Türkiye’de seçimler zamanında mı yapılacak, erken mi olacak tartışmaları devam ederken dünyanın gözü 2023 yılında yapılacak beş seçimde. The Conversation’da yer alan bir makalede beş akademisyen bu seçimlerle ilgili yorumlarını anlattı.
Genel olarak seçimlerin sonuçlarını tahmin etmek kolay değil. Seçim tahminleri yapan anket şirketleri de çoğu kez yanılıyor. Seçimlerin sonuçlarıyla ilgili çok fazla bilinmeyen var. Ekonomik nedenler, seçime çok yakınken yaşanabilecek siyasi şoklar, hatta ne kadar şaşırtıcı olsa da seçim günü havanın nasıl olduğu... Dünyanın merakla beklediği seçimler arasında Türkiye’de yapılacak genel seçimler de var elbette.
Yaklaşan seçimlerde ilk sırada Nijerya var. Makalede, ülkede 25 Şubat’ta yapılacak seçimleri Amerikan Üniversitesi bölgesel çalışmalar bölümü profesörlerinden Carl LeVan yorumlamış. Ülkenin kuzeyinde ağırlıklı olarak Müslümanlar, güneyinde de Hristiyanlar yaşıyor. Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari sekiz yıldır Cumhurbaşkanı. Tartışmalar gücün sekiz yıl sonra ‘güneye’ kaymasının gerekip gerekmediği etrafında dönüyor. Ülkenin anayasası gereği Cumhurbaşkanı dörder yıldan iki kez görevde kalabiliyor, bu nedenle Buhari yeniden seçime giremeyecek - bu da muhalefet partisinin şansını artırıyor. Nijerya’daki seçimin kilit temaları güvenlik ve yoksulluk. Buhari ekonomik büyüme, yolsuzlukla mücadele sözleriyle ve elbette Boko Haram örgütünü bitirme iddiasıyla 2015 yılında seçimi kazanmıştı. Ancak bugün 80 milyondan fazla Nijeryalı yoksulluk içinde yaşıyor, güvensizlik ülkeyi kasıp kavuruyor.
“Muhalefet geleceğe dair umudunu kaybeder”: Türkiye’de seçim zamanında yapılırsa 18 Haziran’da olacak. Ancak son birkaç haftadır iktidarın ardı ardına yaptığı açıklamalar daha erken olabileceğinin sinyallerini veriyor. The Conversation’daki makalede seçimleri San Diego Eyalet Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Ahmet Kuru anlatmış: “Türkiye’de seçmenler her cumhurbaşkanlığı seçimini tarihi olarak adlandırma eğilimindedir. Ancak 2023 seçimleri gerçekten tarihi olacak. Seçimler, Erdoğan’ın giderek artan otokratik yönetiminin ülke siyasetine hakim olmaya devam edip etmeyeceğini belirleyecek. Erdoğan kazanırsa bu, Türk kamu hayatında kalan muhalefetin daha fazla erozyona uğramasının habercisi olabilir... Bir diğer tehlike de Türk muhalefetinin geleceğe dair umudunu kaybetmesi olur. Aynı zamanda tıp doktorları, akademisyenler ve iş adamları da dahil olmak üzere iyi eğitimli insanlar Batı ülkelerine göç ederek ülkedeki muhalefeti zayıflattığı için ülkenin ‘beyin göçü’ sorunu şiddetlenebilir. Erdoğan’ın kaybetmesi büyük sonuçlar doğurur. Erdoğan’ın siyasi tasfiyesinin bir parçası olarak yüz binden fazla kişi hapse girdi. İktidarın kaybetmesi durumunda suiistimal iddiasıyla pek çok kişi için yasal işlem başlatılması beni şaşırtmaz. Seçimin sonucu din-devlet ilişkilerinin geleceğini de belirleyecek. 80 bin camiyi kontrol eden Diyanet İşleri Başkanlığı, Erdoğan’ın önemli bir müttefiki. İdarede yapılacak herhangi bir değişikliğin müdürlüğün yetkilerinin kısıtlanması ile sonuçlanması muhtemeldir...”
2023’ün beklenen bir seçimi de Temmuz ya da Ağustos ayında Zimbabve’de yapılacak. Oxford Üniversitesi’nin siyaset bilimi profesörlerinden Miles Tendi, ülkenin eski lideri Robert Mugabe’nin devrilmesinden sonra yapılacak ikinci seçimin çok önemli olduğunu söylüyor. Ülkede 2018 yılında yapılan seçim, Mugabe’nin 37 yıllık baskıcı liderliğinin askeri bir darbeyle sona ermesinden bir yıl sonra gerçekleşmişti. Ancak halkın umutlarının aksine seçimler yine tartışmalı olmuştu. Tendi, Zimbabve’de evrensel olarak güvenilir kabul edilen bir seçim düzenlenip düzenlenmeyeceğinin 2023’teki kilit konulardan biri olduğunu iddia ediyor; “Ülkede güvenilir bir seçim tek başına siyasi, ekonomik ve sosyal reformlar getirmeyebilir. Ancak Batılı devletler ve Uluslararası Para Fonu gibi kurumlar, yıllardır Zimbabve ile gergin ilişkiler yaşıyor. Güvenli bir seçim ortamı ilişkilerin yeniden kurulmasını sağlayabilir. Gözlemciler kadınların siyasi hakları konusunda da gelişmeler olmasını bekleyecektir. Siyasi liderliğin, şiddetin, seçim kampanyalarının ve oy verme davranışının cinsiyetçi doğası, Zimbabve siyasetinde kadınların eşit temsilini engelledi. Muhalefetin geleceği de sandıkta. 2018’den bu yana ana muhalefetteki Demokratik Değişim Hareketi, iktidarın baskısı, finansman sıkıntısı gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldı. İktidardaki Zimbabve Afrika Ulusal Birliği-Vatansever Cephe (ZANU PF) iddia ettiği ezici seçim zaferini elde ederse muhalefet için varoluşsal bir tehdit olacak. Bu nedenle ülkede otoriter rejimin sağlamlaşması tehlikesi gündeme gelecek.”
Yolsuzluk, kaçakçılık gölgesinde bir seçim...: Florida Üniversitesi siyaset ve uluslararası ilişkiler profesörü Eduardo Gamarra, 29 Ekim’de yapılması beklenen Arjantin seçimlerinin kasvetli bir ortamda gerçekleşeceği görüşünde. Bunun nedeni ekonomi. Ülke yüksek enflasyonla boğuşuyor. Düşük ücretler ve büyüme oranları halkı zorluyor.
Bu sorunların tümü, her ikisi de merkez sol Peronist hizipten olan Başkan Alberto Fernández ve onun güçlü başkan yardımcısı Cristina Fernández de Kirchner’in ürünü değil. Aslında, eski Başkan Mauricio Macri, 2019’da oylamadan önce IMF’ye büyük miktarlarda borç yükledi. Ancak Fernández ve Fernández de Kirchner’in ülkenin ekonomik sorunlarını çözemediğini söylemek doğru olur. Gamarraya’ya göre ikili başta yolsuzluk olmak üzere uyuşturucu kaçakçılığı gibi sorunlarla da başa çıkamıyor. Fernandez Aralık ayında kamu sözleşmelerini rüşvet karşılığında bir arkadaşına vermekle suçlanıp altı yıl hapisle cezalandırıldı. Anketlerde yükselen isim ise kaba tarzı Donald Trump’a benzetilen popülist lider Javier Milei.
2023 yılı sonunda yapılması beklenen Pakistan seçimlerini yorumlayan isim ise Tufts Üniversitesi tarih profesörü Ayesha Jalal: “Pakistan seçimleri tamamen güç içindir. Devrik Başbakan İmran Han’ın Pakistan’ı yönetmek için üçte iki çoğunluğu alıp alamayacağı merakla bekleniyor. Seçimlerin ne zaman yapılacağı büyük bir soru işareti. 10 Nisan’da İmran Han’ın hükümetinin düşürülmesinden sonra teknokratlardan oluşan geçici bir hükümet işbaşına geldi. 90 gün içinde seçime gidilmesi gerekiyordu ama olmadı. Ülke bir ekonomik kriz, çevre felaketi ve güvenlik kriziyle karşı karşıyayken seçimin ne zaman yapılacağı net değil. İmran Han’ın Tehreek-e-Insaf partisini deviren mevcut koalisyon hükümeti birkaç partiden oluştuğu için bir arada kalıp kalamayacağı meçhul. Han, istediği anayasal değişiklikleri getirmek için oyların üçte ikisini almak istiyor. Ama ne olursa olsun 2023 seçimlerinin Pakistan’ın sıkıntılarına cevap olması pek mümkün değil. Pakistan çok kutuplaşmış bir durumda. Bu nedenle seçimde şiddet yaşanması ihtimali da göz ardı edilemez.”
ARADIĞINIZ KİŞİ ŞEBEKE DIŞINDA...
Son birkaç yıldır yavaş yavaş hayatımıza giren, 2023 yılında adını daha sık duyacağımız bir kavram; off-grid, yani şebeke dışı yaşam! Bölgesel elektrik şebekesinden bağımsız, güneş enerjisi kullanarak yaşamak off-grid kavramı içine giriyor. Düşününce kabarık elektrik faturasına “hoşça kal” demek fena fikir gibi de değil hani...
Sektördeki son rakamlara göre güneş enerjisi için kullanılan sistemleri kullananların sayısı 70 milyon arttı. Elektrik faturalarından bıkan, sürdürülebilir bir yaşamı tercih edenler güneş panellerinin maliyeti düştükçe ‘şebekeye’ veda ediyor. İklim değişikliğine bağlı doğal felaketler arttıkça off-grid de yıldızı parlayan bir yaşam biçimine evriliyor.
Off-grid aynı zamanda 2023’ün öne çıkan tatil trendleri arasında. Modern şehir hayatının uğultusundan kaçmak isteyenler, enerjinin güneşten, suyun kuyulardan elde edildiği yerlerde tatil yapmayı tercih ediyor. Booking.com’un 2023 tatil öngörüleri arasında da off-grid (şebeke dışı) tatiller var. Off-grid sadece güneşten elektrik, kuyudan su temin ederek yaşamayı anlatan bir terim olarak kullanılmıyor. Ateş yakmak, su bulmak, kendi yiyeceğini hazırlamak ve sadece temel ihtiyaçları temin ederek birkaç hafta geçirmek popüler bir tatil olarak kabul ediliyor. Dünyanın popüler tatil destinasyonlarında off-grid bir seçenek sunan tesislerin sayısı da hızla artıyor. Wi-fi bağlantısı yok, etrafı keşfetmek için dürbün, pusula; eğlence için masa oyunları ve kurmalı radyolar teknoloji öncesi bir yaşam vadediyor. Kulağa ilkel gibi gelse de hatırı sayılır sayıda kişi, bir tür inziva olarak da görülebilecek olan tatil seçenekleri için yüksek bütçeler ödemekten kaçınmıyor....