Zor da olsa 3 puan

Gökhan Aktürk

Ülkede ‘Borçlanma/ zarar avantajını kullanan ‘Üç İstanbullu ‘nun değerlilerinden olan Galatasaray, Süper Ligi 2 yıldır rahat şekilde kazanıyor. Bu senenin de anlık favorilerinden. Ancak bu başarısı Avrupa’da biraz sönük kalıyor. Şampiyonlar Ligi’ne giderken alınan Young Boys yenilgisi hedefi Avrupa Ligi’ne çevirtti. İlk hedef ilk 8’e kalmak sonrası son 16’da yolunda devam edebilmek. Letonya takımına karşı alınan beraberlik hesapları karıştırsa da sarı kırmızılı takımın fikstürü diğer iki takımımıza göre daha kolay.

Okan Buruk, Osimhen, İcardi, Mertens gibi yıldızları idare etmede başarılı bir performans gösteriyor. Teknik yönetim ve futbolcuların arkadaş ortamı başarıyı getiriyor. Hocanın tatlı sıkıntısı ise takım çift forvet oynarken nasıl reaksiyon vereceği. Rams Park’ta taraftar desteği ile bu yapılabilir, Dirençli takımlar haricinde…

Handikap ise İsveç takımları karşısında 48 yıldır kazanamaması. En son galibiyet 1976 yılında alınmış. Sonrası (4M -2B) alabildi sarı kırmızılı ekip.

İsveç ekibi IF Elfsborg, liginde geçen sezon performansından uzak görüntü çizse de Avrupa Ligi’nde Roma maçında kazanıp, AZ Alkmaar karşısında şanssız bir yenilgi almıştı. Genellikle 3-4-3 dizilimi ile sahaya çıkıyor ve hücumdaki tüm oyuncuları tehdit yaratabiliyordu. Piyasa değeri 24 milyon euro olan takımın en değerli oyuncusu 3,5 milyon euro olan Michael Baidoo.

Merakla beklenen gün ise gelip çatmıştı. Ezber bozan Okan Buruk, Osimhen-İcardi ikilisini aynı anda sahaya sürmüş. Maçta beklenildiği gibi Galatasaray’ın iştahlı baskısı ile başlamıştı. İcardi, Osimhen maçı erken çözme peşindeydi. Savunma güvenliğini ön planda tutan İsveç ekibi topu rakibe verip kontra ataklar ile pozisyon bulma peşindeydi. İki kere deneme yaptı, kaleci Günay pozisyonları önde karşılayarak savurdu. Beklenen gol ise hızlı hücumda Mertens şutunun direkten dönüp, İcardi’nin önünde kalması ile geldi. Arjantin’li, Milan Baros’u yakalayarak en çok gol atan yabancı ikinci oyuncu olma rekorunu yakaladı. İlk sırada 72 gol ile Hagi var.

Sara ortası, Abdülkerim golü iştahlı oynayan takımı iyice rahatlattı. Gelen gole Abdülkerim ve taraftarlar dahi şaşırmıştı. Uzak mesafeden yavaşça giden kafa vuruşunun gol olması akşamın şansıydı. Yenilen goller sonrası, bilinçsiz atak geliştiren İsveç ekibine bir cezada Barış Alper’den geldi. Çizgiden çıkan top ise ilk yarının tarihi bir fark olmasını önledi.

Galatasaray yıllar sonra ilk defa Avrupa maçında bu kadar iştahlıydı. İlk yarıda kazanılan farklı skorun verdiği gevşemeye cevap ikinci yarının hemen başında gelen gol oldu. Barış Alper’in yaptığı amatörce hata ile gelen penaltı golü İsveç ekibini bir anda maça ortak etti. Gelen ikinci gol sonrası, Icardi, Mertens denemeleri sonuçsuz kaldı. Düşen takıma taraftar da suskun kalınca Okan Buruk, Berkan-Kerim Demirbay ikilisini sahaya sürdü. Buruk tehlike olmasına rağmen son 15 dakikaya dahi çift forvet ile girdi.

Mertens sonrası Kerem Demirbay orta saha kontrolünü alınca oyun tekrar Sarı kırmızılı ekibin hakimiyetine geçti. Osimhen ile ikili oyunla gelen Yunus golü akşamı keyifli hale getirdi. Süper Lig de kontrolü uzun süre kaybetsen dahi çoğu zamanlar sorun yaratmaz ancak Avrupa çok farklı Cimbom 15 dakika oyundan koptu ve kalesinde iki gol gördü. Okan Buruk hamlesi ise 3. golü sadece geciktirdi.

Sonuç olarak Galatasaray çoooook uzun zaman sonra bir İsveç ekibi karşısında kazandı. Hedefine bir adım daha yaklaştı. Pazartesi günü oynayacağı derbiye kadar moral kazandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.