Tarihinin en zor günlerini yaşayan siyah beyazlılar aynı sezon içerisinde 5 değişik teknik direktörle farklı mağlubiyetler alarak taraftarı ve camiasını üzmeye devam ediyor. Maç sonları Cenk ve Mert Günok özür dilemekten bıktı. Fernando Santos ile gelen galibiyet serisinin sahteliği Pendik faciası ile son buldu. Sahtelik derken hoca ve yönetimin eldeki kadroya güvenmesi olarak söyleyelim.
Saha içerisinde takıma abilik yapacak tecrübeli tek bir oyuncu yok. Cenk sözleşme alamadığı için form bulamıyor, Mert önünde dizilen devşirme defanstan dolayı hataları ile ön plana çıkıyor, Ghezzal affedildi ama sadece duran toplar dışında topa değdiği yok, sağ-sol beklerin durumu içler acısı, hangi Rebic ülkeye geldi anlayan yok.
Portekizli hocanın işi çok zor, yönetimde transfer sezonu açılmasına rağmen halen transferleri getiremedi. Hedeflenen Avrupa ve Türkiye Kupası bu düşünce ile çok zor. Adana Demirspor maçı çıkış maçı olarak gözüküyor, ters bir skor bu sefer oyuncu özrünü geçip takımın patronu benim diyen kişiye yönelir.
Özür haftasının diğer takımı ise Trabzonspor. Şampiyon bir hoca neden gönderildi neden tekrar çağırıldı anlayan yok. Boşa geçen yarım sezon, istenmeyen bazı oyuncuların gönderilmesi, zor kazanılan maçlar, sonu kendi seyircisi önünde alınan 1-5’lik Galatasaray yenilgisi. Avcı, Antalyaspor maçı öncesi Ömür’ü taraftar ve yönetimin önüne attı, pazar akşamı benim oğlumdur diye teselli vermeye çalıştı. Bakasetas sakat dedi, derbi maçında maç koptuktan sonra oyuna aldı. Önemli maç öncesi takımın en önemli ismin yedek kalmasını yeni hocası mı istedi yoksa Avcı kararı mıydı?
Alınan ağır yenilgiye isyan eden bir Trabzonspor oyuncusu ya da taraftarı varmıydı? Şampiyonluk sonrası borç yükü iyice yükselen bordo mavililer için önünde oynayacağı iki büyük maç dönüm maçı olacaktır. Beşiktaş ve Fenerbahçe maçları… Bu maçlarda Avcı takımı taraftarı ayrı bir mücadele sergiliyor….
FENER STRESİ YENEMİYOR, GALATASARAY ÇOK RAHAT YENİYOR
Saha içi ya da dışında oluşacak olan en küçük olumsuzluk sarı lacivertliler için çözülmesi güç hal alıyor. Samsunspor maçında gelmeyen ikinci gol ağır bir baskı oluşturdu. İsmail Kartal oyuncu değişikliklerinde anormal bir hareket yaparak takımın en skorer üç oyuncusunu bir anda diğerini ise bir kaç dakika sonra oyundan aldı. Giren oyuncular pozisyon buldular ama atamadılar. Dzeko çıkarken sinirlendi. İsmail Kartal değişiklerde hatalı olmadığını söylese de takımını bu maça tam hazırlayamadığı belliydi. Aynı oyunla kesin kazanırım düşüncesi ve oyuncuların üstünde oluşan stres sahayada yansıdı. Bir de hoca psikolojik üstünlük bize geçti sözünü nasıl çıkardı anlayamadık, siz kendi sahanızda rakibinizle berabere kaldınız hiçbir şey yapamadan ve deplasmana gideceksiniz mutlak kazanmak gerekecek hangi psikolojik üstünlük bu?
Galatasaray ise tam kaos takımı. Bir yerde kaos var ise oranın en şanslısı sarı kırmızılı takımdır. Camia ve taraftar olarak bu işi çok rahat çözebiliyorlar. Maaş sıkıntısı İcardi sorunu Sanchez belirsizliği, Zaha formsuzluğu anında çözüme kavuştu. Fikstür avantajını da eline alan Galatasaray hocasınında dediği gibi şampiyonluk yürüyüşüne geçti.
SUMUDİCA KİMİN YOLUNDA İLERLİYOR?
Gelişi ve gidişi sorun olan Sumudica son gelişi yine sorun olmaya başladı. Geçen hafta Fenerbahçe maçı sonrası “İsmail Kartal kim ki zeminden şikayet ediyor, sanki şampiyon oldular bu kadar seviniyorlar” dedi. Pazar günü Sivasspor maçı içerisinde aynı hareketler… Rakip takım oyuncularını kışkırtma, teknik direktöre saldırı girişimi, en güzel cevabı basın mensupları toplantıyı terk ederek verdi. İşi sadece şov olan Rumen hoca kimin yolundan ilerliyor çözebilen olacak mı?