Beşiktaş: 121 yıllık tarihi boyunca cefa, sefa, veda, fedalar gördü ama hiçbir zaman böylesi bir kaos görmedi. Görevi bırakan Başkan Hasan Arat farklı, kalan yöneticiler farklı, görevden alınan sportif Direktörler Samet Aybaba ve Fridel çok farklı konuşmalar yaptı. Gönderilen teknik Direktör Van Bronckhorts ise bu olayları anlayamadan, başarısız olduğundan dolayı gönderilmesini anlayamadı bile. Siyah beyazlılar ilk gün seçim kararını alsaydı camia bu kadar yıpranmayacaktı. Sonuç olarak Mourinho’nun dediği gibi Beşiktaş şampiyonluk olayını matematiksel olarak kaybetmese de psikolojik olarak kaybetti.
Rakibimizin şampiyonluğu zor ama, derbi kazanabilme gücünden bahseden Mourinho maçın zor geçeceğini günler öncesinde söylemişti, haklıda çıktı.
Serdar Topraktepe rakibinin güçlü olan orta sahası Fred, Amrabat ikilisine karşı Musrati, Gedson, Salih üçlüsünü alarak orta saha kontrolünü eline alma peşindeydi. Portekizli hoca ise sağ bek Mert ile başlayıp kanatları Oğuz ve Maximin’e emanet etmişti, Kostic ise Rashica ile mücadele edebilmesi için sol kanatta oyuna başlamıştı.
Fenerbahçe oyuna kontrollü, Beşiktaş ise dağınık biraz acemi şekilde başladı. Zor gollerin adamı Dzeko 10 dakika bitmeden iki yüzde yüz pozisyonu harcadı. Emirhan’ın çizgide kritik dokunuşu Dolmabahçe’nin erken gelecek olan tepkisini durdurdu.
Beşiktaş, rakibinin çıkışlarda yapacağı hataları değerlendirip hızlı geçişlerle pozisyon bulma planını Rafa Silva ile yakaladı ama Livakovic’e takıldı, Immobile geç kalınca siyah beyazlılar mutlak golden oldu.
Kostic-Maxim kanadı, Mert Müldür-Oğuz Aydın kanadına göre ilk yarıda daha çok bindirme yaptı. Maxim kendi imkanları ile iki pozisyon buldu ama yararlanamadı. Beşiktaş ise tek kanat Swensson _ Rashica ikilisi ile birşeyler yapmaya çalıştı ama etkili olamadı. Diğer kanat tek kalan Masuaku ise savunma güvenliğini elde bırakmadı, ne bindirme yaptı, ne de pozisyon verdi.
İlk yarı istatistiklere bakıldığında ortalama bir ilk yarı oynandı. İki takımın topla oynama yüzdesi, isabetli şut sayısı aynı geçti. Cem Dizdar abinin dediği gibi milyonlar harcansa da büyük derbilerde olsa vasat bir oyun izletti takımlar bize.
İkinci yarı ilk yarının aksine iki takımın basit pas hataları ile başladı. Taraftarın biraz sesi çıkmasa, maçı anlatan arkadaş dahi 65. Dakika geçilirken uyuya kalabilirdik.
Dolmabahçe rüzgârı, iki teknik adamın yüzüne vurunca onlarda vasat geçen oyuna müdahale etmeyi hatırladılar. Mourinho El Nesyri, Szyamanski ikilisini oyuna sürdü. Serdar Topraktepe ise Chamberlian ve Bahtiyar Zaythinov’u aldı.
Değişiklikler siyah beyazlıları yaradı, Chamberlian’nin asisti ile gelen Immobile golü stadı iyice hareketlendirdi.
Serdar hoca gol sonrası Semih Kılıçsoy ve Ndour’ u alarak mücadele gücünü arttırdı.
Mourinho oyuna Cenk, Osayi ve İrfanı alarak oyun dizilişi tamamen değiştirdi.
Siyah beyazlılar tarihinin en büyük kaosun yaşarken formda olan ezeli rakibini yenerek büyük moral kazandı ancak, camia neden Serdar Topraktepe’ye güvenip takımı emanet etmiyor, düşünülmesi gereken önemli bir konu.
Mourinho’nun takımı Fenerbahçe ise favori olduğu, her şeyin lehine olduğu durumda kazanamadı ve büyük yara aldı.
Ve şu da akıllara gelmedi değil José Mourinho ne zaman derbi kazanacak.