Okan Buruk, Galatasaray takımını iki yıl üst üste şampiyon yaptı. Geçen sene Şampiyonlar Ligi gruplarına götürdü ve Manchester United karşısında deplasmanda kazandı. Bu sezon ise ön eleme maçlarında Young Boys’a kaybederken, mücadelesine Avrupa Liginde devam edecek. Bu sonuçla büyük bir meblağ kaybetti Galatasaray.
Abdullah Avcı yönetiminde Trabzonspor, 38 yıl aradan sonra şampiyon oldu. Kasketi tekrar Trabzonspor’a hatırlattı. Ligin bitimine 3 hafta kala şampiyon yaptı.
Aralık ayında şampiyonluk bahislerini kapattı. Derbi kazanabilen Trabzonspor yarattı. Aynı Abdullah Avcı çoğu kişinin bilemediği bir sebepten dolayı gönderildi. Nenad Bjelica sonrası tekrar göreve çağrıldı ve takımını Avrupa Ligi ön eleme turlarına katılımını sağladı. Beşiktaş karşısında kaybedilen Türkiye Kupası Finali, Rapid Wien maçları sonrası Abdullah Avcı için tehlike çanları çalmaya başladı.
Her iki teknik direktör tarafından bakıldığında yaşanılan durumlar aynı. Başarı gelince takım başarısı, yönetim başarısı, kaybedilince ilk kurban teknik direktörler. Başarıyı anlık yaşayan bir toplum haline geldik. Bugün vezirsin, yarın rezil olman büyük ihtimal. İki teknik direktörün sezona formsuz girdikleri tamamen doğru ancak içeride yaşanan kaos durumları!
Galatasaray için Erden Timur sonrası gelişen olaylar, karaborsa işleri, Kerem Aktürkoğlu, Icardi, Zaha, Ziyech mutsuzlukları. Barış Alper Yılmaz’ın büyük futbolcu oldum havaları. Bakıldığı zaman bunlar teknik ekip sorunları gözüküyor ama bu olayların buraya gelmesinin nedeni tamamen yönetim anlayışı. Abdullah Avcı içinde aynı, Trabzon taraftarı hocadan ne istiyor. Gelen şampiyonluk hemen unutuldu, her yıl şampiyonluk mu bekleniyor ya da Avrupa’da kupa. Bunlar imkânsız düşünceler. Yeni bir yapılanma içerisine girdi Bordo-Mavililer, sabır istiyor, zaman istiyor. Maddi yönden eleştiriler var, yapılan transferler eski yeni transferlerin hepsinde hemen hemen Başkan Ertuğrul Doğan’da vardı.
Kulisler de dolaşan bu iki teknik adamın görevlerinden gönderilmesi. Düşünülen planlar, Galatasaray’ın başına Fatih Terim getirilmesi. Mourinho ile karşılaştırılıp lige farklı hava katma düşünceleri. Trabzonspor için ise Fatih Tekke düşüncesi.
Sonuç olarak Fenerbahçe ile oynanacak maç Okan Buruk için dönüm olacaktır. Kibirli cümleleri, rakipleri vasat görmesi, her şeyden öte bu takımı eleştirenlere “Real Madrid, Man.City tutun” demesi taraftar gözünde tamamen bitişini hazırladı.
Muslera içinde belgesel çekilir mi?
Futbol belgeselleri neye göre çekiliyor, birileri çıkıp anlatsa daha iyi olmaz mı? Arda Turan ve Fatih Terim belgeselleri! Saha içerisinde başarıları ortada. Terim UEFA kupasını kazandı, Galatasaray ile birçok şampiyonlukları var. Avrupa serüvenleri ise tam tersi akış sergiledi. Son gittiği Panathinaikos FC macerası ortada. Arda Turan, Atlético Madrid ile zirve yaptı. Barcelona macerası ise kısa sürdü. 31 yaşında döndüğü Türkiye’de Başakşehir ile bir şeyler yapmaya çalıştı o da olmadı. Şimdi teknik Direktör olarak yoluna devam ediyor. Her iki futbol adamını birbirine bağlayan ise saha dışı olayları, Fatih Terim’in futbolculuk zamanları ve teknik direktör iken söylemleri. Seçil Erzan olayının baş kahramanı. Arda Turan ise Milli Takım döneminde uçak içerisinde yaşanan olay. Gece kulübünde çıkan olaylar sonucu silahla hastane basması, seçil Erzan olayları.
İki belgesel çekilen kişilerin hayat yaşantısı birbirine benzer durumlar gösteriyor. Yeni olarak Muslera olayı var önümüzde. Süper Lig maçında Konyaspor kalecisi Sehic’e karşı bir saldırısı olmuştu. Salı akşamı ise yenen gol sonrası Young Boys oyuncusuna attığı tekmenin cezası ne olur bilinmez. Başarılı kalecinin tıpkı iki futbol adamı gibi ismi Seçil Erzan olaylarında geçiyor. Ne dersiniz yeni belgeselimiz Muslera olabilir mi?