Kaybedecek bir şeyimizin olmadığı zaman, Fransa’ya ilk yenilgisini tattırdık.
Hem de öyle şansa da değil, Dünya yıldızlarına sahayı dar ederek.
Gol atamadığı maç sayısı az olan son dünya şampiyonuna isabetli şut attırmadan...
Maçtan önce inandık, neden olmasın dedik. Onları üzeceğiz dedik ve başardık. Birlik beraberliğimizi bulunca neler yapabileceğimizi tüm Avrupa’ya gösterdik. Baş hoca ve stajyer öğretmenler ( Burak, Hasan Ali, Emre ) eşliğinde iyi bir sinerji yakaladık. Neden Konya dediklerinde ilklerin burada yaşandığını söyledik gerçekleştirdik.
Müthiş bir hava yakalamışken ne oldu da cumartesi günü sahayı dar ettiğimiz, Fransa’nın 4 attığı İzlanda’ya karşı mağlubiyet aldık?
İzlanda yolculuğunda kendini bilmez 4-5 kişinin yaptığı lüzumsuz hareketlerden dolayı oyuncularımızın haklı olarak gerilmesi, Türkiye’den de maç öncesi yapılan açıklamalar ve Şenol Güneş’in basın toplantısındaki açıklamaları, sosyal medyanın bu olaya yoğunlaşması ister istemez Milli Takımımızı strese soktu.
Maçın ilk yarısında gözle görülür derecede belli etti kendini. İlk dakikalardan itibaren yapılan basit ve amatörce hatalar bu havaları seven ve değerlendiren İzlandalı oyuncuların işlerini kolaylaştırdı ki, iki yan toptan yediğimiz gollerle maçı sahada değil sanki saha dışında kaybettik. Rahat olduklarında neler yapabileceklerini gösteren genç oyuncularımız, böyle bir ortamı kaldırmakta zorluk çektiler ki sahaya sadece oynamak için çıkan bir milli takım karşısında oynatmamaya yönelik bir İzlanda Milli Takımı vardı. Bunu bazı pozisyonlarda tecrübeli oyuncusu Sigurdsson oyun içinde attığı (dirsekler) ile oyuncularımızın üstüne oynayarak onların oyundan kopmalarını sağladı.Attığımız golden sonra tekrar oyuna dönmeye çalışsak bile iyi kapanan, ayakta kalan güçlü İzlanda defansını açamadık.Tecrübeli iki oyuncumuz Fransa maçının yıldızı Burak ve bu maçta formasına kavuşan Hakan Çalhanoğlu etkili olabilseydi en azından beraberlikle dönebilirdik. Moral bozmaya gerek yok, önümüzde bu maçı telafi edecek çok maçımız ve alacağımız puanlar var. Biz sadece kalan maçlarda sahaya konsantre olalım, düşüncelerimizi mücadelemizi sahaya verelim. Kınama had bildirme her zaman yapılır. Onlar Türkiye’ye geldiklerinde biz her zaman ki misafirperverliğimizi göstererek onları hem bununla ezelim, hem de sahadaki oyunumuzla gereken dersi verelim.
Yıllar sonra yakaladığımız genç, dinamik, uyumlu jenarasyonu yıllarca sürdürelim. Bize böyle zamanlar lazım…