Diğer konumuz futbola dönünce ne ekonomik sıkıntısı ‘dere akayi dere’ şarkısını söylüyoruz. İcardi geçen sezon 750 bin euro alıyordu sözde; bu sene aşkından dolayı 10 milyon euro maaş alacak. Fırsat ayağınıza geldi bonservisi elinde olan Dzeko, Tadic 4-5 milyon euro arası maaşlara imza attılar, komisyonlar hariç. Bir de 1 aya yakındır bitmeyen ülkenin Zaha aşkı, Fener istedi oyuncu süre istedi, diğer takımlardan da teklifler var hangisi fazla verirse gideyim mantığı. Özetle manajer oyunları. Diğer takım girdi araya Ali başkan devlet meselesi yaptı özel uçağı gönderin gelsin misafirimiz olsun ağırlayalım fark kaç milyoncuk veririz, aman ezeli rakipler kapmasın sosyal medya da rezil oluruz, Ali alamadı, Timur aldı diye. Manşet hazır yüzyılın çalımı….
Böyle diyen takımların borçları bugün TL bazında 30 milyarları aştı, aşarak devam ediyor. Savunma hazır transferleri sponsorlar karşılayacak. Kim onlar? A firması, B firması, yabancı şirket var mı? Ülkeye yatırım yapan var mı? para ülke ekonomisinden çıkacak, senden benden.
İşin en ilginç yanı ise TFF başkanı ligin dünyada ilk 10 sırada yer aldığını söylemesi. Yayın hakkının, isim hakkının bu kadar düşük meblağlarda olduğu; yabancı futbolcunun ülkeye sadece para kazanmak için gelmek istediği, seyirin bu kadar düşük olduğu, başarının olmadığı bir ülkede nasıl bu sıradayız tespiti iyi yapmak lazım. Ya da böyle geldi böyle gider diyerek yola devam etmeliyiz.
Borçlu olan değirmenin suyuna önlem alınmadıkça ‘dere akayi dere’ diye diye yola devam ederiz.