştireceği henüz belirsiz olsa da kötümser teknoloji guruları yakında insanlarla rekabet edebilecek, toplumu bildiğimiz haliyle yok edebilecek gelişmelerin önünün açılabileceği konusunda uyarıyor.

İkinci Trump yönetiminde kripto endüstrisinin de Washington’dan istediklerinin çoğunu elde edeceği konuşuluyor. Trump’ın seçilmesi için milyonlar harcayan kripto yöneticileri ellerini ovuşturmaya başladı bile…

DUBAİ ÇİKOLATASI ÇILGINLIĞI

Eminim pek çoğunuz Dubai Çikolatası çılgınlığının farkındadır. Son iki-üç aydır marketlerle, pastanelerde kapış kapış gidiyor, Almanya’da bile pek çok kafenin kapısında ‘Dubai Çikolatası’ gelmiştir panoları gördüm. Her yerde stoklar inanılmaz bir süratle eriyor..

Ee bir iki cümle de ben yazayım trend bitmeden! Bitmeden diyorum çünkü sosyal medyada aşırı bir hızla yayılan, neredeyse birkaç günde dünyayı sallayan trendler aynı hızla yok olup gidebiliyor. Arada da akıllı girişimciler parsayı topluyor.

Dubai Çikolatası modası Dubai’de yaşayan influencer Maria Vehera, Dubai Çikolatasını incelediği sosyal medya paylaşımıyla başladı. Viral olan video, sadece Tiktok’ta bugüne kadar 85 milyona yakın izlendi.
Açıkcası ben Dubai Çikolatası denemedim, dürüst olmak gerekirse de hiç merak etmedim ama orijinal tarifte tahin, sütlü çikolata, antepfıstığı ezmesi ve kadayıf olduğunu söyleyebilirim. Dubai Çikolatasını ilk yapan şirket Fix. 2021’de 38 yaşındaki girişimci Sarah Hamouda tarafından kurulmuş. Hamouda hamileliği döneminde aşerdiği lezzeteleri bir araya getirip bu çikolata barı yarattığını söylüyor, sloganını da ‘Can’t Get Knafeh Of It/ künefeye doyamamak olarak çevirebiliriz.’

Bu küçük yerel işletme aslında sadece Dubai’de teslimat yapıyor, yani Türkiye’de ve dünyada bu çılgınlık nedeniyle satılan üretimler orijinali değil. Aman canım zaten ne önemi var, üzerinde ‘Dubai Çikolatası’ yazsın yeter, öyle değil mi?

Malzemeleri alıp evde Dubai Çikolatası yapanlar ise deneyimlerini ve tariflerini sosyal medyada paylaşıp etkileşim almayı başarıyor.

Yiyeceklerin sosyal medyada viral olup yeni akımlar başlatmasının çok fazla örneği var. Mesela Paris’te yapılan 2024 Olimpiyatlarında yarışan Norveçli yüzücü Henrik Christiansen, performansından çok çikolatalı kek paylaşımlarıyla gündeme geldi. Olimpiyat köyünde servis edilen çikolatalı keklere aşık olduğunu anlattığı sosyal medya paylaşımlarıyla birlikte ‘Muffin Adam’ lakabı takılan yüzücünün paylaşımları çikolatalı keklere ilgiyi artırdı!

Örnek çok da bir tanesini daha yazayım; salatalık adam! @Logagm Tiktok’taki günlük salatalık videoları sayesinde dört milyon takipçiye ulaştı. Soya soslusu, susam yağlısı, kişnişlisi, soğanlısı derken alt tarafı salatalık dediğimiz sebze bir anda uçtu. Bir salatalıktan kaç tarif çıkar demeyin, bu trendin iş yaptığını anlayanlar yaratıcılıkta sınır tanımıyor. Başrolde salatalık ve arkadaşları yani... İnanması güç ama bunlar gerçekten oluyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.