Fenerbahçe, adı kriz denilen olaylardan sağlıklı şekilde çıkamayan bir takım. Pazar akşamı kaybedilen Trabzonspor maçı, sonrası yapılan amatörce hareketlerin takımdaki oyuncuları gerdiği, Antwerp maçında gözler önüne serildi. Kırılgan olan takım, özgüvenini kaybetti.
Ne oldu da bu kadar, ülkenin sayılı zenginlerinden olan başkanı, süper yıldızımız Mesut Özil, sistem hocası olan Vitor Perreira’yı seyyar satıcı misali, megafonla konuşmaya götürdü. Sakin durup sıcağı sıcağına değil de, konu biraz soğuduktan sonra yapmak istediğiniz düşünceyi hayata geçirmek daha iyi olmaz mıydı.
Sistem konusunda eleştiri almayan hoca, 10 kişi kaldıktan sonra, takımının bu kadar düşmesini, bireysel becerileri bu kadar iyi olan oyuncularının topla oynama yüzdesi 10-20’lerde kaldığını, kalecisinin yediği goldeki hatasını anlatsa daha iyi olmaz mıydı? Evet hocam Fenerbahçe sizinle daha çok koşmaya başladı. Bu koşma, oyundan düşmemeye, savrukluğa yol açmasa daha iyi olur. Futbol sadece koşma paketinden oluşmuyor.
Taraftar ve kamuoyu sizden Avrupa da kupa istemedi, açılan seviyede bu imkansız zaten. Ama siz bunu söylerseniz hedef haline gelirsiniz. Sayın Ali Koç, bir iki hakem hatasında, arkadaşları kaymakama kadar şikayete kadar gidiyor. Peki 60’tan fazla oyuncu transfer edip başarı sağlayamayan, inat edip alınan, sakatlıktan kurtulamayan milyon euro verilen İrfan Can Kahveci ve neden alındığı bilinmeyen Caulker transferi ile ilgili size bir hesap soran oldu mu?
Başkan adayı olmadan önce, ‘Biz sadece Fenerbahçe’ye kazanmayı değil, total adaleti ve Türk futbolunu düşünerek hareket ettik. Fenerbahçe artık oyunu kuralına göre oynayacak, her yapılanın karşılığını misliyle verecek.’ açıklaması sorunlara ışık tuttu. Siz Fenerbahçe’nin hak hukukunu sonunu kadar ararsınız.
Ama bunu taraftarı yürüyüşlere davet ederek, havaalanlarında konuşarak yapmayın, Fenerbahçe taraftarı ne zaman nerede ne yapacağını bilir. Siz vizyonunuzu gücünüzü ortaya koyun devamı gelir zaten…